Şarkıcı, söz yazarı, moda tasarımcısı Gwen Stefani, Revlon’un yeni marka elçisi oldu. Gençlik yıllarında marketlerde makyaj becerilerini test ederek geçirdiği Kaliforniya günlerinden bu yana geçen yıllara üç Grammy ödülü, üç çocuk ve ilham veren aşklar sığdırdı.
Yeni albümünün turnesini bitiren Gwen Stefani, Voice ses yarışmasındaki juri koltuğunda oturmaya ve oyunculuk yapmaya devam ediyor. Moda yayını WWD’ye göre Halle Berry, Olivia Wilde ve Alejandra Espinoza’dan sonra onu Revlon elçisi yapan kırmızı ruju ve aşkı ilham vererek yaşıyor oluşu.
- Gençlik yıllarınızda makyajla ilginiz nasıldı?
Yirmili yaşlarımın başında Kaliforniya’da bir alışveriş merkezinde makyaj artistanıydım. Orada, kimsenin pahalı olduğu için satın almadığı Borghese ve Ultima II için tezgah arkasında çalıştım. “Size biraz makyaj yapalım” diyordum. İnsanları ne kadar keyiflendirdiğini, heyecanlandırdığını ve güven verdiğini hatırlıyorum, işte bu da makyajın neler yapabileceğini gösteriyor.
- Ama şimdi global marka elçiliğine makyaj uygulama yetenekleriniz nedeniyle seçilmediniz!
Evet kesinlikle! Neden seçildiğimi Revlon Pazarlama Kurulu Başkanı Benjamin Karsch şöyle anlatıyor: “Gwen, dolgun kırmızı dudaklarıyla biliniyor, bu çekiciliğinin bir parçası. Fakat bu kampanya aynı zamanda aşk hikayesiyle de gerçekten bütünleşmiş durumda...”
Bu açıklamada ‘The Voice’ yarışması koçlarından Blake Shelton ile aramızda yaşadığımız aşka atıfta bulunuyor.
Kampanya beni anlatıyor
- Kampanyanın isminin ‘Aşkı Seç’ oluşu size ne hissettirdi?
Seçenek, pozitiflik, hayaller ve gerçeklik. Son yıllarda kişisel hayatımda olduğum yerle aynı eksendeymiş gibi hissediyorum. Pozitif olmayı seçmek ve bana bahşedileni kullanarak sevgimi insanlarla paylaşmak gerçekte olduğum kişiye dönüşmemi sağlayacak gibi hissediyorum.
Aşkı paylaşıyorum çünkü...
- Kariyerinizin başından bu yana aşkın önemini savunarak herkese ilham oluyorsunuz. Bu bilinçli bir tercih miydi?
Aşk hikayelerimi paylaşıyor olmak birçok hayranım için ilham verici oldu. Herkes içinde kendinden bir şeyler buldu. Kişisel hikayelerimi anlatma şeklim kampanya ile birebir uyumluydu.
- Siz elinizin altında en çok hangi makyaj malzemelerini bulunduruyorsunuz?
Sadece pudra ve benzer şeyler kullanıyorsanız, eve gittiğinizde kaşınızın yarısının olmadığını görüp, muhtemelen ‘pekala, bu utanç verici’ gibi düşünebilirsiniz. Bu yüzden daha genç görünmek adına kaş kalemi ve kırmızı rujum hep yanımda.
Makyaj yapmayı annemden ögrendim
- Makyajla ilginiz ilk ne zaman başlamıştı?
Çocukluğumda annemin ve büyükannemin hazırlanmalarını izlerken öğrendim ilk bilgileri. Okuldayken sınıftaki kızları da dikkatle izlerdim. Ben, Kaliforniya, Anaheim’de büyüdüm, orada oldukça fazla İspanyol vardı ve inanılmaz makyajlar yaparlardı. Bana ilk ruj setimi babaannem hediye ett. O da makyaj konusunda stil sahibiydi.
Tekrar müziğe döner miyim bilmiyorum
Geçmişte bütün kişisel trajedilerimi yaşadığım zaman, müzik benim kurtarıcım gibiydi. Ama sonrasında kendime güvenim sarsıldı. Geçen yıl şubat ayında stüdyoya geri döndüm ve ‘This is What the Truth Feels Like’ albümünü sekiz haftada yazdım. Ardından turneler başladı. Yine de bundan sonra müzik yapıp yapmayacağımı bilmiyorum. Sanki bir bölümün sonuna geldim. Yeni bir filmin kadrosundayım, modada kendimi gösteriyorum, içimde kaynayan yeni bir şeyler de var, hep beraber neler olacağını göreceğiz.
