Türkiye, 2017 yılını çalkantılar içinde tamamlayarak yeni bir yıla başladı. Geride bıraktığımız yılda; yüksek enflasyon, yüksek faizler, yüksek cari açık, yüksek işsizlik oranı ve yükselen döviz kuru problemleri 2018 yılında varlığını sürdüreceğe benziyor.
Ülkemizde zaten az olan üretimin, ara mallarını ithal etme zorunluluğumuz karşısında döviz kurlarına sıkı sıkıya bağlı olması, kurların yükselişi ile beraber enflasyonu körükleyen ana unsur olmaya devam ediyor.
Hükümet, üretimde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için imalat sanayisini sürekli desteklemeye çalışıyor. En son yayımlanan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ” ile de yatırım teşvik belgesi kapsamında münhasıran imalat sanayisinde gerçekleştirilecek yatırımlara özel getirilen teşvik hükümlerinin, 2018 yılında da devamına karar verilmiştir.
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ( 2017/11175), 30 Aralık 2017 tarihli ve 30286 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete’de sayılı yayımlanmıştır.

İMALAT YAPMAK HİÇ BU KADAR CAZİP OLMAMIŞTI

Yeni yılda, 2012/3305 sayılı karar ve daha önceki kararlara istinaden imalat sanayisine yönelik US-97 Kodu: 15-37” düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1/1/2018 ile 31/12/2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için;
- Bina-inşaat harcamalarında KDV iadesi uygulanmaya devam edilecektir.
- Bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi desteğinde uygulanacak;
- Yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle,
- Kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirimi tüm bölgelerde %100 oranında,
- Yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı %100 olmak üzere, teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanacaktır.
Buna göre; 1. Bölgede yatırıma katkı oranı %15, kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirim oranı %50 ve diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı %80 olan yatırım teşvik belgeli bir firmanın 2018 yılında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için;
- Yatırıma katkı oranı %30 (%15 + %15),
- Kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirim oranı %100 (tüm bölgelerde %100’e yükseltilmiştir.),
- Diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı %100 (tüm bölgelerde %100’e yükseltilmiştir.) olarak uygulanacaktır.

06szt06a_ist-izm-ant-ank-trb

Finansman ve arsa en büyük sorun


Yukarıda özetlemeye çalıştığım, imalat sanayine ilişkin yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak yatırımlar ile ilgili tanınan teşvikler konusunda, hükümetin oldukça bonkör davrandığını söyleyebiliriz.
Hükümet, yatırımcılara imalat ile ilgili yatırım yapın, sizden vergi almayacağım demektedir. Yatırım kararlarının verilmesinde vergi oranları tek başına etkili değildir. Uluslararası literatürde yatırım kararlarının verilmesinde, vergi oranları 5. sırada etken olarak yer almaktadır. Ülkemizde yatırım kararlarının verilmesinde en önemli unsur; yatırım için gerekli olan sermayenin bulunmasıdır. Son dönemlerde bankaların artık gayrimenkul teminatlarına bile burun kıvırdığı gerçeği karşısında yatırımcının ilk etapta sermayeyi bulması hiç de kolay değildir. Sermayeyi bulsanız bile fabrikayı kurabileceğiniz bir arsayı bulmak ve devamında da bu fabrikada çalıştırabileceğiniz kalifiye insan gücünü bir araya getirebilmek gibi iki zor işi daha başarmanız gerekecektir.
Son 3 yılda, hükümetin üretimi dışa bağımlılıktan kurtarmak ile ilgili çok ciddi teşvik tedbirlerine rağmen, yatırımların artması ile ilgili önemli bir mesafe kat edilememiştir. Amaca ulaşılamamasında; sermaye ve arsa temini, kalifiye iş gücü, kaliteli enerji, ulaşım ve bürokrasiyi aşamama en önemli engeller olarak karşımızdadır.
Bunca çabaya ve teşvik tedbirlerine rağmen, mesafe alınamıyorsa; bu teşvik sistemini tekrar gözden geçirmekte fayda vardır.
Türkiye 100 liralık bir ihracat için 72 liralık ithalat yapmak zorunda olduğu sürece; ne enflasyon, ne yüksek faiz oranları, ne de cari açık problemi ortadan kalkmaz.