Bugünlerde herkes Aşkın Nur Yengi’nin yeni albümü ‘Aşktan Olsa Gerek’i konuşuyor. Beş yıl aradan sonra yeni bir albüm çıkaran sanatçıyla samimi bir sohbet gerçekleştirdik. 009_4665-copy - Şu an hayatınızın hangi dönemindesiniz? Hayatımın en güzel dönemindeyim. Yaşımın, kadınlığımın, anneliğimin, sanatımın en klas dönemini yaşıyorum. Artık keyif yapacağım dönemdeyim. - Yeni albümünüzle müzik sektörüne müthiş bir dönüş yaptınız. Yeniden o yarışın içinde olmak nasıl? Kendimi bir kez daha doğum yapmış gibi hissediyorum. Bu albüm bana büyük bir heyecan verdi çünkü 33 yıldır müzikle dolu zamanlar geçirdim sahne üzerinde. Albümdeki şarkılarım uzun zaman arayarak, ince eleyip sık dokuyarak hayata geçirdiğim şarkılar. img_0966 - Albüm çalışmanızda yaşadığınız en büyük sıkıntı neydi? Müzik sistemi çok değişti. Ben şu ana kadar elime beş şarkımın yan yana CD’sini alamadım. Eskiden stüdyodan çıktığımızda okuduğumuz şarkılar bir CD’ye basılır verilirdi; biz de akşama dinlerdik. Şimdi ise yalvarıyorum, “Ne olur bir CD verin” diye. Şu sevimsiz cep telefonlarıyla beraber şimdi sana mail atıyorum. Teknoloji bu albümde en büyük sıkıntımdı… img_0956

Teknolojiyle aram berbat

- Albüm çalışmanızda yaşadığınız en büyük sıkıntı neydi? Müzik sistemi çok değişti. Ben şu ana kadar elime beş şarkımın yan yana cd’sini alamadım. Eskiden stüdyodan çıktığımızda okuduğumuz şarkılar bir cd’ye basılır verilirdi; biz de akşama dinlerdik. Şimdi ise yalvarıyorum, “Ne olur bir cd verin” diye. Şu sevimsiz cep telefonlarıyla beraber şimdi sana mail atıyorum. Teknoloji bu albümde en büyük sıkıntımdı… - Peki sosyal medyayla aranız nasıl? Berbat… Kabul etmiyorum teknolojiyi. Diyeceksiniz ki, “21 yüzyılda nasıl teknolojiyi kabul etmiyorsun?” Etmiyorum çünkü beni hayattan uzaklaştırıyor. Yaşamın dokusu çok daha derin. Çok daha içinde olmamız gereken bir şey. Teknoloji ise sadece ihtiyaç anında camı kırabileceğim bir durum benim için. Sağ olsunlar o kadar güzel bir fan grubum var ki beni her alanda temsil ediyorlar. Sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum… 880askin-nur-yengi

Kızım doğarken hayatımı kurtardı

- Annelik deyince aklınıza ilk olarak ne geliyor? Koşulsuz sevgi... Her şeyi yapmak istiyorsun çocuğun için. Düşünsenize, sadece yüzünüze bakması bile yetiyor. Rahme düştüğü andan itibaren büyük bir macera başlıyor. 009_4903 - Anne-kız ilişkiniz nasıl? Hayatımın en büyük projesi o. Hamilelik boyunca işimi çok iyi yapamadım çünkü ‘plasenta previa’ diye bir rahatsızlığa yakalandım. Bu da tamamen yatar pozisyonda olmamı mecbur kıldı. İlk bebeğimi 4.5 aylıkken kaybettim. Doğal olarak kızımla ilişkimiz biraz farklı oldu; resmen birbirimize kenetlendik. Nazlı’nın başı aşağıda duruyordu, ana damarlarımdan birine kafasını dayayıp koymasaydı o da, ben de yoktuk bugün. Başını damara dayamasıyla kanamanın akışını engelledi. Ana damarlar patladığı zaman kanamayı durduramıyorsun.

Sosyal medya görücü usulünün modern hali

- Yeni neslin teknolojiye bakışını nasıl görüyorsunuz? Yeni jenerasyon teknolojiyle büyüyor. Bu yüzden de çocuklar birbirlerinden uzaklaştılar; o yüzden bence teknoloji kanserden daha tehlikeli. Düşünsenize Facebook’tan biriyle tanışıp yemeğe çıkıyorsunuz… Bu, görücü usulünün modern hali. 009_5093_revize-copy

Müthiş bir teklif gelirse oyunculuk yapabilirim

- Oyunculukla ilgili bir şey yapmak istiyor musunuz? ‘Bodrum Masalı’ dizisinden bir bölüm oynamam için teklif geldi ama şu an gündemimde albüm var. Ama müthiş bir teklif gelirse seve seve oynarım. Bu kadar iyi oyuncular varken bir şey söylemek yanlış olur ama oyuncu olmayıp sırf ekran yüzü olanlar var. Artık herkes her mesleği yapıyor.

Güzelliğinin sırlarına gelince...

- Maşallah hâlâ taş gibisiniz... Güzellik sırlarınız neler? İçki ve sigara kullanmadığım için doğal olarak bir tık öndeyim. Makyaj yapıyorum. Zaman zaman pilates yapıyorum. Fakat belli bir yaştan sonra kilo vermek zor oluyor. 15 günde bir mutlaka hamama giderim ve masaj yaptırırım.

Manevi bir yol arkadaşı gerekli

- Evliliğe nasıl bakıyorsunuz? Yalnızlık Allah’a mahsus; taşın kalbi yok ama o bile yosun sever. İnsan bu hayatla yalnız başa çıkamaz. İlla manevi bir yol arkadaşı gerekli. İçimde ve ruhumda iyi olduğunu hissettiğim insanla karşılaşırsam benim için evlilik çanları çalmaya başlar... img_0976

Şimdi herkes şarkıcı…

- Şarkı yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? O yarışmaların çoğunun insanları psikolojik olarak yorduğunu ve iyi hissettirmediğini düşünüyorum. Çünkü çok büyük hayaller kuruyorlar. O insanları bir yerlere getirebileceklerse, o insanların hayal ettiği şeylerin yakınından geçirebiliyorsan tabii ki yapılsın.

Hayvanlar bile bizden daha ahlaklı

- Çocuk tacizi haberlerini görünce ne hissediyorsunuz? Çocuk tacizi, çocuk gelin, çocuk istismarı korkunç kelimeler. Söylerken bile utanıyorum. Bir insan nasıl bu kadar iğrençleşebilir diye düşünüyorum. Anne olduğum için de çok gerginim bu konuda. Hayvanlar bile bizden daha ahlaklı.

Ur zannedilip ‘Nur’ olarak çıkanım

- Kaç kardeşsiniz? Beş; üç kız, iki erkek. En küçükleri de benim. Ur zannedip ‘Nur’ olarak çıkanım. Annem bana 46 yaşında yani menopoz döneminde hamile kalmış. Üç-dört aylık hamileyken doktora gitmiş. Sonra da babam anneme, “Hanım bu ur değil Nur” demiş. İsmim de öyle kaldı…

Haluk’la görüşmelerimiz mecburiyetten

Eski eşim Haluk Bilginer’le mecburen görüşüyoruz Her adımımızda Nazlı için en iyisi ne olacaksa onu yapmaya gayret ediyoruz. Hayatlarımız her ne kadar ayrı olsa da Nazlı için yan yana gelmeye gayret gösteriyoruz. Anne-babalar buna bir ömür mecbur...

Sezen beni doğurmadı ama nüfusundayım

- Uzun yıllar Sezen Aksu ile çalıştınız. Aksu sizin için ne ifade ediyor? Sezen beni doğurmadı ama nüfusundayım. Biri için anne sevgisi hissetmek illa onun sizi doğurmasını gerektirmiyor. Sezen Aksu’nun elinin daima sırtımda olduğunu hissediyorum. Bu bana güven ve huzur veriyor. Bizim farklı bir ilişkimiz var çünkü onunla karşılaştığımızda ben çok küçüktüm. O dönemler çok iç içe yaşadık. Mithat Can ile de abla-kardeş gibi büyüdük.