Dünyanın farklı noktalarında, aynı ismi taşıyan bir yemeği, pek çok farklı versiyonda tatmak mümkün. Bu durumu fırsat bilip, gittiğim her farklı ülkede, her farklı şehirde deneyimlediğim mutfakları, yediğim tabakları ve içine girdiğim kültürü, size öyle ya da böyle yansıtmaya çalıştım. Birkaç haftadır ABD’nin Güneydoğu sahillerinde, Miami başta olmak üzere, Florida’nın ve çevre bölgelerin mutfaklarını, Amerikan kültürünü ve yerel lezzetleri size anlattıktan sonra, Miami’deki süremi doldurdum ve geri dönüşümle birlikte yeni lezzetleri keşfetmek için dur durak bilmeden yola koyuldum. Hal böyle olunca, bu eşsiz lezzetleri sadece kendime saklamak istemedim ve yine gittiğim her ülkeden sonra bilgisayarın başına geçip, aklımda ve damağımda kalan lezzetleri size anlatmaya koyuldum.   GERİ DÖNÜŞLER ÇOK ÖNEMLİ Şu an bu yeni gastronomik döneme giriş yazısını Akabe, Ürdün’den yazarken, mutfak kültürünün ve gastronominin kendine has bir dili, coğrafi bir sınırı, bir ırkı olmadığını bir kez daha fark ediyorum ve bu çeşitliliği deneyimleyebiliyor olmanın verdiği mutlulukla yeni yerleri keşfetmek için heyecanlanıyorum. Kendi deneyimlerimi paylaşırken, olumlu ve olumsuz her türlü yorumunuz benim için altın değerinde, ve sizden aldığım geri dönüşler beni her geçen gün bu uçsuz bucaksız dünyaya biraz daha bağlıyor. Geçen bu zamanda benimle birlikte yeni tabakların tadına baktığınız ve damak zevkinizi benimle birlikte zenginleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bir sonraki durakta, farklı bir ülkeye uyanmak üzere, en kısa sürede görüşmek dileğiyle.