Röportaj: Birgan BİLEKE - ‘Görünmeyen Beyin’ kitabınızı yazma fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı? Beyin, günümüzün en ilgi çekici konularından biri. Beyin konusunda bilim alanına tek bir önemli hipotez veya teori ortaya koymayan, herhangi bir yeni teoriyi tartışmayan ülkemde, beyin konusunda önüne gelen konuşuyor ya da kitap yazıyor. Bazı nitelikli kitapları ve yazarlarını ayrı tutuyorum tabii. Ben de durumu eleştirmek yerine kendi birikimimi ortaya koyarak bir kitap yazmaya karar verdim. - Ödüllü bilim adamı ve profesör kimliğiniz nedeniyle kitabı herkesin anlayacağı şekilde sadeleştirme konusunda sorun yaşadınız mı? Bildiklerimi her kesimden insanla paylaşabildiğimi ve onlara anlaşılır biçimde ifade edebildiğimi sanıyorum. Ben eğer öğrenmeye hevesli ise tıp bilgisi olmayanların da kitabı rahatlıkla anlayabileceğini ve seveceğini düşünüyorum. Dili ne kadar sade ve anlaşılır tuttuğumun ölçüsü kitaba gösterilen ilgi olacak. Bunu şimdiden kestirmek güç. - Size göre bilim dünyası beynin sırlarını tam olarak çözebilecek mi? Kitabın ikinci bölümünde beyin konusundaki bilimsel bilginin tarihsel gelişimini anlatıyorum. Beyin konusundaki bilgilerimizin özellikle son 40-50 yılda nasıl hızla geliştiği ortada. Beyin konusu o kadar hızlı ve dinamik bir gelişme içinde ki önümüzdeki 5-10 yıl içinde en az bu kitaptakiler kadar yeni bilgiler ortaya çıkabilir. - Bu bilgilerin hangi hastalıkların tedavisinde etkili olacağını düşünüyorsunuz? Ben bu yüzyılın sonuna ulaşılmadan en azından şizofreni, otizm ve Alzheimer gibi hastalıkların tedavisinde çok önemli aşamalar kaydedileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Epifizi ruhun tahtı olarak tarif eden Descartes’in ve nöronu bilim dünyasına sunan Golgi’nin ve Cajal’ın yaşadıkları dönemde beyinde göremediği birçok şeyi biz bugün görüyoruz. gorunmeyen01-13-26 Tıp bilgisi olmayanların dahi anlayabileceği kadar sade bir dille kitabını kaleme alan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, şizofreni konusunda da önemli çalışmalara imza atıyor.