ABD Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün yaptırdığı bir araştırma, kadınların 35-40 yaşları arasında donup kalmak istediğini ortaya çıkardı. İşte tam da bu nedenle kremler bu yaşları hedefliyor ve botoksla ilk bu yaşlarda tanışılıyor. Yılların izlerine kayıtsız kalmayın 35 yaşını geçmişseniz, aynada gördüğünüz göz çevresi kırışıklıklarına, çok gülmekten ya da surat asmaktan oluşmuş alın ve dudak çizgilerinize kayıtsız kalmanız imkansız. “Hangi kremi kullansam?” derdine de ilk bu zamanlar düşülür. Bir yanınız fena halde botoks yaptırmak istiyor, diğer yanınız ise “Ya mimiklerim donarsa” ya da “Herkes botoks yaptırdığımı anlar mı acaba?” diye korkuyor. Oysa bu anlamda Türkiye profesyonellerle dolu. Güzelleşmek için Avrupa’dan tonla insan ülkemize gelirken estetik cerrahların neredeyse kırışıklıklar hiç oluşmamış gibi uygulamalar yapması hiç de şaşırtıcı değil. 2 Hiçbir kadın kırışmak istemez! Kırışıklıklar çok derinse sadece botoks yetmiyor; buna ek olarak dolgu tedavisi de uygulanıyor. Günümüzde mimik kırışıklıklarını azaltmada en etkin molekülün, botoksun ana maddesi de olan ‘botulinum toxin’ olduğu 20 yıl gibi uzun zaman zarfında bilim insanlarınca da onaylandı. Çünkü yanlış bilinenin aksine botoks bir yılan zehri değil, bir bakterinin zehri. Bu toksin, ileri teknoloji kullanılan laboratuvarlarda üretiliyor ve bir nevi aşı gibi hazırlanıyor. Uygulanan bölgede his kaybı olmuyor. Kaslarda geçici bir süre hareketler duruyor. Bu kırışıklıklar donunca daha canlı bir cilt görünümü de elde ediliyor. En büyük yararı, o bölgeyi bir süre kırıştıramadığınız için yaşlanma sürecini durdurması. 3 Favori dönem… Bilimsel araştırmalara göre kadınlar en çok 35-40 yaş arasındaki halinde kalmak istiyor. O yaşlarda yaşadığı bir parça genç ve olgun hallerini seviyor; bu süreyi uzatmak için de savaşıyor. O yaşta amaç başkası gibi görünmek değil, kendini iyi hissettiği zamanları korumak.