Gelecekte hastalıklara çare bulan robotlar icat etmek isteyen Kızıklı, Zorlu AVM’nin düzenlediği ‘Bir Hayal Bir Oyun’ yarışmasına katılıp ‘Karton Şehir’ hikayesiyle birinci oldu. Oyunu 26 Mart’ta Zorlu PSM’de izleyiciyle buluşan yetenekli ve küçük yazar Kızıklı ile, Dünya Tiyatrolar Günü’ne özel olarak röportaj yaptık... 2 Röportaj: Birgan BİLEKE ‘Bir Hayal Bir Oyun’ yarışmasından nasıl haberin oldu? Seni bu yarışmaya katılma konusunda en çok kim cesaretlendirdi? Evde ailemle birlikte televizyon izliyorduk ve reklamlarda ‘Bir Hayal Bir Oyun’ adlı hikaye yarışmasının reklamını gördüm. Yarışma ilgimi çekti; annemlerle konuşup katılmaya karar verdim. Hikayen ‘Karton Şehir’in izleyicilere vermek istediği mesaj ne? Hayatta hiçbir şekilde pes etmemeleri ve her zaman için cesaretli olmaları gerektiğini anlatmak istedim. 324 hikaye arasından birinci seçilen hikayenin sana ait olduğunu duyduğun an neler hissettin? Birinci olduğumu öğrendiğimde önce kazandığıma inanamadım. Ardından çok mutlu oldum ve heyecanlandım. Evdeki ikili koltuğumuza çıkıp “Ben kazandım” diyerek zıplamaya başladığımı hatırlıyorum. 3 Türkiye’de ilk kez bir çocuğun yazdığı tiyatro oyunu sahnelendi. Bu konuda neler söylemek istersin? Çocuklar hevesli oldukları konularda asla pes etmesinler. Hep hayal kursunlar ve cesaretli olup öykü yazsınlar. ‘Karton Şehir’in tiyatro oyununa dönüşme aşamasını anlatır mısın? ‘Karton Şehir’, ‘Bir Hayal Bir Oyun’ adlı hikaye yarışmasında jüri tarafından birinci seçildi. Ardından Dünya Tiyatrolar Günü için özel tiyatro oyunu olarak sahnelenmesi için hazırlıklar başladı. Senaristliğini Serdar Saatman, yönetmenliğini ise Gaye Cankaya üstlendi. Bilgi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri arasından seçimle belirlenen genç oyuncuların tarafından sahnelenmesine karar verildi. Oyunun, kostüm ve dekor tasarımlarını Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri yaptı. 26 Mart’ta da Zorlu’da sahnelendi. Hikâyen tam hayal ettiğin gibi izleyiciye yansıtılabildi mi? Hayallerimin bir tiyatro oyununa dönüşmesinin deneyimini ilk defa yaşadım. Dünya Tiyatrolar Günü için özel olarak hazırlanan bir oyun oldu. 26 Mart Pazar günü hikayem Zorlu PSM’de izleyicisiyle buluştı. Benim hikayemin tiyatro oyunu olarak sahnelenmiş olması hâlâ bbeni şaşırtıyor. Sence bir çocuğun hayal gücünü beslemek ve çocuğa sanat sevgisi aşılamak için ailelerin ne yapması gerek? Çocuklarının hayal gücünü sınırlamasınlar. Çocuklarıyla tiyatroya gidebilirler. Çocuklarıyla birlikte kitap okuyabilirler, çizgi film izleyebilirler. Hikaye yazmaya devam ediyor musun? Evet, yazıyorum ara sıra. İki tane hikaye yazdım. İlk yazdığım hikayenin adı ‘Su Hayattır’. Bu hikayemle de Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokullar arasından düzenlediği hikaye yarışmasında birinci oldum. Bir de cesaretli olmakla ilgili bir hikaye daha yazdım. Adı da ‘Yağmur Adamla Dans’. Bu yarışma gibi etkinliklerin daha çok yapılması halinde yeni yetişen neslin bu durumdan nasıl etkileneceğini düşünüyorsun? Çocukları daha çok teşvik edebilir, cesaretlendirebilir ve böylece daha çok hikaye yazabilirler. Çünkü bir çocuğun oyunun tiyatro olarak sergilenmesi iyi bir fikir. Çocukların yeteneklerini fark etmelerini sağlıyor. Çocukları cesaretlendirmek ve öz güvenlerini artırmak için daha çok hikaye yarışması yapılabilir. Okurlarımıza ve sanatla uğraşan yaşıtlarına bir şey söylemek ister misin? Kitap okusunlar. Sinemaya gitsinler. Hayal güçlerini geliştirmek, yeteneklerini fark edebilmeleri için bol bol kitaplar okuyabilirler. Ayrıca yine çizgi filmler izleyebilirler.