Oscar'ın Yabancıları, Oscar adayı olmalarına rağmen Hollywood kulvarının dışında, dünya festivallerinde başarılı olmuş, farklı dil ve kültürlerden filmlerin buluştuğu bir kategoriyi temsil ediyor. 11-21 Ocak 2018 tarihleri arasında düzenlenen 'Oscar'ın Yabancıları' programının bu yıl öne çıkan filmleri arasında Avrupa ve dünya sinemasından önemli isimler yer alıyor. 13 filmin izleyiciyle buluşacağı programda; Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel'in açılışını Venedik’te yaptığı, uzun bir aradan sonra beklenen dönüş filmi Zama, Ruben Östlund’un çağdaş sanata dair güçlü bir taşlama sunduğu ve karşılığında Cannes’dan Altın Palmiye’yle dönen Kare ve İstanbul Modern Sinema’nın 2013 yılında adına toplu gösterim düzenlediği Michael Haneke’nin yine Avrupa’da çıkışsız bir burjuva ailesi resmi çizen yeni filmi Mutlu Son programda yer alacak. OSCAR’IN YABANCILARI PROGRAMI 11 – 21 Ocak, 2018 '93 YAZI, 2017 İspanya Yönetmen: Carla Simón Oyuncular: Laia Artigas, Paula Robles, Bruna Cusí Altı yaşındaki Frida, annesinin ve babasının hayatlarını kaybetmeleri üzerine dayısı ve yengesi tarafından evlat edinilir. Artık onu yeni bir hayat ve yuva beklemektedir. Ancak anne özlemini içinden atamayan Frida, yaşadığı travmayla nasıl mücadele edeceğini bilemez ve yeni ortamına bir türlü uyum sağlayamaz. Yeni ailesi ise tüm zorluklara rağmen Frida’nın mutluluğu için elinden geleni ardına koymacaktır. Carla Simón bu ilk uzun metrajlı filminde, yetim kalmış bir çocuğun portresini duygu sömürüsüne kaçmadan dokunaklı bir şekilde beyazperdeye taşıyor. 93yazi BEDEN VE RUH, 2016 Macaristan Yönetmen: Ildikó Enyedi Oyuncular: Géza Morcsányi, Alexandra Borbély, Zoltán Schneider Beden ve Ruh, içine kapanık bir adam ve kadın arasındaki mistik aşk hikayesini konu alıyor. Budapeşte yakınlarında bir mezbahada finans müdürü olan Endre, denetime gelen Maria için daha ilk karşılaşmadan itibaren yoğun duygular beslemeye başlar. Ancak hislerini ne kendisine ne de Maria’ya açabilir. Aşırı detaycı ve titiz, bir o kadar da içine kapanık Maria ile Endre bir süre sonra tesadüfen aynı rüyayı gördüklerini fark eder. Gerçek hayatta dışa vuramadıkları aşkları her gece buluştukları masalsı ortamda derinleşir. Şiirsel anlatım ile sert gerçekliği ustaca harmanlayan film, 2017’de Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’ya layık görülmüştü. beden-ve-ruh FOXTROT, 2017 İsrail, Almanya, Fransa, İsviçre Yönetmen: Samuel Maoz Oyuncular: Lior Ashkenazi, Sarah Adler, Yonatan Shiray İlk uzun metrajlı filmi Lübnan (Lebanon) ile tanıdığımız Samuel Maoz’un yeni filmi Foxtrot’ta, filme adını veren dansın bir adım ileri bir adım geri hareketleri gibi, tüm karakterler ne yaparlarsa yapsınlar sonunda yine kaderlerini değiştiremiyorlar. Üç perdeden oluşan bir tiyatro oyununu da andıran bu dikkatle tasarlanmış filmin ilk perdesinde askerdeki oğlunun ölüm haberini alan bir anne baba ve yas sürecinde onlara “destek” olup yol göstermeye çalışan ordu mensuplarını izliyoruz. Ardından gelen bölümlerin sürprizlerle dolu gelişmelerinin hepsi savaşın anlamsızlığının ve sonuçlarının bireysel etkilerinin altını ustaca çiziyor. Uzun süre hafızalarda kalacak bu psikolojik gerilim, Venedik Film Festivali’nde Gümüş Aslan Büyük Jüri Ödülü’ne layık görülmüştü. foxtrot [old_news_related_template title="Ayla'ya büyük şok! Oscar hayali suya düştü | Son dakika haberleri" desc="Oscar’a aday yabancı film kısa listesi açıklandı. Türkiye'nin Oscar aday adayı Ayla listede yer almadı. Tüm dallardaki Oscar adayları 23 Ocak'ta açıklanacak. Oscar ödül töreni ise 4 Mart'ta düzenlenecek." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/ayla.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/ayla-oscar-yarisina-katilamadi/"] HAKARET, 2017 Lübnan, Fransa Yönetmen: Ziad Doueiri Oyuncular: Nah Adel Karam, Kamel El Basha, Rita Hayek Farklı siyasi görüşlere sahip iki adamın arasındaki anlaşmazlık önce hakarete sonra da ulusal bir krize dönüşüyor. Lübnan Hristiyan Partisi’nin sadık destekçisi, aşırı sağ görüşlü Tony, mahallesine yapılan inşaattan şikayetçi olur ve şantiyede ustabaşı olarak çalışan ancak çalışma izni bulunmayan mülteci Filistinli Yasser ile tartışır. Tartışma sırasında sarfedilen bir hakaret, bu iki adamın kendilerini mahkemede bulmalarıyla sonuçlanır. Olay, çok geçmeden tüm ülkeyi ilgilendiren daha derin ve politik bir meseleye dönüşür. Başrol oyuncusu Kamel El Basha’ya Venedik’te En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran film, Lübnan’ın iç krizlerine kişiler üzerinden yaklaşan politik bir dram. hakaret KALP ATIŞI DAKİKADA 120, 2017 Fransa Yönetmen: Robin Campillo Oyuncular: Nahuel Pérez Biscayart, Arnaud Valois, Adèle Haenel ACT-UP, dünyanın dört bir yanında AIDS farkındalığı yaratmak için çalışan aktivist bir sivil örgüttür. ACT-UP Paris’in tüm üyelerinin hedefi ise, hem toplumu hastalıktan korunma yolları hakkında bilinçlendirmek hem de ilaç şirketlerini çıkarlarını bir kenara bırakmaları konusunda ikna etmektir. Filmde bir yandan yaşam mücadelesi verirken bir yandan da yaşamın kendisinden vazgeçmeyen, eğlenmeyi, aşık olmayı ve tutkuyu hiç unutmayan grubun direniş yöntemleri de bir o kadar tutku dolu. Robin Campillo bu yıl Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’ne layık görülen filminde, insani yönleriyle öne çıkardığı aktivistlerin hayatlarını mizahla, şefkatle ve içtenlikle perdeye taşıyor. kalp-atisi-dak-120 KARE, 2017 İsveç, Danimarka, Fransa, Almanya Yönetmen: Ruben Östlund Oyuncular: Claes Bang, Elisabeth Moss, Dominic West Bir modern sanat müzesinin saygın küratörü Christian, yanından geçenleri başkaları için fedakarlığa davet eden, onlara sorumlu insanlar olduklarını hatırlatan “KARE” adlı bir yerleştirmeyi sergilemeye hazırlanmaktadır. Bu süreç içerisinde bir yandan kişisel hayatındaki sorunlar bir yandan da müzenin yaptığı bir tanıtım kampanyasının sonuçlarıyla mücadele ederken trajikomik bir varoluş krizine sürüklenecektir. Zekice yazılmış senaryosuyla izleyeni güldürdüğü kadar düşünmeye de iten film, Cannes’da Altın Palmiye’ye layık görüldü ve bu yılın en çok konuşulan sinema olaylarından biri oldu. kare MUHTEŞEM KADIN, 2017 Şili Yönetmen: Sebastián Lelio Oyuncular: Daniela Vega, Francisco Reyes, Luis Gnecco 2013 yılında Gloria filmiyle övgü toplayan Sebastian Lelio yeniden çarpıcı bir hikayeyle karşımızda. Kendinden yaşça büyük sevgilisi Orlando’yu aniden kaybeden trans kadın Marina, yaşadığı şok, acı ve yalnızlıkla baş etmeye fırsat bulamadan, kaybettiği sevgilisinin ailesi, doktorlar ve polis tarafından cinsel kimliği hedef alınarak dışlanmanın ve hor görülmenin ağırlığına göğüs germek zorunda kalır. Marina’nın yaşadıkları üzerinden bir yandan cinsel kimlik ve trans bireylerin hakları gibi güncel meseleleri derinlemesine tartışan filmin konuya son derece tarafsız yaklaşması da en az başarılı oyunculuklar kadar dikkat çeken yanlarından. muhtesem-kadin [old_news_related_template title="2017: Türk sinemasının gişe telaşı" desc="Geçen yıl, yani 2016’da vizyona giren 135 yerli filmden 58’i 10 bin seyircinin altında kalmıştı. Neredeyse bu filmlerin yarısı çok kötü batmıştı yani. Bu yazı yazılırken 2017’nin bitmesine henüz 10 gün kadar vardı. Bu zamana kadar gişede 10 bin seyirciyi bulamayan film sayısı 51. Bu sene ise vizyona giren film sayısının 145’i bulması bekleniyor. Demek ki neredeyse seyirci önüne çıkan her üç filmden biri çok kötü şekilde batıyor. 10 bin seyirciyi geçip de batanları da dahil edersek tablo hiç de iç açıcı gözükmüyor. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/1509783221_ayla_2-1.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/2017-turk-sinemasinin-gise-telasi/"] MUTLU SON, 2017 Avusturya, Fransa, Almanya Yönetmen: Michael Haneke Oyuncular: Isabelle Huppert, Jean-Louis Trintignant, Mathieu Kassovitz Fransa’nın kuzeyindeki Calais’de, Luarent ailesi burjuva bir yaşam sürdürmektedir. Beklenmedik bir şekilde küçük torunları Eve’in de yanlarına yerleşmesi ve üç kuşak bir arada yaşamaya başlamalarıyla beraber ailenin kirli geçmişi, suçları, intikam ve bastırılmış duyguları açığa çıkacaktır. Avusturyalı usta yönetmen Michael Haneke’nin kendine özgü, karanlık ve rahatsız edici üslubuyla duyarsız ve işlevsiz bir aile portresi çizdiği son filmi, bu yıl Cannes’da Altın Palmiye için yarıştı. mutlu-sonPARAMPARÇA, 2017 Almanya Yönetmen: Fatih Akın Oyuncular: Diane Kruger, Denis Moschitto, Johannes Krisch, Numan Acar Katja, Türkiyeli bir Kürt olan kocasını ve oğlunu Hamburg’da ırkçı bir grup tarafından gerçekleştirilen terör saldırısında kaybeder ve bir yandan onların yasını tutarken, bir yandan da mahkemede adalet arayışına girer. Ancak adli sistem çökmüştür ve artık kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir kadın olarak kendi adaletini sağlamak için zorlu bir yolculuğa çıkacaktır. Fatih Akın'ın yazıp yönettiği ve Almanya'daki ırkçı cinayetlerin kurbanlarına adadığı filmde Diane Kruger, hafızalardan çıkmayacak performansıyla bu yıl Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü. paramparca [old_news_related_template title="Sinemaseverler en çok bu filmlere gitti! En çok izlenen ilk 10 Türk filmi hangisi?" desc="Kore Gazisi Süleyman Dilbirliği'ini hikayesini anlatan Ayla filmi son döneme damgasını vurdu. 4 milyondan fazla kişinin izlediğini Ayla, 55 milyon liradan fazla hasılat yaptı ve en çok izlenen ilk 10 Türk filmi listesine 6. sıradan girdi. Ancak 5 Ocak'ta vizyona girecek olan Arif V 216 filmi bu listeyi tekrar değiştirebilir." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/ayla-film-2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/sinemaseverler-en-cok-bu-filmlere-gitti-en-cok-izlenen-ilk-10-turk-filmi-hangisi-2136736/"] SADAKAT, 2017 Belçika, Fransa, Hollanda Yönetmen: Michaël R. Roskam Oyuncular: Adèle Exarchopoulos, Matthias Schoenaerts Gino, başına buyruk bir yarış pilotu olan Bénédicte’e ilk görüşte aşık olur ve heyecanlı, tutkulu ve koşulsuz bir ilişkiye başlarlar. Gino’nun ise çevresindeki herkesi incitebilecek kirli bir sırrı vardır. Ancak kadere ve tüm zayıflıklarına göğüs gerecek olan bu çift, birlikteliklerini sürdürebilmek için amansız bir mücadeleye girişeceklerdir. Aksiyon, romantizm ve dramayı ölçülü bir şekilde harmanlayan film, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yaptı. sadakat SEVGİSİZ, 2017 Rusya, Fransa, Belçika, Almanya Oyuncular: Mariana Spivak, Alexei Rozin, Matvei Novikov İlişkileri çoktan sona ermiş, boşanmanın eşiğinde bir çift, her ikisinin de sevmediği ve hayatlarında istemediklerini açıkça ifade ettikleri on iki yaşındaki oğulları, Andrey Zvyaginstev’in gerilim ve dram yüklü yeni filminin odağında. Ansızın ortadan kaybolan çocuklarını bulma çabaları sırasında yaşananlar işlevini kaybetmiş kamu kurumlarına, teknolojiye boğularak birbirinden kopmuş bireylere ve nesilden nesile aktarılan travmaya ayna tutuyor. Bu çok katmanlı gerilim dolu dram, sevgiden yoksun yıkılmakta olan bir ailenin portresinin yanı sıra, yoğun bir toplumsal eleştiri sunuyor. sevgisiz THELMA, 2017 Norveç, İsveç, Fransa, Danimarka Yönetmen: Joachim Trier Oyuncular: Eili Harbo, Okay Kaya, Ellen Dorrit Petersen Norveç’in son dönemlerde öne çıkan yönetmenlerinden Joachim Trier yeniden bir büyüme hikayesi ile karşımızda. Şehirde üniversiteye gitmek için köydeki evinden ve tutucu ailesinden ilk defa ayrılan çekingen Thelma’nın yaşadıklarını izliyoruz. Thelma, sınıflarından birindeki başka bir kıza aşık olmasıyla hem yaşadığı duygu yoğunluğuna hem de açığa çıkan doğa üstü güçlerine anlam vermeye çalışıyor. Yetiştiriliş tarzından içine işlemiş doğrular, ailesinin baskıcı tutumu ile iç dünyasında yaşadıklarının çatışması arasında kendini bulmaya çabalıyor. Açılış sahnesinden itibaren izleyiciyi kendine bağlayan bu etkileyici film dünya prömiyerini Toronto Film Festivalinde yapmıştı. thelma ZAMA, 2017 İspanya Yönetmen: Lucrecia Martel Oyuncular: Daniel Giménez Cacho, Lola Dueñas, Matheus Nachtergaele Antonio di Benedetto’nun aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan Zama, 18. Yüzyılda İspanya’nın sömürgelerinden Paraguay’da yargıçlık yapmakta olan ve uzun süredir terfi bekleyen Diego De Zama’nın hikayesini anlatıyor. Yapımcıları arasında Pedro Almodovar ve Gael Garcia Bernal’in de yer aldığı filmin kahramanı Diego de Zama, kendisine verilen sözlerin yerine getirilmemesinden, beklemekten, ailesinden uzak olmaktan ve adaletin işleyişinden bunalarak kendi yöntemleriyle çözüme ulaşma yoluna gider. Lucrecia Martel’in dokuz yıl aradan sonra çektiği yeni filmi Güney Amerika’nın göz alıcı doğası fonunda, etkileyici sinematografik yaklaşımıyla da öne çıkan bir başyapıt. zama[old_news_related_template title="Sinemanın 2017 karnesi" desc="Yine her sene sonundaki gibi yurt içi ve dışında pek çok sinema yayını yılın filmlerini değerlendirmekte. Aslında bu film yarıştırma işi giderek tüm dünyada bütün sinemaseverlerin çok fazla takıldığı bir mesele haline geldi. Ben bunun artık bir çeşit ‘kaçış’ olduğunu düşünüyorum. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/sinema2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/sinemanin-2017-karnesi/"]