Televizyonda artık film izlemek tam bir işkence haline gelmiş durumda. Sık sık reklamlar yüzünden bölünmeleri, filmin altında beliren estetikten uzak hareketli reklamlar filme olan dikkatimizi sürekli zedelemekte. RTÜK’ün gençleri ve çocukları koruma amacıyla kanalları zorlaması sonucunda buğulanan içki şişeleri, kadehler, sigaralar da abartılı bir sansür mekanizmasına dönüşmüş durumda. Mesela geçenlerde bir filmde arkadaşından bir sigara alan kahraman, sigarayı yakmayıp kulak arkasına sıkıştırınca neredeyse filmin yarım saatinde kulağının üzerinde yuvarlak bir bulanıklıkla dolaştı! Bazı diyaloglarda sesin kapatılması, yaralı ya da öldürülen karakterlerin giysilerindeki kan izlerinin buğulanması ve nasıl bir süzgeçten geçtiği belli olmayan bazı sahnelerin hepten çıkarılması.. Yani televizyonda izlenen film, film olmaktan çıkıyor başka bir kurguya dönüşüyor. Bu yüzden sinemasevelerler sinemada kaçırdığı filmleri, televizyon dışında başka mecraralardan tedarik etmekteler artık. DVD arşivciliğinin başka bir tadı var tabi diğer tüm seçeneklerin dışında. Her ne kadar film izleme kaynakları yasal ya da yasal olmayan pek çok seçenek sunsa da, bir kesim hâlâ ev sinemasını DVD ve Blu-ray’den takip etmenin keyfinden vazgeçebilmiş değil. Türkiye’de kimi maddi zorluklar yaşansa da hâlâ birbirinden iddialı filmler çoğunlukla tertemiz dublajlarla ve çok güzel DVD baskılarıyla satışa çıkarılmaktalar. Gelin şimdi her zevke hitap eden ve son bir ay içinde çıkmış DVD’lere şöyle bir bakalım beraber... 2 İLGİ GÖREN GİŞE FİLMLERİ Aslında 80’li yıllarda popüler olan bir roman kahramanı olan ajan Jason Bourne, çok iyi yazılmış senaryoları ve Matt Damon’ın son derece ikna edici performansıyla şahane bir karaktere dönüşmüştü. Üç film sonrasında hem yönetmen Paul Greengrass hem de Matt Damon devam etmek istemedi. Ama hayranların yoğun talebi bir devam filmi daha çıkarttırdı sonunda. Önceki filmler kadar iyi olmasa da sevdiğimiz kahramanla hasret gidermek iyi geldi yine de... nar Filmin DVD’sinde keyifle izlenen iki tane kamera arkası belgeseli de var. Özellikle aksiyon sahnelerinin çekim hikayeleri film kadar keyifle izleniyor. Üstelik onlar da türkçe altyazılı... Geçen yaz gösterime çıktığında ilgi çeken yeni Star Trek filmi 'Star Trek Sonsuzluk'da bir yardım çağrısıyla harekete geçen Atılgan mürettebatını büyük süprizler bekliyordu. 'Hızlı ve Öfkeli' serisinin yönetmenlerinden biri olan Justin Lin şanslı, çünkü ekibin evini simgeleyen Atılgan gemisinin en çok zarara uğratıldığı hikayeyi çekmiş. Sonuç olarak belki bir “Galaksinin Koruyucuları” kadar diri ve yenilikçi değil ama yine de baştan sona ilgiyle kendisini izlettiren bir uzay aksiyonu 'Star Trek: Sonsuzluk'. Filmin DVD’sinde yine türkçe altyazıyla desteklenmiş zengin bir içerik var. Özellikle yapım tasarımlarının anlatıldığı parça enteresan.. Başlıca ilham kaynağının Tolkien'in 'Yüzüklerin Efendisi' kitaplarının olduğu aşikar bir evrende geçen “Warcraft” oyunları, sanal orduları ve karakterleri idare eden oyuncuların yıllarca bıkmadığı maceralar sundular. Nihayet Hollywood bu dev kaynağı geçtiğimiz yıl değerlendirdi. Evet, bir 'Yüzüklerin Efendisi' değil tabi ki ama fantastik sinemaya ilgi duyanların kolay karşı koyamadıkları bir film bu. DVD’nin türkçe altyazılı ekstra içeriklerindeki çekim hataları videosunda oyuncuların filmle epey bir dalga geçtikleri anlaşılıyor yalnız.. Ayrıca filmden son anda çıkarılan bazı sahnelere de ulaşmak mümkün. KORKMAK VE GERİLMEK SERBEST Meksikalı usta yönetmen Guillermo Del Toro’nun kariyerinin en iyi iki filmi “Şeytanın Belkemiği” ve “Pan’ın Labirenti”dir kanımca. İlkinde bir hayalet hikayesini, ikincisinde de fantastik bir masalı asıl anlatmak istediklediklerini maskelemek için metafor olarak kullanır yönetmen. 'Kızıl Tepe'de de böyle bir durum var. Filmin hayaletleri bir metafor olarak öykünün içindeler ve beklentilerin tam tersi etkiler yaratmaktalar. 70’lerin gotik korku filmlerine özenen görsel bir zenginlik filmin seyir keyfini ikiye katlıyor. Diskte türkçe altyazı destekli 5 adet kesilmiş sahne de izlenebilmekte. nefes Basit hikayeler anlatıyor olsa da sinemanın olanaklarını çok iyi kullanmış ve heyecan/korku içinde izlenen korku filmlerinden biri 'Nefesini Tut'. Rocky, Alex ve Money adlı üç gençten oluşan amatör bir soygun çetesi son bir vurgun için girdikleri evde mahsur kalıyorlar. Çünkü girdikleri evin sahibi kör olmasına rağmen son derece güçlü bir eski askerdir. Ama evde onları bekleyen tek sürpriz bu korkunç adam değildir. Filmi sevdiyseniz, ki büyük olasılıkla öyle olacak, DVD’sinde zengin eksta içeriğe de bayılacaksınız. Filme dair her şey anlatılıyor kısa parçalar halinde. 8 tane de silinmiş sahne var. Geçen yılın en beğenilen gerilim filmlerinden biri olan 'Karanlık Sular', Jaws’tan beri en iyi köpekbalığı filmi olarak da değerlendirildi. Tek kişilik bir ‘hayatta kalma’ mücadelesine odaklı en çok. Tabi bunu bikinili Blake Lively ile yapması hayli ticari bir hamle. Annesini kanser yüzünden kaybeden ve bu acı kaybından dolayı tıp eğitiminden (nedense) vazgeçen Nancy, annesinin gençken takıldığı Meksika’daki gizli kumsala gidip onu yad etmek istiyor. Ancak burada bir balina ölüsü vardır ve civarında da o bölgeyi kendisinin beslenme alanı ilan etmiş bir köpekbalığı... Başından sonuna ilgiyle izleniyor Filmin DVD’sinde köpekbalığı sahnelerinin nasıl çekildiğine dair keyifli kamera arkası belgeselleri ve silinmiş sahneler de var. 'Bir köpekbalığı nasıl yapılır' adlı bölümü özellikle kaçırmayın... karanlik HER ZEVKE HİTAP EDEN DRAMATİK HİKAYELER 2009’un 17 ocak günü havalandıktan üç dakika sonra iki motoruna da isabet eden bir kuş sürüsü yüzünden arıza yapınca, havalandığı New York La Guardia havaalanına dönmeye çalışan ama düşme tehlikesi yaşayan uçak, pilotu Sullenberger’ın riskli kararı sonucunda şehrin tam ortasındaki Hudson nehrine iniş yapmak zorunda kalmıştı. Tecrübeli oyuncu/yönetmen Clint Eastwood yönetmenliğini yaptığı bu 35. filmi 'Sully'de o pilotun bu zor kararı nasıl aldığını ve sonrasındaki soruşturmalarda da bu kararının arkasında nasıl durduğunu çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Filmin DVD’sinde gerçek Sully Sullenberger hakkında yapılmış kısa bir belgesel de bulunuyor. Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin boşanmadan hemen önce çektikleri bu evlilik dramında bir karı-koca 1970’lerin Fransa’sında sakin bir sahil kasabasına gelirler. Adam yazardır ve yeni kitabını yazmakta zorlanıyordur. 14 yıllık evliliklerinde bir sorun olduğu çok bellidir. Yan odalarında yeni evli bir çift vardır ve bir süre sonra aralarında garip bir etkileşim başlar. Çok başarılı bir film olduğu söylenemez belki ama bir şekilde izletiyor kendisini. Diskte filmde olmayan yedi tane kesilmiş sahneyi izlemek mümkün. 81 yaşındaki Woody Allen’ın yeni filmi 'Cafe Society', 1930’ların Hollywood’unda geçen romantik bir aşk komedisi. Çok konuşan renkli karakterler, hınzır bir mizah, sarkastik bir Hollywood profili. Bir sorundan bahsedeceksek o da bu olabilir zaten. Fazla bildik ve tahmin edilebilir bir Woody Allen filmi bu. Ama mutsuz bırakıyor mu seyircisini? Kesinlikle hayır. leylekler ÇOCUKLAR İÇİN RENKLİ SEÇENEKLER 2003 yılında karşımıza çıkan ilk film 'Kayıp Balık Nemo'nun kahramanları bunca yıl sonra tekrar karşımızdalar. İlk filmde küçük yavrusu Nemo’yu bulmasında babası Marlin’e yardım eden, kısa hafızalı mavi tang balığı Dori bu sefer kayıp olan. Birden bir ailesi olduğunu hatırlayan Dori bir yolculuğa çıkar ve sevdikleri de onun ardına düşerler. Çünkü Dori sürekli başını derde sokabilen bir kişiliktir... DVD’de her Pixar filminin başında olduğu gibi kısa ve keyifli bir animasyon film olan 'Kum Kuşu' var. 'Leylekler' komik ve aksiyon dolu bir animasyon. 'Bebekleri eskiden leylekler getirirdi' klişesinden yola çıkılarak yapılan ilginç bir hikayesi var. Şimdi bütün leylekler o efsaneyi unutmuş global bir dağıtım şirketi adına çalışmaktalar. Ancak eski bir makine tekrar çalıştırılır ve eski zamanlardaki gibi yine bir adrese iletilmek için bir bebek üretilir. Junior adlı sarsak leylek kendisinin sorumluğu bu hatayı telafi etmek için maceralı bir yolculuğa atılır. 6 yaş üstü için keyifli eğlence kaynağı, öncesi için kafa karıştırıcı kimi detaylar olabilir. 'Pete ve Ejderhası'nda, daha küçücük bir çocukken talihsiz bir kaza sonucunda anne-babasını kaybeden yeşil, dev bir ejderha tarafından yetiştirilen 10 yaşındaki Pete’in hikayesi anlatılıyor. Son derece güzel mesajlar içeren çevreci, duygusal bir fantastik film. Hollywood’un emektar oyuncusu Robert Redford’un da önemli bir rolünün olduğu filmde heyecanlı ve duygusal sahneler birbiriyle yarışmakta adeta. 7 yaşından itibaren bütün çocuklar keyifle izleyebilir...