Fotoğrafın 1839 yılındaki icadının ardından, fotoğraf sanatının ‘taş devri’ olarak nitelendirilen 1843-1860 yılları arasında, bu sanatın cazibe merkezi olarak kabul edilen Osmanlı coğrafyası ve Doğu Akdeniz metropollerinde seyahat fotoğrafçılığının önde gelen isimlerinden Girault de Prangey, Maxime Du Camp, Francis Frith, Roger Fenton ve yerleşik düzende faaliyet gösteren Carlo Naya, James Robertson ve Ernest de Caranza tarafından çekilmiş 46 adet fotoğraf ve 11 adet albüm sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. İstanbul’un yanı sıra, Atina’dan İskenderiye’ye, Kahire’den Luksor Harabeleri’ne, Kudüs’ten Şam’a kadar, bu yörelerdeki mimari yapıları, arkeolojik eserleri ve günlük yaşamı belgeleyen çekimler, fotoğraf sanatının geçmişine de ışık tutuyor. Ayrıca minyatür tarzda yapılmış 8 adet portre ile fotoğraf tarihiyle ilgili 19. yüzyıla ait kitaplar, teknik malzemeler ve Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna ait 2 adet fotoğraf makinası da sergide görülecek eserler arasında yer alıyor. foto3 10 EKİM'E KADAR ZİYARETÇİLERİ BEKLİYOR Sergide yer alan eserlerin ayrıntılı olarak tanıtıldığı katalog, aynı zamanda serginin küratörlüğünü de üstlenen Bahattin Öztuncay tarafından hazırlandı. 'Gümüşten Suretler: Ömer M. Koç Koleksiyonundan Erken Dönem Fotoğraflar: 1843-60' sergisi 10 Ekim 2017 tarihine kadar Çarşamba günleri hariç her gün 10:00 - 17:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. foto4 [old_news_related_template title="Osmanlı'da tüyler ürperten gerçekler" desc="Doğa üstü veya eski tabiri ile 'gayri tabii' olaylar, tarihin her devrinde görülmüştür. İnsan kanıyla beslenen vampirler, mezarlarından çıkıp insanları rahatsız eden yaşayan ölüler, mitolojik hikayelerde kendine yer tutan ve halk arasında anlatılıp günümüze kadar gelen iblisler, cadılar sadece bunlardan ilk akla gelen birkaç tanesidir. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/01/880osmanli-evliya-celebi-3.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/osmanlida-tuyler-urperten-gercekler-2/"]