İstanbul'daki ilk performansını 13 Şubat'ta sahneleyen ve 25 Şubat'a kadar Zorlu PSM'de seyirciyle buluşacak Blue Man Group'un kaptanı Adam Erdossy, 1987 yılında Chris Wink, Matt Goldman, Phil Stanton'ın daha önce hiç görmedikleri bir deneyim yaratmak istemesiyle serüvenlerinin başladığını açıklayarak, "Bu, şehir hayatına karşı verilmiş bir tepkiydi. New York'ta birçok insanın yaşadığını ama hepsinin ne kadar kopuk olduğunu gördüler. Bu yüzden toplumu çevreleyen, insanların müzikle bir araya geldiği, ilkel, hepimizin içinde hissedebileceği bir şey yaratmak istediler. Çünkü bu, hepimizi farklılaştıran bir şey değil, bizi bir araya getiren bir şey. Sonra 'Mavi Adam' karakterini keşfettiler. İlk başta uzaylı olarak görünse de aslında ne kadar insan olduklarını bir süre sonra görebiliyorsunuz. Bu Mavi Adam karakteriyle şov için yeni şeyler ürettiler, farklı müzikler üretip, farklı enstrümanlar çaldılar. Yıllar önce hiçbir telefon, kamera henüz yokken ve hiç fil, kaplan görmediğiniz zamanlarda, sirke gittiğinizde göreceğiniz türden bir şov yarattılar. Bugünlerde erişebileceğimiz, elimizde olan çok fazla bilgi var ama bu, insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Bu yüzden bu şov bunu yeniden yapılandırmaya yönelik bir şey. İnsanların hoşuna gidecek, bir araya geleceği bir şov. Yeniden çocuk olmak ve hiçbir şey hakkında endişe duymadan bir şeyin tadını çıkarmak ve çevrendeki insanlarla bağlanmak gibi" dedi. [old_news_related_template title="Apayrı bir deneyim!" desc="Bundan 20 yıl önce Blue Man Group’u New York’ta, her şeyin başladığı Astor Place Theatre’da, sonra da Birmingham’da izledim. ‘Üç Mavi Adam’ı… 90 dakika ara verilmeden devam eden gösteri müzikal değil, oyun ise hiç değil. Tam olarak bir şov da denemez. Baştan sona apayrı bir deneyim! " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/01/blue-man-2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/apayri-bir-deneyim/"] "İSTANBUL'DAKİ ŞOVLARIMIZ ÇOK EĞLENCELİ GEÇİYOR" İstanbul'daki gösterilerinin çok eğlenceli geçtiğini de vurgulayan Erdossy, "İzleyici şovda bir karakter. Bir duvar, sahne ayrımı yok, izleyici de şovun bir parçası. Bu yüzden bunu deneyimlemek bizim için harika bir tecrübeydi. Güzel olan başka bir şey de, şovun başlangıcından bitişine kadar çok güzel bir bağ vardı. Çünkü insanlar Mavi Adam karakterini dinleyip, izleyip gözlemliyordu. İlk başta çok etkileşimli değildi ama zaman ilerledikçe insanlar şovun içine daha çok dahil olmaya başladı ve heyecanlandılar. Şovun bitiminde her şey büyük bir partiye dönüyor ve bu çok eğlenceli" dedi. "İSTANBUL, ENERJİSİ ÇOK GÜZEL, HARİKA BİR ŞEHİR" İstanbul'un, enerjisi çok güzel, harika bir şehir olduğunu söyleyen Erdossy, şöyle konuştu: "Beni İstanbul´la ilgili en heyecanlandıran şey, 'İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek' filmiydi. Çünkü ben müziği çok seviyorum. Müzisyen değilim ama şovda harika müzisyenlerle farklı enstrümanlar çalıyorum. İstanbul'a gelip bunu yaşamak çok büyülü ve benzersiz bir deneyimdi. Çok farklı kültürler var. Çok derin bir toplum anlayışı var, farklı kültürlerle beraber yaşayan topluluklar var. Enerjisi çok güzel bir şehir. Pazarlarda yürümek, şehrin farklı yerlerine gitmek, her yerin kendi kimliğinin olduğunu görmek benzersiz ve güzel bir deneyimdi." "TARKAN, ALMANYA'DA DA BÜYÜK BİR YILDIZ" Grubun müzik direktörü Nils Westermann, dikkat çeken Tarkan performansıyla ilgili ise "İstanbul'da da ilk defa yeni bir şey denedik. Tarkan'ın bir şarkısını çaldık ve işe yaradı. Tarkan'ı daha önceden de biliyordum. Berlin'de yaşıyorum çünkü ve Tarkan Almanya'da da çok büyük bir yıldız" dedi. (DHA - Orhan SENCER) [sozcu_dailymotion_video id="x6empo2"]