Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin el yazması Kur’an-ı Kerim koleksiyonundan 60’ı aşkın nadide eser Koç Holding’in desteğiyle dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü Smithsonian bünyesindeki Arthur M. Sackler Galerisi’nde sergilenmeye başladı. koc1 Koç Holding ile Smithsonian Vakfı arasında 2005 yılında imzalanan ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak için işbirliğini içeren anlaşma kapsamında “Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler” adıyla düzenlenen sergi 20 Şubat 2017’ye kadar ziyarete açık olacak. Washington’da gerçekleşen gala gecesinde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, “Hayal ettiğimiz hoşgörüye dayalı dünyanın temel dayanağını kültürlerin, toplumların birbirlerini tanıması, yaşam biçimlerini ve değerlerini anlaması oluşturuyor. Bugün sizlerle açılışını yaptığımız serginin de, İslam’ın daha iyi anlaşılmasına ve yapıcı bir diyalog ortamının oluşmasına hizmet edeceğine yürekten inanıyoruz” dedi. AMAÇ, TÜRK KÜLTÜRÜNÜ DÜNYAYA TANITMAK Smithsonian Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Artur M. Sackler Galerisi, ABD’nin ilk büyük Kur’an-ı Kerim sergisine ev sahipliği yapıyor. Koç Holding ile 1846 yılında kurulmuş olan dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü Smithsonian Vakfı arasında 2005 yılında imzalanan ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak için işbirliğini içeren anlaşma kapsamında “Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler” adıyla düzenlenen serginin açılış galası 19 Ekim 2016’da Washington’daki Smithsonian Castle’da gerçekleşti. Galaya Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vekili Ali Y. Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Washington Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Tugay Tuncer, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Smithsonian Genel Sekreteri David Skorton, serginin Baş Küratörü ve Smithsonian’ın İslam Sanatı Küratörü Massumeh Farhad ve dünyanın dört bir yanından çok sayıda davetli katıldı. "TÜM DÜNYA VE İNSANLIK TARİHİ ADINA ZENGİNLİK" Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, galada yaptığı konuşmada Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin el yazması nadide Kur’an-ı Kerim koleksiyonunun bir arada ilk kez ABD’de  2 sergilenmesine aracılık etmekten ötürü gurur ve heyecan duyduklarını dile getirdi. Ali Y. Koç, bu serginin 2005 yılında Koç Holding ile Smithsonian Vakfı arasında imzalanan ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak için işbirliğini kapsayan anlaşmanın bir devamı niteliğinde olduğunu belirtirken şöyle devam etti: “2005 yılında ‘Stil Ve Statü: Osmanlı Türkiye’sinden Saray Kıyafetleri’ sergisi ile yine Smithsonian Müzesi’nde Türkiye’nin zengin kültürel mirasının en iyi örneklerinin geniş kitlelere ulaşmasına destek olmuştuk. İslam dininin kültürel ve sanatsal değerlerini sadece ülkemiz ve İslam dünyası adına değil, tüm dünya ve insanlık tarihi adına bir zenginlik olarak görüyoruz. Bu değerleri korumayı, yaşatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı arzuluyoruz” ali-koc İslamofobinin yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklediğini belirten Ali Koç, “İslam hoşgörü dinidir. Tüm semavi dinler gibi insani değerleri, sevgiyi ve birliği yüceltir” diyerek sözlerini sürdüren Ali Y. Koç, ancak maalesef bugün Müslümanlığın Batı’daki algılanışının bu hümanizm ve hoşgörü anlayışından çok uzak olduğuna dikkat çekti. Ali Y. Koç şöyle devam etti: “İslam dininin ve 1.7 milyar Müslüman’ın terörle ve şiddetle bağdaştırılmaya çalışılması elbette bizleri hem üzüyor hem de kaygılandırıyor. Maalesef, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Başkanlık Seçimleri’nde dâhi İslamofobi retoriğinin kullanıldığına tanıklık ediyoruz. İslamofobi, yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklerken, zaten bunu hedefleyen aktörlerin emellerine de hizmet etmiş oluyor. Hayatımıza ayrımcılığı, çağdışılığı ve şiddeti getiren dinler değil; dinlerin bilerek ya da bilmeyerek yanlış referanslarla yorumlanması ve politik emeller için kullanılmasıdır. Bugünün globalleşen dünyasında, küresel barışı, istikrarı ve refahı korumak istiyorsak; çok kültürlülük, çoğulculuk, demokrasi, kapsayıcılık ve temel insan hakları tüm toplumlar için tartışmasız değerler olmalıdır” şeklinde konuştu. "ÇÖZÜM YABANCILAŞTIRMA DEĞİL BİRLEŞTİRİCİLİKTİR" Ali Y. Koç konuşmasında, “Artan gelir adaletsizliği, çözüm bulunamayan işsizlik, toplumlarda bazı kesimlerin kendilerini arkada bırakılmış ve kaybetmiş hissetmeleri, Ortadoğu’da yayılmaya devam eden ateş, mültecilerin yaşadığı insanlık dramı, masum insanları hedef alan büyük terör saldırıları” gibi uzun süredir gündemde olan konuların tüm dünyanın ortak sorunu olduğuna dikkat çekti. Ali Y. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözüm yabancılaştırma değil; birleştiriciliktir. Elbette ülkelerin kısa vadeli çıkar ve hedefleri koşullara göre değişebilir. Ancak medeniyetin çıpası olan evrensel değerler her dönemde, her koşulda ve her coğrafyada aynı kalması gereken ortak paydadır. Çoğunlukla kararlar verilirken politik amaçları doğrulayan analizlere seçilirken; diğerleri bir yana itiliyor. Politikacılar tarihin doğru tarafında olmak istiyorlar; ancak bu taraf her zaman bilgeliğin, sağduyunun, hümanizmin ya da barışın tarafı olmuyor. Hepimiz Orta Amerika, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Afrika ve Güneydoğu Asya’da rejim değiştirme amacıyla yapılan yıkıcı girişimlerin uzun tarihini biliyoruz. Tabi ki bir bölgenin çöküşü dış güçlere atfedilemez. Ancak yine de, Batı’nın da bugün karşılaştığımız düğümlerde bir suç payı vardır. Batı dünyası “realpolitik” adı altında sıklıkla “kötünün iyisini” seçmeyi tercih ediyor; ancak bu kısa vadeli bakış açısıyla elde edinilen geçici kazanımlar; açılan uzun vadeleri yaraların yanında çok küçük kalıyor. İçinden geçtiğimiz dönemi tek bir cümleyle ifade etmek istersek; en uygunu ünlü İtalyan siyasetçi ve düşünür Antonio Gramsci’ye ait şu sözler olacak: “Eski dünya ölüyor ve yeni dünya doğmak için mücadele ediyor; şimdi canavarlar zamanı”. Bugün tüm dünyanın, insan hakları temelli, yapıcı ve hoşgörüye dayanan mesajlara ve eylemlere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum” dedi. SERGİYE 200 BİN KİŞİNİN KATILIMI DBEKLENİYOR Sergiyi 15 Ekim 2016 – 20 Şubat 2017 tarihleri arasında 200 bini aşkın kişinin ziyaret etmesibekleniyor. Sergi ziyaretçileri her bir Kur’an-ı Kerim el yazmasının hattatları, eserin tarihi ve ne zaman nerede kullanıldığı gibi biyografik bilgileri de inceleme fırsatı bulacak. Sergi kapsamında Kur’an-ı Kerim el yazmaları dijital ortamda da milyonlarca kişinin erişimine açık olacak. Online ziyaretçiler, ilgilerini çeken bir kaligrafik ya da illüstratif öğe hakkında da detaylı bilgiye sahip olabilecekler. Serginin Türkçe ve İngilizce yayınlanan kataloğunda ise, Türk İslam Eserleri Müzesi’nin tarihi ve koleksiyonlarına dair önemli makaleler de yer alacak. 01 – 03 Aralık 2016 tarihleri arasında ise sergi kapsamında Kur’an-ı Kerim sanatına dair bir sempozyum da düzenlenecek.