YOLCU / THE COMMUTER Bizde “Yolcu” adıyla vizyona çıkacak olan “The Commuter”da İrlandalı sevilen aktör Liam Neeson’ı yine gizemli ve heyecanlı bir aksiyon filminin ana kahramanı olarak izleyeceğiz. Biliyorsunuz Neeson özellikle de oyuncu eşini kaybettikten sonra kendisini neredeyse tamamen aksiyon filmlerine verdi. “Yolcu”nun yönetmeni, daha önce Liam Neeson’la üç tane daha aksiyon çekmiş olan İspanyol yönetmen Jaume Collet-Sera. Filmde her gün aynı tren hattını kullanan sıradan bir işadamı olan Michael McCauley adlı bir adam bir gün trendeyken son durağa gelmeden önce gizemli bir yabancının kimliğini ortaya çıkarmak zorunda kalır. Bir komplonun içine düştüğünü fark eden Michael, kendisini ve diğer yolcuların hayatını kurtarmak için zamana karşı büyük bir mücadele başlatır. Daha önce uçakta sıkıştırılmış Liam Neeson’ı izlemiştik hatırlarsanız (Non-Stop). Bu sefer trende sıkıştırılmış Liam Neeson’ı izleyeceğiz! Diğer rollerde Vera Farmiga, Patrick Wilson ve Sam Neill gibi sevilen oyuncular da var. Vizyon tarihi: 12 Ocak
KIZIL SERÇE / RED SPARROW Çok satan bir casus gerilim romanından uyarlanan “Red Sparrow” yani “Kızıl Serçe”de Jennifer Lawrence’ı Dominika Egorova adlı bir kadın ajan olarak izleyeceğiz. Rus güvenlik servisinde eğitimli bir baştan çıkarıcı olan Dominika vücudunu bir silah olarak kullanmayı öğrenir ancak kişiliksizleştirme eğitimi süreci boyunca benlik hissini korumak için mücadele eder. İlk görevi çok önemli bir CIA yetkilisidir. Aslında hikaye olarak 1990 yapımı Luc Besson filmi “Nikita”yı andırıyor film. Mart ayında izleyince benzeyip benzemediğini anlayacağız. Yönetmen koltuğunda “Constantine” ve “Açlık Oyunları”nın son üç filminden tanıdığımız Francis Lawrence var. Diğer rollerde Jennifer Lawrence’a Joel Edgerton, Jeremy Irons, Mary - Louise Parker ve Charlotte Rampling eşlik ediyor. Vizyon tarihi: 2 Mart 2018
[old_news_related_template title="2017: Türk sinemasının gişe telaşı" desc="Geçen yıl, yani 2016’da vizyona giren 135 yerli filmden 58’i 10 bin seyircinin altında kalmıştı. Neredeyse bu filmlerin yarısı çok kötü batmıştı yani. Bu yazı yazılırken 2017’nin bitmesine henüz 10 gün kadar vardı. Bu zamana kadar gişede 10 bin seyirciyi bulamayan film sayısı 51. Bu sene ise vizyona giren film sayısının 145’i bulması bekleniyor. Demek ki neredeyse seyirci önüne çıkan her üç filmden biri çok kötü şekilde batıyor. 10 bin seyirciyi geçip de batanları da dahil edersek tablo hiç de iç açıcı gözükmüyor. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/1509783221_ayla_2-1.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/2017-turk-sinemasinin-gise-telasi/"] TOMB RAIDER Daha önce iki kere sinemaya taşınmış olan bilgisayar oyunu kahramanı Lara Croft’u o filmlerde oyundaki kahramanın fiziğine de çok uyan Angelina Jolie canlandırmıştı. Tabi Angelina Jolie’nin Hollywood’da fırtına gibi estiği zamanlardı. İlk film yine idare ediyor gibiydi ama ikinci film tam bir felaketti. Sanki sadece Jolie izlensin başka hiçbir şeye gerek yok diye düşünülmüş gibiydi. Şimdi bu sene tekrar deneniyor. Bu sefer Lara Croft’u orijinal fiziğinden çok farklı ve zayıf duran Alicia Vikander canlandırmakta. İsveçli oyuncunun Croft’u canlandıracağı haberi ilk duyurulduğunda “ne alakası var?” şeklinde bir tepki almıştı tüm dünyadan. Oyuncunun bazı filmlerde çok başarılı performansları olduğu doğru, ancak bu dişi Indiana Jones rolü için ne kadar uygun olduğu şüpheli. Yine de fragman fena durmuyor. Babasının kayboluşunu araştırmaya başlayan Lara Croft adlı genç kızın yolu, Japonya kıyılarında bir yerde bulunan gizemli bir adaya düşer. Buradan sonrası dur durak bilmeyen bir macera gibi görünüyor. Fiziken alıştığımız o seksi Lara Croft karakterine hiç uymayan Alicia Vikander’in neden seçildiğini filmi izledikten sonra anlayacağız.. Vizyon tarihi: 16 Mart
SOLDADO Kolombiya ve Meksika gibi Latin Amerika ülkelerinin uyuşturucu kartelleri ve suç çeteleri sayesinde ne kadar da şiddet içinde yaşamaya alıştırılmış ülkeler oldukları zaten bilinen bir gerçek. 2015 yapımı “Sicario” bizi bir kez daha bu iklimin içine sokmuştu. Roger Deakins’in eşsiz görüntüleri, yönetmen Deniz Villeneuve’ün ustalıklı yönetimi, müzikleri, kurgusu, ses çalışması, oyuncuları, zengin prodüksiyonu, hikayenin ritmi ve gerilim dozuyla birinci sınıfbir filmdi. Devam filmi “Soldado”nun yönetmen koltuğunda “Suburra” filmi ve “Gomorrah” dizisiyle adından söz ettiren Stefano Sollima oturuyor. Yönetmen özellikle çatışma sahnelerinde çok iyi olduğunu bu önceki çalışmalarıyla bize kanıtlamıştı. “Soldado”da ilk filmde izlediğimiz Benicio Del Toro ve Josh Brolin’i tekrar aynı karakterleriyle izlemeyi sürdüreceğiz. Amerika – Meksika sınırındaki uyuşturucu kartelleriyle yaşanan savaşa odaklanan yine heyecanlı bir film olması bekleniyor... Vizyon tarihi: 29 Haziran
[old_news_related_template title="2017'de kültür-sanat hayatında neler yaşandı? İşte, öne çıkan gelişmeler..." desc="2017'yi bitirip, 2018'e 'merhaba' demeye çok az bir zaman kaldı. Geride bıraktığımız 2017 kültür-sanat hayatı açısından oldukça hareketliydi. Sergiler, gösterimler, ödüller, kaybettiğimiz sanatçılar derken hemen her gün sanatseverleri hem sevindiren hem de üzen gelişmelere tanık olduk. İşte, Ocak 2017'den bugüne değin yaşananlar..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/kultur2-1.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/2017de-kultur-sanat-hayatinda-neler-yasandi-iste-one-cikan-gelismeler/"]   ALITA: SAVAŞ MELEĞİ Ünlü yönetmen James Cameron, en sevdiği grafik roman serisi olan “Battle Angel”ı aslında 10 yıldan fazla bir zaman boyunca kendisi çekmek istiyordu. Ancak araya giren filmler ve dev gibi bir proje olan “Avatar” yüzünden bu hayalini gerçekleştiremedi. Ama yıllar önce yazdığı senaryosunu başka bir ünlü yönetmene Robert Rodriguez’e teslim etti. 26. yüzyılın karanlık geleceğinde geçen filmde; bir mühendis çöplerin arasında bulduğu bir dişi cyborgu, tamir ederek suçlularla dövüşen bir avcıya dönüştürüp ona ölen kedisi Alita'nın ismini veriyor. Cyborg karakter Alita’yı CG animasyon olarak genç oyuncu Rosa Salazar’dan modellemişler. Diğer oyuncular Jennifer Connelly, Christoph Waltz ve Michelle Rodriguez. Doğrusu fragman oldukça ilginç görünüyor. Hem yönetmen Robert Rodriguez de ne zamandır bu çapta büyük bir stüdyo filmi çekmemişti. Umarız hayal kırıklığı yaratmaz. Vizyon tarihi: 20 Temmuz
OCEAN’S 8 Başrollerini George Clooney, Brad Pitt, Matt Damon gibi yıldız oyuncuların paylaştığı ünlü “Ocean’s” üçlemesinin ardından konu bulmakta zorlanan yapımcılar aynı formülü bu sefer ünlü kadın oyuncular üzerinde kurmayı planlamışlar. “Ocean’s 8” de o üç soygun komedisi gibi, bir grup suçlunun bir araya gelip bir soygun planlamasını anlatıyor. Yine yüksek profilli bir suç komedisi olarak tasarlanan filmin son derece güzel bir kadrosu var elbette: Sandra Bullock, Cate Blanchett, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter ve Rihanna ilk öne çıkan isimler. Ama bunlarla da kalmıyor, filmde birçok başka tanıdık oyuncuya da rastlayacağız. Bunlardan bir tanesi orijinal üçlemede de rol alan Matt Damon. Aslında Jennifer Lawrence’la da konuşulmuştu ama oyuncunun takvimi uymamış. Yönetmen koltuğunda ise “Açlık Oyunları”nın ilk filminden tanıdığımız Gary Ross var. Vizyon tarihi: 15 Haziran
[old_news_related_template title="Sinemanın 2017 karnesi" desc="Yine her sene sonundaki gibi yurt içi ve dışında pek çok sinema yayını yılın filmlerini değerlendirmekte. Aslında bu film yarıştırma işi giderek tüm dünyada bütün sinemaseverlerin çok fazla takıldığı bir mesele haline geldi. Ben bunun artık bir çeşit ‘kaçış’ olduğunu düşünüyorum. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/sinema2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/sinemanin-2017-karnesi/"] AVENGERS: SONSUZLUK SAVAŞI Ve elbette en çok beklenen filmlerden biri olan Yenilmezler: Sosuzluk Savaşı’na geldi sıra. Fragmanı yayınlanır yayınlanmaz tüm zamanların 24 saatte en çok izlenen fragmanı oldu. Tam 230 milyon kişi izlemiş ilk gününde. Yeni “Yenilmezler” filminde “Kaptan Amerika: İç Savaş”da yaşanan olayların ardından kahramanlarımız, birbirlerinden uzaklara savrulmuşlardır. Ancak dünyanın kaderi bir kez daha tehlike altındadır. Ya ne olacaktı? Sonsuzluk taşlarının peşine düşen Thanos, dünyanın gördüğü en büyük tehdittir. İnsanlığın kaderi bir kez daha, insanlık için savaşmaya ant içmiş kahramanlarımız elindedir... Filmin resmi özeti bu. Yani afedersiniz ama çok dandik görünüyor uzaktan. Gene bir takım sihirli taşların peşine bir kötü, ona karşı birleşen süper kahramanlar... Thor, Spider-Man, Doktor Strange, Black Widow, Vision, Iron Man, Kaptan Amerika, Hulk, Kara Panter, Ant-Man ve üstelik Galaksinin Koruyucuları ekibi... Yani inanılmaz bir süper kahraman enflasyonu var. Tıkış tıkış bir film izleyeceğiz sanırım. Zaten bir Marvel yetkilisi bu filmde tam 64 tane ana karakter var demiş. Artık Süper kahraman filmleri böyle oldu: ne kadar çok doldurursak o kadar iyi! Vizyon tarihi: 27 Nisan
Tabi ki aksiyon türünde daha çok fazla film var. İki tane yeni X-Men filmi, eğer yetişebilirse yeni “Görevimiz Tehlike” filmi, Deadpool 2 başta olmak üzere birkaç tane daha süper kahraman filmi, yeni Star Wars filmi “Han Solo” da listeye eklenebilir.