Özel Kuvvetler Komutanlığı döneminde bir ayağı Kuzey Irak’ta, bir ayağı Güneydoğu’nun dağlarındaydı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “Efsane komutan” olarak tanınıyor. “Balyoz” soruşturması kapsamında cezaevine konuldu, milletvekili seçildi. Tutuklanmasına hiç isyan etmedi, bunun da bir vatan görevi olduğunu anlattı.

engin-alan-saygi-ozturk

Emekli Korgeneral Engin Alan’la geçen yılın 10 Ocak tarihinde yaptığımız röportajda, “Suriye’deki terör, Türkiye’nin güvenliği açısından daha farklı bir tehdittir. Suriye harekat alanında bizim için temel mesele, PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin, Fırat Nehri’nin doğu ve batısını birleştirmek suretiyle sınırımıza bitişik alanda bütüncül bir Kürt bölgesi yaratılmasını önlemektir. Suriye ile Irak arasında çok önemli fark var. Suriye harekat alanında, her birinin çıkar ve amaçları birbirinden farklı çoklu (ABD, Rusya, Türkiye, İran, Suriye rejimi) bir yapının bulunmasıdır” diyordu. İşte, o çoklu yapıyla birlikte bölge de iyice karmaşık hale getirildi ve savaş tamtamları çalınır oldu.

ABD’NİN KARA GÜCÜ

Aradan bir yıl geçtikten sonra emekli Korgeneral Engin Alan’la yine Adana’da sohbet ettik. Alan SÖZCÜ’ye şunları söyledi: “Yapılması planlanan kapsamlı askeri harekat için Rusya’yı ikna etsek bile ABD’nin bakışı olumlu olmaz. Afrin, Türkiye için önemli. Afrin olmadan Rojava olmuyor. Fırat doğusu tamam ama bütünleştirmeden Kuzey Suriye yönetimi olmuyor. Tersten okunduğu zaman bu bölge bizim için risk.

YPG, Kuzey Suriye’de PYD’nin karagücü konumundadır. 4 bin TIR dolusu silah, malzeme, zırhlı araçları ABD niçin verdi? Orada kara gücü oluşturmak için verdi. Üstelik onları eğiten de, donatan da ABD’dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada böyle bir oluşuma müsaade edilmeyeceğini söyledi, halen aynı noktada duruyor.

Suriye, Irak’a benzemiyor. Çünkü Suriye’de çoklu bir yapı var ve herkesin farklı farklı çıkar hesapları bulunuyor. PYD’nin silahlı gücü YPG’nin arkasında duran, eğiten ABD, El Bab’da bize destek olmadı. Rusya, Doğu Akdeniz’deki varlığını ancak Suriye’de bulunmakla sağlayabilir. İran ise Suriye’nin elden çıkması ve parçalanması halinde Şiileri korumaya çalışıyor. Ülkemiz ise hem IŞİD hem de Suriye’deki PKK olan YPG ile mücadele ederek hem de sınır güvenliğini sağlamaya, homojen bir Kürt bölgesi oluşturulmasını önlemeye çalışıyor. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın ana nedeni de buydu. Suriye Devlet Başkanı Esad’ın tek derdi ise rejimi korumaktır.

Suriye’deki gelişmeler öyle hemen bitmez. Bitmesi için ABD’nin, Kuzey Suriye’deki terör örgütü YPG’den vazgeçmesi lazım. O destek sürdükçe karışıklık bitmez.

YALNIZ TSK İLE YPG DEĞİL

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 17 Ocak’ta toplanacak ve bir karar alacak. Asker eğer Kuzey Suriye’ye bir harekat yapacaksa buna siyaset karar verecek. Siyasetin önüne koyduğunu asker yerine getirecektir. Orada sadece TSK ile YPG olmayacak. Dışarıdan girdiler olacak. Bunun siyasi, askeri boyutları olacak. Ülkemizin bekası söz konusuysa, Kuzey Suriye’deki yapılanmaya devletimiz müsaade etmeyecek. Cumhurbaşkanı’nın da müsaade edilmeyeceğini söylemesi bir kararlılık göstergesidir.

Türkiye’nin şu anda ciddi bir beka (kalıcılık, sonsuzluk) sorunuyla karşı karşıya olduğu kesin. Yapılmak istenen, bu beka sorununun nereden kaynaklandığını iyi anlamak ve anlatmak için Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) niyet ve maksadını doğru kavramak gerekir. Suriye, ABD için BOP kapsamında kendi amaçları doğrultusunda yeniden şekillendirilmesi gereken bir ülkedir. Türkiye üzerinde de büyük hesapları var. 2006 yılında ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yayınlanan o haritayı iyi okumak lazım. 15 Temmuz ihaneti de BOP kapsamında değerlendirilmeli.

PKK’NIN DURUMU

2003 yılında bölücü örgüt tamamen etkisiz hale getirilmişti. AKP döneminde özellikle ‘çözüm süreci’ olarak nitelendirilen yıllarda terör örgütü yeniden canlandı. Bugün, örgütün durumuyla ilgili değerlendirmem şu:

1- Gerçekten terör örgütüne dönük etkili operasyonlar yapılıyor. Özellikle İnsansız Hava Araçları (İHA), Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve Atak helikopterlerinin yoğun kullanılması örgütün kâbusu haline geldi.

2- Bölücü örgüt, Türkiye’deki bazı güçlerini Kuzey Suriye’ye YPG’ye destek amacıyla gönderdi. Ülkemizde terörist sayısı az tutuldu.

3- Kaybettiği teröristlerin yerine adam bulmakta zorlanmaya başladı. Çünkü örgüte yurtiçinde katılım çok azaldı.”

Engin Alan bunları anlattı. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, kendilerine her an bir emir verilecekmiş gibi hazırlıklarını yürütüyor. Bu konuda Türkiye’nin her türlü planı da hazır. Ülkemizi tahrik eden ve Suriye’ye girmesi için de bazı gayretler, tahrikler var. Türkiye tahriklere kapılmadan, gerektiği zaman harekete geçecektir. Dahası, emekliye ayrılmış askerler bu bu konuda kendilerine düşen bir görev varsa yerine getirmeye hazır olduklarını belirtiyorlar.