Yeni yılın ikinci gününde, yine eski yıllardan yeni yıla sirayet eden ve pek de sevimli olmayan ve özellikle kamuya, geçmişe ve bugüne ait borcu bulunan vatandaşlarımızı ilgilendiren bir konuyla yeni yılınızı kutluyorum. Hepimizin bildiği üzere hükümet  2016 ve 2017 yıllarında arka arkaya 2 adet yeniden yapılandırma yasası çıkardı. Bu yasalar ile geçmişe yönelik toplam 85 milyar liralık vadesi geçmiş kamu alacağı yeniden yapılandırılmıştır. Yapılandırma sonuçları kozmik bilgi gibi saklansa da yapılandırma ihlallerinin son 4 ayda ciddi boyutlara ulaştığını biliyoruz.

İHLAL DURUMLARI

Özellikle bu ihlallerin, cari dönem vergi borçlarının ödenmemesi nedeniyle, eskiye yönelik yapılandırmanın iptal edilmesi şeklinde gerçekleşmesi; ekonomi uçuşa geçti denilen ve %11’lik büyüme rakamlarının açıklandığı bir dönemde gerçekleşmesi oldukça manidardır. Gerek 2016’da çıkartılmış bulunan 6736 ve gerekse 2017 yılında çıkartılmış olan 7020 sayılı yapılandırma kanunlarına göre yapılandırma ihlalleri aşağıdaki şekillerde ortaya çıkmaktadır. Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden;

-İlk ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,

-Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,

-Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi hâlinde kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Cari dönem borçlarının ödenmediği durumlar


Kanundan yararlanmak üzere yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için başvuruda bulunan mükelleflerin kanunda öngörülen diğer şartların yanı sıra; belirtilen vergi türlerinden, taksit ödeme süresince beyan üzerine ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden mükellef tarafından seçilen son taksit ödeme süresinin sonuna kadar, erken ödeme hâlinde borcun tamamen ödendiği tarihe kadar, tahakkuk edenleri vadesinde ödemeleri şarttır. Bu hüküm, kanuna göre ödenecek taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde uygulanacak hükümler ile ilişkili olmayıp, taksit ödeme süresince mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk edecek vergilerin zamanında ödenmesi ile ilgilidir.

Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan borçlunun, kanundan bu vergi türü için 12 eşit taksitte ödeme seçeneği ile yararlanması durumunda, ilk taksit ödeme süresinin başladığı 1/7/2017 tarihinden 12 eşit taksitin sona erdiği 31/5/2019 tarihine kadar beyanı üzerine tahakkuk eden, gelir vergisini, katma değer vergisini, gelir (stopaj) vergisini ve mükellefiyeti bulunması hâlinde özel tüketim vergisini ödemesi gerekmektedir. Ancak, bu vergilerle birlikte tahakkuk eden damga vergisinin vadesinde ödenmemesi hâlinde yapılandırma ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmesi şartı, bir takvim yılında her bir vergi türü için en fazla iki defa ihlal edilebilecektir. Böyle bir durumda borçlular kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybetmeyecektir. Ancak, bir vergi türünün bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde mükellefler üçüncü ihlale konu verginin vadesinin rastladığı ayın sonuna kadar (bu tarih dâhil) ödedikleri taksitler için Kanun hükmünden yararlanacak bu tarihten sonra ise Kanun kapsamında ödeme haklarını kaybedeceklerdir.

MÜKELLEFLERİN ZORLANMASI

Mükelleflerin çok zor durumda bulunmaları nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali kanunun ihlal nedeni sayılmamıştır. Çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanun’un 48’inci maddesinde geçen “çok zor durum” halini ifade etmektedir. Buna göre, 6183 sayılı Kanun’a göre vadesinde ya da vadesinden önce yapılan müracaatlara istinaden borçları tecil edilen mükelleflerin çok zor durumda bulundukları kabul edilecektir. Tecil talebi çok zor durum hali dışındaki nedenlerle (Örneğin, özel tüketim vergisi gibi taksitlendirilmesi uygun görülmeyen vergiler veya diğer nedenler) uygun görülmeyen mükellefler için tecil yapılmamakla birlikte, çok zor durum halinin varlığı tespit edilmişse kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

Piyasadaki gerçeklere bakılmalı


Her iki yapılandırma kanununa göre geçmişe yönelik borçlarını yapılandıran vatandaşlar, eski borçlarını vadesinde ödemeye dikkat etmelerine rağmen; cari dönem vergi tahakkuklarını işlerin iyi gitmemesi nedeniyle ödeyememektedirler. Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi daireleri, eski döneme ait yapılandırılmış borçları ödediği halde, yeni döneme ait borçlarını ödemeyen mükelleflere yapılandırmanın ihlal edildiği bildirimini yapmakta ve hem geçmiş hem de cari dönem borçları için e-haciz uygulamaları yapmaktadır. Özellikle KDV’de tahakkuk tahsilat oranının %35 seviyesinde olduğu ülkemizde ekonominin tıkırında olduğunu, uçuşa geçtiğini iddia eden hükümet yetkililerinin bu soruna bir çözüm getirmeleri gerekmektedir.

Eskiye yönelik borçlarını zamanında ödeyip, yeni dönem borçlarını vadesinde ödeyemeyen bütün mükellefler “Çok zor durum” halinde sayılmalı ve sorun çözülmelidir. Ülkenin kötü yönetilmesinin faturasını her zaman vatandaşa ödetmemek gerekmektedir.