Sinemaseverleri nasıl bir film bekliyor? Çağlar Çorumlu: Öncelikle enteresan bir film bekliyor sinemaseverleri... Çok iyi bir kadro ve iyi bir teknik ekibin ortaya çıkardığı güzel bir proje oldu. Biz sağlam bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Umarım izleyici de film hakkında aynı şeyi düşünür. Belçim Bilgin Erdoğan: Filmde Banu ve Metin adlı iki karakter, evlerinde yedi arkadaşını ağırlıyor. Ben Banu’yu canlandırıyorum. Film, yedi arkadaşın bir akşam yemeğinde toplanıp yemek masasında geçirdiği Ay tutulmalı bir geceyi anlatıyor. Kalkanları olan bir kadın… Filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz? B.B.E.: Banu, kendi söküğünü dikemeyen bir psikolog. Hayata karşı duruşu soğuk ve temkinli. Kalkanları olan bir kadın ama başta arkadaş çevresinde, sonra da kendini iyi hissettiği her yerde kendini güvenle ortaya koyuyor. Yemeğin yendiği gece boyunca da neler oluyor neler. Ç.Ç: Ben de filmde, Metin, Sinan ve Kerem’in çocukluk arkadaşı olan Suavi’i oynuyorum. cebimdeki-yabanci-oyuncular Siz filmde Belçim Bilgin Erdoğan’ın canlandırdığı karakterin eşini oynuyorsunuz. Belçim Bilgin Erdoğan’la bir çifti canlandırmak nasıl bir duygu? Serkan Altunorak: Belçim’le oynamak çok büyük bir keyif. Aslında bu kadro ilk defa birlikte oynuyor. Sadece Şebnem (Bozoklu) benim çok eski arkadaşım. Tüm oyuncularla oynamak müthiş bir keyifti. Bu tür cümleler hep söylenir ama bunlar yürekten gelen, gerçek kelimeler. Arkadaşlarımı yazıhanemde ağırladım Film tek bir mekanda geçiyor. Set nereye kuruldu? Ç.Ç.: Çekimler BKM’nin (Beşiktaş Kültür Merkezi)Ümraniye’de oluşturduğu bir platoda çekildi. Orada benim de ufak bir yazıhanem var ve arkadaşlarımı orada da ağırladım. Bir Serra Yılmaz-Ferzan Özpetek filminde olmak nasıldı? B.B.E.: Herhalde bütün oyuncular Ferzan Özpetek’le çalışmayı hayal eder. Özpetek de bu filmde kendisiyle çalışmayı hayal eden bir oyuncu kadrosunu bir araya getirdi. Serra Yılmaz’ın ilk yönetmenlik deneyiminde onun yanında olmak çok heyecanlıydı. O heyecanı attıktan sonra da çok büyük ustalarla çalışmanın inanılmaz hafifliğini yaşadık. Bizi set boyunca gülme krizine soktu Sezona iki filmle birden girdiniz… Önce ‘Arif V216’, hemen ardından da ‘Cebimdeki Yabancı’… Ç.Ç.: ‘Arif V 216’, 4-5 sahnesinde yer aldığım, biraz da misafir oyuncu gibi rol aldığım bir işti. Bu filmde ise hep beraber başrol oynuyoruz. İkisi çok farklı iki iş. İkisi de benim için ayrı ayrı çok değerli filmler oldu. Şanslıyım çünkü iki ayrı kadroda da muhteşem insanlarla tanıştım. B.B.E.: Biz de çok şanslıyız. Çünkü Çağlar ülkenin başına gelmiş en acayip, en hızlı komedyenlerden biri. Bizi set boyunca gülme krizlerine soktu. S.A.: Yaşayan her oyuncu bir gün elbet Çağlar Çorum’luyu tadacak; ben size söyleyeyim. Taklidini yapmayı beceremediğiniz bir adamı canlandırmaya çalışmak çok zor aytac-akyurt-belcim-bilgin-caglar-corumlu Yeni bir karaktere mi hayat vermek daha kolay yoksa taklit yapmak mı? Ç.Ç.: Taklidini yapmayı beceremediğiniz bir adamı canlandırmaya çalışırsanız bu çok zor olur. Taklit etmekle oyunculuk arasında çok büyük fark var. Evet, bazı şeyler taklitle başlıyor. Çocukluğumuzdan itibaren bir şeyleri taklit ediyoruz. Ama taklit, mukallitlik bunlar farklı şeyler ama oyunculuk daha ayrı bir şey... ‘Çİ’ dizisine konuk oyuncu olarak katılacaksınız. O projede nasıl bir karakteri canlandıracaksınız? B.B.E.: Bu sürpriz olsun. Bir bölümlük bir şey yaptık ama orada olmamın asıl sebebi Kanser Savaşçıları Derneği ve Elidor’un ortak yürüttüğü bir sosyal sorumluluk projesiydi. Kanserle mücadele eden hastalara kendilerini yalnız hissetmemeleri için yaptığımız bir girişim oldu bu. Bakalım proje nasıl karşılanacak? Tiyatro provalarınız nasıl gidiyor? S.A.: Film bitti ertesi gün tiyatro provam başladı. Çok yoğun bir prova süreci geçiriyorum. Craft Tiyatro’da ‘Kiloloji’ diye bir oyunu oynayacağız. Çok yeni bir oyun. Geçen sene Royal Court’ta oynanmıştı. Türkiye’de ilk defa biz oynuyoruz. Şubat sonu seyirciyle buluşacak. Bu sezon televizyona ara verdim. ‘Backstabbing for Beginners’ filminde Hollywood’lu oyuncularla başrolü paylaştınız? cebimdeki-yabanci-kadro Türkiye’deki sinemayla Hollywood’u kıyaslarsanız arada ne gibi farklar var? B.B.E.: Burada her filmde o kadar imkanları iyi setler denk gelmiyor ama kimi şirketlerin en iyi koşullarda, en kaliteli yapma çabasını göz önünde bulundurursak o açıdan aynıydı. Ama sistem olarak olağanüstü profesyoneller. Bir gün bir şey 2 saat kaysa domino taşı gibi her şey değişecekti. Hiçbir şey aksamadı ve inanılmaz bir tecrübeydi. Bir de Ben Kingsley ve Theo James’le oynamak çok keyifliydi. Haziran ayında film Türkiye’de vizyona girecek. Biz hazırlıklıyız sen düşün Yedi eski dostun birbirlerinin cep telefonu mesajlarını okudukları bir oyun sonrasında gerilim dolu bir hikaye başlıyor… Gerçek hayatta bu tür bir oyun oynamaya cesaret edebilir misiniz? B.B.E.:  Ederdik. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz; oynarız. Ç.Ç.: Şimdi de oynayabiliriz istiyorsan. Biz hazırlıklıyız. Sen bir düşün ama “Evde denemeyin!” derim. S.A.: Hayatta oynamam. Filmi izlesinler niye oynamak istemediğimi anlayacaklar. Kamera: Ömer Uluhan