Emin ÖZGÖNÜL
27 Ocak 1756’da bu kentte doğan ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart... Klasik müzik dünyasının altın çocuğu olan Avusturyalı besteci Mozart, 4 yaşına geldiğinde, bazı piyano parçalarını ezbere çalmaya başladı. 7 yaşında ise, Kraliyet ailesine ilk konserini verip, beste yaptı. Avusturya İmparatoru ona ‘’Minik sihirbaz’’ adını takmıştı... Figaro’nun Düğünü ve Don Giovanni operasını, evlenip peşpeşe 6 çocuk sahibi olduğu dönemde yazdı. Kısa hayatı, 35 yaşında son buldu. İlginç olan ise mezarının nerede olduğunun bilinmemesi.
BEŞİĞİ BİLE DURUYOR
Getreidegasse Caddesi Salzburg’un kalbi ve en güzel caddesi. Ünlü markaların mağazaları, şık kafe, bar ve restoranlar, hediyelik eşya dükkanları bu caddede sıralanıyor. Mozart’ın doğduğu ev ‘’Mozarts Geburtshaus’’ da aynı cadde üzerinde... Beşiğinden, biberonuna, piyanosundan giysilerine kadar pek çok eşyası sergileniyor. Şehirdeki Salzburg Katedrali, Mozart’ın vaftiz törenine ev sahipliği yapmış. 1614’ten bu yana ayakta... Hohensalzburg Kalesi 900 yıllık bir tarihi barındırıyor. Kenti kuşbakışı seyretmek için ideal bir mekan.
HER YERDE O VAR
İşte Salzburg, 2 asırdan fazla zamandır Mozart ile anılıyor. Kentin her yerinde evi, okulu, heykeli, müzesi, restoranı, kafeleri var. Hediyelik eşyalarda, tişörtlerde onun resmi bulunuyor. Çikolata ve likörün adı bile Mozart...
Alp Dağları’nın eteğinde, Salzach Irmağı kenarındaki Salzburg, UNESCO Dünya Mirası listesinde... Tarihi dokusu, katedral ve kaleleri, geniş meydanları, çiçek kokulu ve Arnavut kaldırımlı dar sokakları ile bir Ortaçağ kenti. İtalya’dan, Çek Cumhuriyetinden, Almanya’dan bir iki saatlik mesafede... Münih’e çok yakın... İstanbul’dan uçakla ya da Viyana’dan trenle 2.5 saat uzaklıkta...
iTFAiYE ARACI AMA GELiN iÇiN
Mirabell Sarayı ve 1606’dan bu yana dikilen ağaç ve bitkilerle süslü bahçesi de, görülmeye değer. Heykellerle süslü bahçe sanat eseri gibi... Havalimanından 20 dakikalık bir yolculukla şehir merkezine giderken hemen göze çarpan “Hangar” adlı müzede ise II. Dünya Savaşından kalma uçaklar, helikopterler, motosikletler sergileniyor. Şehirde ilginç bir gelenek de var. Gelin arabası olarak süslenmiş itfaiye araçları, Salzburg caddelerinde tur atıyor. İtfaiyeciler, gelin ve damadı kiliseye bu araçlarla götürüyor.
DAMAK ZEVKİ...
Deniz kıyısına yakın olmasa da Salzburg’da, envayi çeşit deniz ürünü satan dükkan ve restoranlar var. Nordsea adlı restoran, kafe karışımı mekanda, jumbo karidesler, kalamarlar, yengeç, istakoz, ahtapot ve leziz balık türleri, patates eşliğinde sunuluyor. Haşlanmış et yemekleri, şnitzel, pizzalar, patates köftesi “Knödel” ve elmalı kurabiye “Strudel” de en çok tüketilen lezzetler arasında. Bu lezzetlere 20-30 çeşit marka bira eşlik ediyor. Alışveriş için, Salzburg meydanlarında kurulu küçük pazar tezgahlarında yöresel kıyafet ve hediyelik eşyalar satılıyor.
