Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başlattığı Afrin-Tel Rifat harekatında Hava Kuvvetlerimiz belirli hedefleri imha edip, örgüt üzerinde şok ve psikolojik travma yaratılırken, kara harekatı da başlatıldı. Küçük bir coğrafya üzerinde çok sayıda uçak, topçu ve Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) sistemleri askerlere göre çok başarılı bir biçimde koordine ediliyor.

Teröristler de, ülkemizde karışıklık, kargaşa çıkarmanın çabası içinde. Roketlerle hassas ilçelerimiz hedef alınıyor. 11 Mayıs 2013’te bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 56 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Reyhanlı, şimdi de teröristlerin roketli saldırılarının hedefi oldu. Dün de, çadırkenti hazırlayan görevlilerimiz hedefteydi. Yörede geçmişten beri Arap-Kürt çatışması çıkartmak isteyenler, bırakın amaçlarına ulaşmayı, kardeşlik duygularımızın daha da pekiştiğini bilsinler.

“GÜVENLİ ALAN” PLANI

Ne kadar haklı amaçlarla harekat yaparsanız yapın, gittiğiniz yerde uzun süre kalmanız sizi haklıyken haksız duruma da sokar. Daha üçüncü günde konu Birleşmiş Milletler’e taşındı bile. Uluslararası bir baskı ve müdahaleye fırsat vermeden, operasyonun süratle, kısa sürede hedeflenen hatlara ulaşılmasının planlandığını öğreniyoruz. Bunun için etkili ve yoğun bir hava harekâtı, topçu-ÇNRA atışları ile şok dalgası geliştirildi.

Öngörüleri hep gerçekleşen isimlerden emekli Albay Ünal Atabay, “Zırhlı birliklerin akıcı bir şekilde, taşıyıcılarla sınırdan içeriye süratle alınması, harekâtın beklenenden daha hızlı geliştiğini gösteriyor. Bu duruma, askeri literatürde, ‘BAŞARIDAN FAYDALANMA HAREKÂTI’ deniliyor. Yani harekât başarıdan faydalanmaya dönüşmüştür. Onun için harekâtın kısa sürede tamamlanması beklenebilir” diyor.

Planlama yapılırken askeri harekatın süresi, ilerleme sınırı belirtilir. Harekat için belirlenen Kilis’in 30 kilometre derinliğinde bulunan Nubl-Zehra-Afrin karayolu hattı olabilir. Kuzeyden ve doğudan bölgeye giren unsurlarla, Reyhanlı’dan giren unsurlar, Nubl-Zahra-Afrin karayolu hattında buluşmasıyla, Fırat Kalkanı bölgesi ile İdlib gözlem noktalarının birleşmesi sağlanmış olacak. Böylece, kritik olan Tel Rıfat koridoru kontrol altına alınacak, aynı zamanda YPG’nin bölgeyi güneyden takviye olanağı ortadan kaldırılacak.

“ALDATMA PLANI” UYGULANDI

Başlangıçtan itibaren çepeçevre yığınak yapılarak teröristlerin belirli bir bölgede kuvvetlerini toplama imkanının önüne geçildi. Böylece teröristler birçok noktada tertiplenmek zorunda bırakıldı. Bu bir aldatma planının önemli parçası sayılabilir. Yine aynı anda birçok bölgeden muhalif unsurların harekât sahasına girmesiyle teröristlerin arazide toparlanma imkanları parçalandı.

PYD-YPG ve PKK bunları bilmesine rağmen amacı; bölgede direnme ve TSK’ya kayıp verdirmek, dünya kamuoyunun dikkatini daha fazla çekmeye çalışmaktır. Fırat Kalkanı bölgesinde yaşanan sevk ve idare hatalarının bu kez tekrarlanmadığını askeri kaynaklardan öğreniyorum. Çünkü özel kuvvetler unsurları; özel yer ve zamanda kısa süreli ve etkili olarak kullanılır. Sahada bir seri uzun süreli kullanılması uygun değildir. Aksi ise kısa sürede elden çıkartırız. Özel kuvvet personeli kıskanılarak kullanılmalıdır. Çünkü kolay yetişmezler.

İŞTE 4 AŞAMALI PLAN

Başbakan Binali Yıldırım, harekatın “4 safhada” gerçekleştirileceğini belirtti. Hava taarruzu  ve topçu-ÇNRA atışlarıyla “Hazırlık ve sızma” harekatıyla birinci aşama gerçekleştirildi. Sırada Tel Rıfat-Afrin, Nubl-Zahra-Afrin karayolu hattının denetim altına alınması, son safhada da meskun mahallerin teröristlerden arındırılması var.

Sınırımıza yakın yerlerde teslim olan teröristlerin toprak rengindeki kıyafetlerine bakıldığında bunların Öz Savunma Gücü (HXP) unsurlarından olduğu anlaşıldı. Esas eğitimli olan kamuflaj kıyafetli YPG’li teröristlerin ise Afrin coğrafyasının biraz daha derinliğinde kritik noktalarda tertiplenmiş olabilecekleri, direniş sergilemeye çalışacakları söylenebilir. Kuşkusuz o direnişleri de TSK tarafından rahatlıkla kırılabilir.

Teröristler, topraklarımıza roket atıyor. Dün de bir vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralılarımız oldu. Kilis’ten, Reyhanlı’dan insanlarımız can güvenlikleri nedeniyle ayrılıyor. İzlenen politikaların getirdiği noktayı biliyoruz. Bu saatten sonra Silahlı Kuvvetlerimizin kayıp vermeden vatanımıza dönmesini, bölgemize yeniden huzur gelmesini, TSK’nın başarısını da birilerinin kendi hanesine yazmamasını dileyelim.