- Bu kadar yoğun bir iş hayatınız varken kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı? Milyonlarca insana ulaşan bir gazeteyi yaparken her gün ekonomiden siyasete binlerce haberi süzgeçten geçiriyoruz. Bu süreçte birçok yazı biriktirdim. Bu yazıları uzun zamandır SÖZCÜ gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’le paylaşıyordum. Özdil, “Bunlar ilginç yazılar kesinlikle kitaplaştırmalısın” deyince hepsini derleyip toparladım ve yayına hazırlanmadan önce Özdil’le hepsini paylaştım. Okuduktan sonra kitap için bir de bir de önsöz yazdı. O olmasaydı bu kitap da olmazdı. - Kitabın adını ‘SUSMA!’ olarak seçmenizin özel bir nedeni var mı? ‘SUSMA!’ derken bir parça mesleğimizi de sorgulamak istedim. Kuruluşundan beri çalıştığım, kadrosunu ve tüm ekibi bildiğim ve koca bir aile olan SÖZCÜ Gazetesi’ni de susturmaya çalışıyorlar ama asla susmayacağız… Atatürk’ün izinde, gerçekleri söylemekten de asla yılmayacağız. - ‘Gazeteci kitabı’ diye tanımlayabilir miyiz ‘SUSMA!’yı? Aslında hem evet hem de hayır… İçtenlik ve samimiyetle kaleme aldım tüm konuları. Gazeteci olarak kurallarımız, olmazsa olmazlarımız var. Biz gazeteciler beş N bir K ararız haberlerde. Biri eksik oldu mu, olmaz. Zorlama bir dil ve edebi kaygı da yok kitapta.

Vergi sisteminden termik santrallere

- Kitapta yer alan konuları seçerken yelpazeyi çok geniş tutmuşsunuz… Vergi sisteminden gecekonduya, Hrant Dink’in katledilmesinden termik santrallere kadar geniş bir yelpaze içeriyor kitap. Yeterince ciddilerine dokunmadım ama baktığım pencerenin perdesini kara mizahla aralayıp harmanladığım konular da oldu. - Kitaptaki kelime oyunları konusunda yorum aldınız mı? Otuz yıldır gazete okuruna haberleri tüm boyutlarıyla anlatmaya çalıştığımız bir o kadar da vurucu ve dikkat çekici başlık için beyin jimnastiği yapıyoruz. Haliyle bu durum da o birikimin bir yansıması diyebiliriz… susma-kapak

Paylaşmak istedim

- Dünyanın pek çok yerini gezip görmüş olmanız kitap yazarken sizi ne yönde etkiledi? Sayısını hatırlamadığım kadar ülke ve çok daha fazla şehirde bulundum. Bu durum bana kıyas yapma ve ölçülendirme şansı verdi. Gerçek demokrasileri gördüm, kuralların, kanunların nasıl uygulandığını, denetim ve ceza mekanizmalarının nasıl işletildiğini de. Özellikle de insanların buna uyumu, memnuniyeti ve bundan edindikleri kazanımları gözlemledim - Okurlara vermek istediğiniz özel bir mesaj var mı? Aklımdakileri kağıda dökerken bir mesaj kaygım yoktu; sadece paylaşmak istedim. Bize dayatılanın tek gerçek ya da tek doğru olmadığını anlatmaktı amacım.