“Atatürk’ün yolundan asla ayrılmamalıyız” diyen ikili, “Gökmen’in (Ulu) tahliye olması bizi yeniden ümitlendirdi” açıklamasını yapıyor. Röportaj sırasında aldığımız bu güzel haberi gözleri parlayarak kutlayan ikili, SÖZCÜ Cumartesi’ye samimi açıklamalarda bulundu… · ‘Ahududu’ oyununa geçmeden önce sormak istediğim, hayat sizin için nasıl gidiyor? Suna Keskin: Öncelikle Gökmen Ulu’nun tahliye edilmesine çok sevindik. Bu gelişmeyle çok mutlu olduk çünkü dava sonucunu merakla bekliyorduk. emr_0092_1 · Çok keyifli, çarpıcı bir vodvil oynuyorsunuz... Melek Baykal: ‘Ahududu’da güzel bir kara komedi oynuyoruz. İki kadın, dünyada yalnızlıktan bunalan insanları kendi formüllerince huzura ve rahata kavuşturduklarını zannediyor. Bu kadınlar çılgın ve sevimli. Bir sene dolmadı daha ve yüzüncü oyuna gidiyoruz. Oyunumuzun finalinde, seyircinin bizi coşkuyla alkışlaması bütün yorgunluğumuzu üzerimizden alıyor. S.K.: Yıllar önce Suna Pekuysal ve Ani İpekkaya’nın oynadığı versiyonu seyretmiştim. Çok keyifli ve güzeldi ancak biraz ürkmüştüm. “Bu iki kadının şuursuzca işlediği cinayetler seyirciye aykırı gelebilir mi?” demiştim. Tabii ki burada yönetmenin yorumu çok önemli. Onun yorumuyla biz komedi kanalına geçtik. İki tane sevimli ve çatlak ihtiyar çıktı ortaya. Bu iki yaşlı kadın o kadar sevildi ki, seyirci “O kadar tatlısınız ki, bizim maktul olasımız geldi” diyor. · Uyumunuz da dikkat çekici. Gerçekten de öz kardeşmişsiniz gibi... S.K.: Öyleyiz zaten. (Gülüyor) M.B.: Pek çok dostumuzdan ve seyircimizden aynı şeyleri duyuyoruz. Demek ki oyunumuz amacına ulaşmış.

Gözlerim doldu

· Oyunun sonunda aydınlık günlere selam veriyorsunuz. Sizce aydınlık günlere varabilecek miyiz? [caption id="attachment_2086347" align="aligncenter" width="800"]gokmen-oglu-orta-sozcu-22 Gökmen Ulu[/caption] S.K.: Gökmen’in tahliye olması beni bu konuda yeniden ümitlendirdi. Gözlerim doldu… M.B.: Umut hiçbir zaman bitmemeli çünkü umudumuzu yitirdiğimiz an biteriz. Umudumuz hep var ve şu anda da güzel bir girişim var. Örneğin yıllardır kapalı olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yeniden yapılanıyor.

Atatürk müfredattan çıkarılmamalı!

· Bugünlerde yaşadığımız eğitim sistemi değişiklikleri ve laiklikle ilgili kimi adımlar birçok kişiyi derinden etkiliyor. Peki siz ne düşünüyorsunuz bu gelişmelerle ilgili? M.B.: Bu konuda şunu söyleyeceğim; Atatürk’ün müfredattan çıkarılmaması gerek. Niçin çıkarılıyor ki Atatürk müfredattan... S.K.: Bu durum gereksiz ve çok üzücü...

Adalete en çok ihtiyaç duyduğumuz dönem

· Oyun temelde adalet kavramını sorguluyor. Oyunun etkisini güçlendiren bir unsur da bu olabilir mi? resimid_1298682 S.K.: Nedim adaletin ne kadar değerli olduğunu dile getirdi oyunda. Oyunun finali başkaydı aslında ama Nedim böyle yorumladı. · Peki sizin açınızdan adalet ne ifade ediyor? M.B.: Adalete en çok ihtiyaç duyduğumuz zamandayız. Sanata da tabii… Sanatın birleştirici, yapıcı katkısına ülke olarak çok ihtiyacımız var. Sanatın olmadığı, yok sayıldığı ülkelerde maalesef çöküşler yaşanıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkıldığı zaman, Almanların ve Fransızların ilk yaptıkları binalar sanat binalarıymış. Taş taş üstünde kalmayan şehirlerine ilk olarak opera ve tiyatro binaları inşa etmişler. Bu yüzden sanat çok önemli.

Umudumuzu yitirdiğimiz an biteriz

· Yeni AKM projesini beğendiniz mi? resimid_4178285 M.B.: Çok beğendim projeyi. Adının değişmemesi de umudumuzun bitmediğini gösteriyor. S.K.: Benim en çok hoşuma giden, yeni projeyi ilk AKM’yi yapan Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu’nun yapıyor olması. Artık herkes biliyor ki, Atatürk’ten başka çıkışımız yok. Sanki bu da son zamanlarda daha çok fark ediliyor gibi hissediyorum. M.B.: Onun yolunu izlersek düze çıkacağız. O bizim önderimiz ve ülkemizin kurucusu. Bu yoldan sapmamamız gerek.