Bir Konuşabilse/Lost in Translation, 2003 Sofia Coppola’nın yazıp yönettiği ‘Bir Konuşabilse’, Tokyo’ya gitme niyeti olan herkesi harekete geçirecek kadar güçlü bir film. Filmin neredeyse tamamı şehrin en renkli bölgeleri olan Shinjuku ve Shibuya’da çekilmiş. Buraların enerjisi de, gösterişi de filmin her karesine yansımış. bir-konusabilse Bill Murray’ın canlandırdığı Bob karakterinin akşamlarını geçirdiği The New York Bar’ın manzarasından gördüğünüz Tokyo bile bir an önce bu şehre gitme isteği uyandırmaya yetiyor. Paris’te Gece Yarısı/Midnight in Paris, 2011 Kabul edelim ki film setlerine en çok yakışan şehirlerden biri Paris. Hatta biraz ileri gitmek gerekirse en iyisi de denebilir! Elindeki bu kıymetli malzemenin hakkını veren onlarca filmden biri de Woody Allen imzalı ‘Paris’te Gece Yarısı’. pariste-gece-yarisi Filmi izleyenler bilir, daha açılış sahnesinde şehre bir kez daha hayran oluyorsunuz. Gösterilen mekânlar öylesine canlı ve davetkâr ki filmin sonunda kendinizi uçak bileti bakarken bulabilirsiniz. Barselona, Barselona/Vicky Cristina Barcelona, 2008  Şehirlerin büyüsüne Woody Allen’la kapılmaya devam ediyoruz. Bu kez de Barselona’ya yolculuk yapıyoruz. barselona-barselona Şaşırtıcı bir şekilde film setlerinin alışık olmadığı bir şehir Barselona. Oysa sanat dolu sokaklarıyla Paris’i aratmayacak bir arka plan sağlıyor. Woody Allen’ın ‘Barselona, Barselona’ adlı filmi de bunun en güzel yansımalarından biri. Gün Doğmadan/Before Sunrise, 1995  Unutulmaz aşk filmleri listelerinin gediklisi ‘Gün Doğmadan’, romantizmin dalga dalga hissedildiği Viyana’da geçiyor ve belki de en büyük gücünü buradan alıyor. before-sunset Özellikle nehir kenarında çekilen sahneler şehre olan ilginizi perçinleyecek türden. Prater Park’taki dönme dolap sahneleri de perçinlenen ilgiye ivme kazandıracak şüphesiz. Romantik seyahat seçenekleri arayan çiftlerin mutlaka izlemesi gereken bir film. Felekten Bir Gece/The Hangover, 2009 Çılgın şehir Las Vegas’ın şanının yürümesinde ufak da olsa payı olan filmlerin başında Todd Phillips imzalı ‘Felekten Bir Gece’ geliyor. felekten-bir-gece Gece hayatının merkezi olarak bilenen şehirde yaşanabileceklere dair ufak bir hatırlatma gibi film. Tam da bu enerjiyi arayanlar için filmden sonra yapılacak en uygun şey bir grup arkadaşla birlikte Las Vegas seyahati ayarlamak olacaktır. Chicago, 2002  ABD deyince kiminin aklına ilk New York gelir, kiminin Los Angeles. Fakat bana kalırsa parlak ışıkları ve her köşe başında karşılaşabileceğiniz caz konserleriyle Chicago, ABD’nin en karakteristik şehridir. chicago Rob Marshall’ın bol ödüllü filmi Chicago da bir tür sağlamasıdır bunun. Catherine Zeta-Jones, Renée Zellweger ve Richard Gere’in muhteşem oyunculuklarıyla hayat bulan bu müzikal film, izleyenleri soluğu Chicago’da bir caz kulübünde almaya davet ediyor. In Bruges, 2008 - BRUGGE Dünyanın en masalsı şehirlerinden biridir Brugge. Yalnızca prens ve prenseslerin yaşayabileceği bir yer olduğuna ve her şeyin kusursuz ilerlediğine inanabilirsiniz ilk ziyaretinizde, ta ki ‘In Bruges’ü izleyene kadar. in-bruges Başrollerini Colin Farrel ve Brendan Gleeson’un paylaştığı bu film, doğasında durağanlık olan şehre bela getiriyor. Brugge ise masumiyeti ve rengârenk mimarisiyle hiç de alışık olmadığı bu sahneleri seyrediyor. Melekler ve Şeytanlar/Angels and Demons, 2009  Dan Brown’un aynı adlı kitabından beyazperdeye uyarlanan ‘Melekler ve Şeytanlar’ı izlemek, Roma’ya yapılan küçük çaplı bir gezi gibi; ya da Roma’da ‘Melekler ve Şeytanlar’ın izini sürmek, filmi baştan sonra tekrar seyretmek gibi. melekler-ve-seytanlar Dolayısıyla Roma seyahati öncesi bu filmi izlemekte fayda var. Emin olun gittiğinizde pek çok yer tanıdık gelecek. Kazablanka/Casablanca, 1943 Bu listeye Michael Curtiz imzalı 1943 yapımı efsane film ‘Kazablanka’yı da anmamak olmaz. kazablanka Sinema tarihinin en eskimeyen filmlerinden biridir ‘Kazablanka’. 7’den 70’e hangimizin aklında değil ki Sam’in piyano çaldığı o sahneler... Kazablanka’yı en iyi anlatmış bu film, Fas’a yolculuk yapmayı isteyen herkese ön ayak oldu onlarca yıllardır, görülen o ki olmaya da devam edecek. Milyoner/Slumdog Millionaire, 2009  Danny Boyle’nin yönettiği ‘Milyoner’, Mumbai şehrine dair iddialı ve can alıcı sahneler vadetmiyor. milyoner Aksine film, şehrin yoksul mahallelerinden birinde geçiyor. Buna rağmen filmin Hint kültürüne dair birçok şeyi başarıyla verdiği tartışılmaz bir gerçek. Dolayısıyla Avrupa ve Amerika kültürü dışında farklı kültürleri yakından görmek isteyenler için ideal bir film ‘Milyoner’.