Kıraç bir konserinde sizi veliahtı ilan etmişti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kıraç gibi kendisini böylesine önemli bir topluma başarılı bir şekilde kabul ettirmiş bir isimden bu sözleri duymak güzel elbette. Fakat ilerleyen süreçlerde yapacağım şarkılar ve projelerle ‘zamana’ Gökhan Bölükçü ismiyle imza atmayı isterim.
'Senin Gibisi' maxi single’ınızdaki şarkıların ikisinin sözü ve müziğinin size ait olduğunu görüyoruz. Besteci bir kimliğiniz de var...
Açıkçası sanat alanında sadece yorumcu olarak anılmak istemezdim. Yazmayı, bestelemeyi, kısacası üretmeyi seviyorum. Allah da böyle bir yetenek vermişken kullanmamak Yaratıcıya saygısızlık olurdu sanırım. Şu ana kadar 30-40 arası bestem birikti ve her geçen gün yenilerini üretmeye devam ediyorum.
ŞARKININ BAŞI AYRI, SONU AYRI KADINA YAZILDI
Kıraç ile yapmış olduğunuz düet parçanız Hüzün Sisleri'nin hikayesini anlatır mısınız?
Hüzün Sisleri şarkısını yaklaşık 9 yıl önce yazmıştım. Zaman olarak lise yıllarımın sonlarına denk geliyordu. Malum lise aşkları meşhur olur. Benim de o dönem hayatımda birisi vardı ve fena kazık atmıştı bana. Sonrasında bu durumu kağıda dökünce ufaktan gitarla mırıldanmaya başladım. Yıllar sonra müzik olaylarına ciddi bir giriş yapınca müzik direktörüm Cengiz Köroğlu’na Hüzün Sisleri’nin de yer aldığı 5 tane demo gönderdim. O da tesadüfen içlerinden bu şarkıyı seçti ve kayıtlarına başladık. Bir gün stüdyoda kayıtlar devam ederken Cengiz Köroğlu, 'Bu şarkı kısa kalıyor, bir dörtlük daha yazabilir misin?' dedi. Ben de 'Olur' dedim. Kayıtlara başladığımız dönem üniversite yıllarımı kapsıyordu, yine o sırada güzel ama sancılı bir ilişkim vardı. Ve sancılı taraf ağır bastı nihayetinde. O ilişkim de albümün kayıtları devam ederken son buldu. Ben de şarkının nakaratında –git git diye serzenişte bulunduğum bu arkadaşa binaen aldım kalemi elime... Bir de kahve yapmıştım kendime. Zaten duygusal patlama yaşıyordum, 10 dakikada hemen ayaküstü yazıverdim stüdyoda. Böylelikle şarkının başı ayrı sonu ayrı bir kadına ait oldu. Nakarat ise ortak hissiyat. Şimdi teşekkür ediyorum o arkadaşlara böylesine güzel bir beste yapmama vesile oldukları için.
'PROTEST BİR KARŞILIK VERİYORUM'
Piyasaya yeni giren genç bir isim olarak kendinize nasıl bir yol çizmeyi düşünüyorsunuz?
Aslında sektöre adım atan biz gençlerin piyasada bir yol çizmesinden ziyade piyasa bizlere bir yol çiziyor maalesef. Maalesef diyorum çünkü tıpkı kıyafet modası gibi müziğin de bir modası oluştu. İşte bazı kanallar 'Şu tarz müzik yapmazsan senin klibini yayınlamam', bazı radyolar 'Şu tarz müzik yapmazsan senin şarkını çalmam' diyor. O kadar saçma bir piyasa haline gelmiş ki bu sektör, bunu içine girince daha iyi anlıyor insan. Ben elimden geldiğince kendi duygularımdan ödün vermeyerek oluşturmaya başladığım tarzda, özgün eserler ortaya koyarak ve piyasanın, modaya uymam için benden istediği argümanlara, duygularımla örtüşmüyorsa protest bir yapı ile karşılık vererek ilerlemeyi düşünüyorum.
Önümüzdeki günlerde bir film projesinin müziğine imza atacağınızı duyduk. Nedir bu proje? İlerki zamanlarda dizi-sinema müziği projelerinde görecek miyiz sizi?
Bu yılın sonunda çekimleri başlayacak olan ve beni de konusu ile baya heyecanlandıran ve bir çok ünlü ismin de yer alacağı kısa metrajlı bir filmin müziklerini yapacağım. Sanırım yeni yılın ilk aylarında yayınlanmış olur. Daha sonraki zamanlarda da dizi ve film müziği projelerinde yer almayı çok isterim elbette. Hatta bunun için bir kaç yapım firması ile görüşme halindeyiz. Üretkenliğimi bu alanda da ziyadesiyle kullanacağıma dolayısıyla başarılı yapıtlar ortaya çıkaracağıma inanıyorum.
Sizin gibi müzik piyasasına girmek isteyen gençler var. Sizin onlara önerileriniz var mı?
Benim gibi sektöre yeni girmeye çalışan arkadaşlara önerim öncelikle bu piyasada çok ama çok az kişiye güvensinler, hayal satan insanlara inanmak yerine onların background’larını araştırsınlar. Aldatılmaya hazırlıklı olsunlar. Sinir sistemleri çelik gibi olsun. Çünkü hayal ettikleri gibi bir dünya ile kesinlikle karşılaşmayacaklar. Herkesin elinin altında internet gibi bir maden var. Şarkılarını bu mecralarda yayınlasınlar. Paralarını piyasanın kurtlarına harcamak yerine internette kendi şarkılarının reklamlarına harcasınlar. Kısacası ellerinden geldiğince bağımsız hareket etmeye çalışsınlar. Yoksa şarkılarını heyecanla okumak isterken, onun yerine psikolojisi bozulmuş bireylere dönüp hüsrana uğrarlar.
Sinema-Televizyon alanından mezunusunuz ve bu alanda master yapıyorsunuz. Peki ilerleyen yıllarda sizi de sinema ya da dizi projelerinde görecek miyiz?
Açıkçası oyunculuk yapmak, şarkıcı tarafım kadar ağır basmıyor ama bu demek değil ki yapmak istemiyorum. Üniversitede bölümde iken senaryo yazma konusunda kendimi geliştirdim. Sağ olsun bu konuda pek çok kez fırçasını yediğim sinema hocamız, usta yönetmen Haluk Göl’ün büyük katkısı var. Haluk hocanın fırçaları sayesinde şu anda senaryosu ve müzikleri tamamlanmış halde “7 Şarkıda Aşk” isimli bir sinema filmim hazır beklemede. Film için, yine sözü müziği bana ait 7 tane şarkı besteledim. Belki ilk oyunculuk deneyimimi kendi yazdığım bu senaryonun filminde bir yan rolde gerçekleştiririm.
