Biz bu filmi 70’li yıllarda iki kez görmüştük...
Öncelikle ortalık cehenneme dönmüştü... Gencecik çocuklar sokak ortasında vuruluyor, profesörler, sendikacılar, gazeteciler, siyasetçiler karanlık odakların tetikçileri eliyle suikasta uğruyorlardı... Beş yıl içinde verilen kurban sayısı 5 bin 500’e ulaşmıştı!.. Anadolu kentlerinde; Sivas’ta, Çorum’da, Kahramanmaraş’ta toplu katliamlar bile görmüştü bu zavallı millet...
Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe Hükümetleri  işte bu süreçte kurulmuştu; Adalet Partisi liderliğinde Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Demokrat Parti bir araya gelmiş, tarihin en koyu sağcı koalisyonunu yaratmışlardı... Bu sancılı, kanlı keşmekeşin sonu önceden biçilmiş, olgunlaşsın diye özellikle beklenmiş ve balyoz 1980’de indirilmişti:
-12 Eylül Darbesi!..
Aradan neredeyse yarım yüzyıl geçti... İktidara, “koalisyonları bitirdik” müjdesiyle gelen, her fırsatta “milliyetçiliği ayaklar altına almakla övünen”, 15 yıldır tek parti iktidarını yürüten, “İslamcı” rengi ağır basan AKP ile isminde “milliyetçi” ibaresi bulunan MHP, yeni bir koalisyona yelken açtılar. Siz bu yazıyı okurken bu birliktelik resmen ilan edilmiş olacak... AKP Genel Başkanı Erdoğan dün bu koalisyonun ismini bile ilan etti:
-Cumhur İttifakı!
Yani Halk İttifakı... Bir diğer deyişle 50 yıl sonra kurulan Üçüncü Milliyetçi Cephe!.. Aslında cephenin kapısı henüz kapanmış değil; zaten AKP Genel Başkanı da aynen bunu söyledi.
-Şu anda görüntü iki partili gibi.. Ama bu üç olamaz diye bir şey yok!..
Demek ki üç de olur, dört de olur, beş de olur... Milliyetçiliğin rengin iyice koyultup, kıvamına getirmek kadar, oy katkısı da önemli tabii!..
-Şimdilik ortada yalnızca Büyük Birlik Partisi(BBP) görünüyor, şartlara az çok uyan!..

MHP yaşadı valla!..


İttifak nasıl olacak sorusuna gelince...
MHP açısından “üstü kaymaklı, çift katlı ekmek kadayıfı” kıvamında olacak diyebilirim!.. AKP açısından ise “yüzde 50+1” oranına ulaşabilmek, milliyetçiliği partiye iyice monte edebilmek adına gayet ehven bir durum olarak nitelendirebiliriz!..
Peki, bu koalisyon, yeni adıyla ittifak MHP için niçin “kadayıf” oluyor?.. Gayet basit:
-İttifaka giren partilerin aldıkları toplam oy, seçim barajı için kriter olacak ve verilen her türlü oy geçerli olacak da ondan!..
Türkçe’ye çevirecek olursak; diyelim ki seçimde MHP yüzde 4-5 oy oranıyla yüzde 10 barajının altında kaldı. AKP ile birlikte alınan oy oranı yüzde 10’u geçtiği için mesele yok; MHP de barajı geçmiş sayılacak, daha ne olsun!..
Üstelik, ittifak yapacak partilerin oy pusulasında yan yana olmalarının seçmende yaratacağı kafa karışıklığı da giderilmiş vaziyette. Bunun Türkçesi de şöyle oluyor: Geçersiz oy kaygısı, ittifak partilerine atılan her türlü oyun “geçerli sayılması” yöntemiyle çözüldü!. Diyelim ki seçmen aynı oy pusulasında bulunan iki partiye de mühür vurdu ya da iki partinin tam arasına bastı mührü... Hepsi geçerli sayılacak!.. Milletvekili dağılımında bu oylar, partilerin aldıkları oy oranına göre paylaştırılacak...
-Daha iyisi Şam’da kayısı yani!..
Kısacası bu koalisyon, bu haliyle ya da genişleyerek seçimlerden başarıyla çıkarsa nur topu gibi bir Üçüncü Milliyetçi Cephe iktidarına yelken açacak Türk Milleti...
-Sonrasını bu millet yaşayarak görecek...

Gençliğe sesleniş de batıyor birilerine!..


Sözcü yazarı sevgili Saygı Öztürk araştırmış ve şu kepazeliği aktarmış köşesine:
- Fetullahçı okullar kapatıldı ama yerini bu kez başka tarikatlar ve cemaatler doldurmaya başladı!..
Bu tarikat ve cemaatlerin Atatürk sevgisinin de FETÖ’den aşağı kalır yanı yok doğal olarak!.. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kanatları altında anaokullarına varıncaya kadar yuvalanan yobaz kafa, minnacık çocuklara bile Atatürk-Cumhuriyet düşmanlığı aşılamak için var gücüyle çalışıyor!..
Saygı, Ankara’da bazı okulların sınıflarında Atatürk’ün fotoğrafının ve “Gençliğe Hitabe” sinin de indirildiğini saptamış. Hiç şaşırmadım; hemen her yıl değiştirilen sistemle, tüm okulların imam hatiplere dönüştürülmesi projesiyle zaten nasıl bir gençlik yaratmak istedikleri ortada... Benim naçizane önerim şöyle:
-İndirilen Atatürk fotoğrafları ve Gençliğe Hitabe yerine en büyük Türk büyüklerimizin fotoğrafları ve veciz konuşmaları konulsun!..
Örneğin Devlet Bey’in AKP ve lideri hakkında daha önce ve şimdi söyledikleri, AKP liderinin, MHP lideri ve partisi hakkında bir yıl arayla sarf ettiği özdeyişler zannımca pek faydalı olur:::
-Üçüncü Milliyetçi Cephe’ye de pek yakışır vallahi!..