- Okul açma fikri nasıl doğdu?
Bu yuvayı oğlum Arif Aziz için kurdum... Çünkü üç yaşlarında çocukları olan birkaç anne, evimizin yakınında onlara kucak açan bir yuva aradık. İçimize sineni bulamadık. Beşiktaş, Nişantaşı civarında yaşayan ve bu arayışta olan bir sürü anne olduğunu fark ettik. Biz de “Waldorf pedagojisinden ilham alan bir yuva kuralım” dedik.
- Bu süreçte size eşlik eden arkadaşlarınızı tanıtır mısınız?
Mediha Ustaoğlu ve Ebru Salah’la birlikte açtık bu okulu. Bu sırada binamızın tarihi dokusunu koruyarak, orijinaline zarar vermeden, güvenli, sıcak ve sevgi dolu bir yer yaptık. Çünkü çevrecilik bizim için çok önemli. Doğaya da saygılıyız.
- Waldorf felsefesi nedir?
Waldorf, çocuğa sevgi-saygı besleyen, onun biricikliğinde hazine bulan bir felsefe. Ruha önem veren bir dünya. Çocukları yedi yaşına kadar rahat bırakmayı, bir şey öğretmemeyi, sadece saygıyla sağlıkla sanatla masalla doğayla karşılaştırmayı düşlüyoruz. Şekil vermek değil, olanı beslemek istiyoruz.
Her çocuk ayrı bir evren
- Okulunuzun adını seçerken hangi unsurları dikkate aldınız?
Rudolf Steiner’in geliştirdiği bu felsefede her çocuk ayrı bir evren. Okul da adını buradan alıyor.
- Sizce ülkede eğitim sisteminde düzeltmemiz gereken şeyler neler?
Eğitimin en büyük tehlikesi, cevaplarla dolu olması. Halbuki sorularla dolu olmalıydı.
Bir mucizem oldu hayatta
- Biraz da oğlunuz Aziz Arif’ten bahsedelim...
Bir mucizem oldu hayatta çok şükür... Aziz Arif bana uğur getirdi! Sabahları erken kalkmanın ne kadar güzel olduğunu Aziz Arif’ten sonra öğrendim. Birini bu kadar sevebileceğimi, kalbimin taşıyamayacağı duygulara bulanacağını tahmin edemezdim.
