Bir insan kendisini nasıl yakar? Üzerine gazyağı döküp kendini nasıl ateşe verir?
Bu nasıl bir cinnet halidir? Nasıl bir çılgınlıktır?
Hayatta acısız geçen gün pek azdır. Bütün acılara dayanılır, yeter ki insanın ekmeği olsun!
Ya ekmek de bulamazsan? Ya borç batağına gömülüp hayattan umudunu kesersen?
21’inci Yüzyıl Türkiye’sinde bu duruma düşen bir işçi iki gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde üzerine gazyağı döküp kendini ateşe verdi.
Görevli polislerin müdahalesiyle hastaneye kaldırılan inşaat işçisi Sıtkı Aydoğmuş’un dramı ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan başka ilgilenen lider olmadı.
Ülkeyi yöneten iktidar mesuplarından ne ses var, ne soluk! “Yahu kardeşim, senin derdin ne?” diye soran bile yok! Hissiz ve duyarsızlar!
Umutsuz işçinin kendisini çılgınca yakma haberi (bir-iki istisna hariç) gazetelerin birinci sayfasında yer bile almadı...
Merhametsiz dünya!

* * *

21’inci Yüzyıl’da, kalkınma hızının yüzde 11 gibi olağanüstü yüksek olduğu iddia edilen Türkiye’de bir vatandaşın kendisini Meclis önünde yakması ne anlama geliyor?
Bu konuda liderlerden sadece Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Dedi ki:
“Bir vatandaş TBMM önünde üzerine gazyağı döküp kendini ateşe verdi. Niye? Geçinemiyor!
21’inci Yüzyıl Türkiye’sinden bahsediyoruz. Size büyümenin yüzde 11 olduğu söylenen Türkiye’den bahsediyoruz.
Gazetelere baktım. Olay birinci sayfada yer almadı. Neden? Korkudan, baskıdan!
“Bunu yaparsak Saray’daki zat üzülür mü?” diye düşündüler!
O işçi kardeşime söyleyeyim:
Neden Meclis’e geldin? Zaten Meclis’in fonksiyonu büyük ölçüde bitti. Git Saray’ın önünde yaksana kendini... Belki alevini görür ve şöyle yorum yapar:
“Beni çok seviyor, kendisini ateşe verdi!”

Türk milliyetçisinin ıstırabı!


Ülkemizde futbol camiasının yakından tanıdığı (Futbol Federasyonu eski Başkanı) Mustafa Kemal Ulusu’dan bir mektup aldım. Şöyle diyor:
MHP’nin Cumhurbaşkanı adayı göstermeyip AKP adayını (Erdoğan’ı) desteklemesi konusunda ben de görüşümü açıklamak istiyorum.
Devlet Bahçeli öyle bir karar almış. O kendi bileceği iş... Fakat bu partinin milletvekilleri bunu nasıl kabulleniyor, aklım almıyor!
Ben MHP milletvekili olsam ‘Böyle bir karar bana hakarettir, benim onurumla oynanıyor’ diye hemen partiden istifa ederdim.
Bahçeli bu davranışıyla “Bizde bu göreve lâyık kimse yok, bu yüzden AKP adayını destekleyeceğim” demek istiyor.
MHP o kadar çapsız bir parti mi?
Yazık! Koca partiyi göz göre göre yokluğa sürüklüyor ve rahmetli Başbuğ Türkeş’in kemiklerini sızlatıyorlar!
Atatürkçü ve bir Türk milliyetçisi olarak üzüntülerimi belirtiyorum! Yazık, çok yazık!”

Bir okurumun vasiyeti!


Muğlalı okurum Coşkun Erer, gönderdiği mailde özetle şöyle diyor:
“78 yaşındayım ve ülkemizin içine düşürüldüğü durum nedeniyle içim kan ağlıyor!
Uzun süredir internette ‘Vikipedia’ engelleniyor. Hangi dilde internete girerseniz girin ‘Bağlantınız güvenli değil’ diye bir uyarı yazısı çıkıyor. Bunun kendileri hakkındaki yayınları engellemek maksadıyla yapıldığını gayet iyi anlıyorum. Fakat genel kültüre aç olan kişilerin bilgi edinme haklarının engellenmesi kadar vahim bir şey olabilir mi?
Sanırım ‘Nuh Peygamber’in binlerce yıl önce cep telefonu kullanması’ gibi akıl, mantık ve bilim dışı palavralarına inanan zır cahil bir kitle yaratmak istiyorlar! Lütfen bunu yazınız. Vasiyetimdir.”

TEBESSÜM

“Herkese içkiler benden!”


Adam bara girer girmez “Herkese içkiler benden!” diye bağırmış...
Herkes bardaklara sarılırken adam “Sen de iç dostum!” diyerek tezgâhtaki barmene de içki ikram etmiş...
İyice kafayı bulduktan sonra adam “Hadi eyvallah” deyip giderken barmen onun yolunu kesmiş:
“Paralar?”
“Ne parası? Bende metelik yok azizim!”
“Nee? Vay it oğlu it!”
Kafası kızan iri yarı barmen, adamı fena halde dövüp bardan dışarı atmış...
Aradan birkaç ay geçtikten sonra aynı adam yine bara gelmiş ve:
“Herkese içkiler benden!” diye bağırmış. Barmenin kendisine ters ters baktığını görünce:
“Yoo arkadaş” demiş “Sana bir gram içki yok! Sen içince su koyveriyor, fena sapıtıyorsun!”

GÜNÜN SÖZÜ


Tabiat insanları genel olarak iyi yaratmıştır. Onları bozan toplumdur!

11rahmibey_aynen