Sanat yaşamında 40. yılını dolduran Yonca Evcimik, yapımcılığını ve yönetmenliğini Müjdat Gezen’in üstlendiği ‘7 Kocalı Hürmüz’ ile tiyatro sahnelerine dönüyor. Yıllar önce Adile Naşit’in hayat verdiği Safinaz rolünü üstlenecek olan Yonca Evcimik meslek hayatından hayvan haklarına, güzellik sırlarından aşka her konudaki sorularımızı tüm samimiyetiyle yanıtladı. 2017-10-24-photo-00000002 - Zeki Alasya ve Metin Akpınar gibi ustalarla sahneye çıkmış biri olarak, yeni bir projede yer almak size neler hissettiriyor? Tozunu yuttuğum sahnelere dönüyorum; bu, yuvaya dönmek gibi bir şey. Çok usta isimlerle çeşitli müzikallerde yer aldım. Ve şimdi de zamanında dansçısı olduğum ‘7 Kocalı Hürmüz’ müzikalinde oyuncusu olarak yer almak bana heyecan veriyor. - Bu projeye nasıl dahil oldunuz? Müjdat Abi’nin (Gezen) telefonuyla dahil oldum. “Müzikali yeniden sahneliyoruz. Adile Naşit’in Safinaz rolü senin” dedi. Ben de gözü kapalı kabul ettim. Bu müzikalde oyunculuğumun ve dansçılığımım yanı sıra ilk defa bir türkü söylüyorum. Benim için çok farklı bir deneyim oldu. imza - Hangi türküyü seslendireceksiniz? ‘Kadifeden Kesesi’ türküsünü okuyorum. Üstelik bu türkünün bestesi ve söz yazarı Müjdat Abi’nin (Gezen) dedesiymiş. İlk defa türkü okuduğum için hep eskileri dinledim. Arabesk seviyorum ama türküyle yakından uzaktan hiç alakam yok. Müjdat Abi seslendirdiğim türküyü ilk kez dinledikten sonra “Kim okudu bunu?” diye sordu. Benim olduğumu anlamadı ve türküyü Hamiyet Yüceses gibi okuduğumu söyledi. img_1896

38 yıl sonra bu teklifi almak çok hoşuma gitti

- Geçmişte Adile Naşit’in canlandırdığı bir rolü oynamak nasıl bir duygu? Benim sevgili Adoşla (Adile Naşit) ilk tanıştığım yer ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ün kulisiydi Yıl 1979’du ve ben o zaman müzikalde dansçıydım. Gülmeyi sevdiğim için en sevdiğim rollerden biriydi Safinaz. 38 yıl sonra bana bu teklifi almak çok hoşuma gitti. Hem müzikallerin yok olduğu bir dönemdeyiz hem de benim müzikallere adım attığım proje; üstelik en beğendiğim rol… - Adile Naşit’le birlikte sahne aldığınız dönemlere dair neler hatırlıyorsunuz? O kadar yakındık ki Adoşla (Adile Naşit), anne-kız gibiydik. Böyle bir teklif gelince çok mutlu oldum. Bu büyük bir şans oldu. img_1900

Müjdat Gezen’le çalışmak şahane

- Yapımcı ve yönetmen koltuğunda Müjdat Gezen ismini görüyoruz... Böyle usta bir isimle çalışmak nasıl bir his? Ben konservatuar yıllarımdan itibaren antrenmanlıyım bu duruma çünkü hep usta isimlerle çalışınca onların disiplinine alışıyorsunuz. Müjdat Abi (Gezen) de işini en ince ayrıntısına kadar düşünen bir insan. Ben de bu yapıda biri olduğum için onunla çalışmak şahane bir şey.

Bu proje eve geri dönmek gibi bir şey

- Sanat hayatınızın 40. yılında böylesi bir projede yer almak size neler hissettiriyor? “Tam zamanı” diye düşünüyorum. Kırkıncı sanat yılımda başladığım yere dönmek çok güzel bir his. Eve geri dönmek gibi bir şey… - Günümüzde ünlü-ünsüz herkes sosyal medya hesaplarındaki resimlerine sık sık rötüş yapıyor. Buna rağmen sizin gibi ünlü birinin fotoğraflarına fotoşop yaptırması çok eleştirildi. Bu kon da neler söyleyeceksiniz? Tabii ki fotoşop yapılıyor fotoğraflarıma ama yaptırmayan var mı acaba… Asıl bizim gibi ünlü insanların fotoşop yaptırması tuhaf karşılanmamalı. Üst komşunuz fotoşopun dibini görmüşken sizin ünlü insanlara bunu sormanız garip kaçıyor haliyle. Bırakın insanlar ne yaparsa yapsın. Başka derdimiz mi kalmadı...

Sosyal medyada hadsizlik canımı sıkıyor

- Peki sizin sosyal medya kullanımına yönelik eleştirileriniz var mı? Sosyal medyadaki hadsizlik canımı sıkıyor. Sahte hesaplardan terbiye ve ahlak sınırlarını zorlayıcı mesajlar yazanlara ciddi cezalar getirilmeli. Bu işin peşini bırakmayıp ceza kestirenleri tebrik ediyorum. Yüz yüze geldiklerinde kuramayacakları cümleleri, bir maske takıp fütursuzca yazmanın bir bedeli olmalı diye düşünüyorum.

Kazandığım her şeyi kendi işime yatırıyorum

- Şevket Çoruh gibi sanatçılar tüm yatırımlarını büyük risk alarak sanata yatırıyorlar. Peki siz sanatta 40. yılınız geride bırakmış bir isim olarak, sanata yatırım anlamında neler yaptınız? Bir okul açtım. Konservatuar kıvamındaydı. Birkaç sene faaliyet verdik. Sonra ekonomik nedenlerden dolayı kapatmak zorunda kaldım. Onun haricinde kazandığım her şeyi yine kendi işime yatırıyorum. - Sanat hayatında başarıya ulaşana kadar yaşadığınız negatifliklerin sizi hiç yıldırdığı oldu mu? Ben hayatı istediğim an pembeleştiririm. O yüzden zorlandığım noktalarda kendi moralimi yükseltmeyi de becerebildim.