- Filmdeki Nazlı’dan söz eder misin?
Nazlı, Kadırga’da yaşayan bir mahalle kızı. Özü sözü bir, erkek gibi kız. Maddi durumları iyi olunca abisiyle mahalleden ayrılıyorlar ama gönlü hâlâ eski sevgilisi Sedat’ta.
- Kadırga’yı sevdin mi?
Kadırga’ya bayıldım. Benim çocukluğum da sokakta geçti. Benim çocukluğumdan sonra çocuklar sokağa çıkmaktan vazgeçti ve bilgisayar oyunlarına daldı. Sokakta oyun oynadığımız için bizim dönemin çocukları kilolu değildi.
- Film neyi anlatıyor?
Mahalle kültürünü bilmeyenler bu filmi mutlaka izlesin. Birliği, beraberliği, yokluğu, dostluğu paylaşan insanları bu filmde tanısınlar.
- Evlilik nasıl gidiyor?
‘Şefkat Tepe’ dizisinde tanıştığım Mert Kılıç’la 2013’te evlendim. “Meslektaşımla asla evlenmem” diyordum ama büyük konuşmayacaksın. Şimdi çok mutluyuz. Onun da benim gibi oyuncu olması büyük bir avantaj. Gece yarısında yataktan kalkıp birlikte prova yaptığımız bile oluyor. (Gülüyor) Onun eleştirileri benim için çok önemli.
- Oyunculuk aşkı nasıl başladı?
Çocukluk yıllarımda Barış Manço Kültür Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldım. Oyunculuk tecrübelerimi 7 yaşından beri içinde olduğum setlerde edindim, okulum setler oldu.
Dedemin vasiyetini yerine getirdim
- Filmi ve oynadığın Sedat karakterini biraz anlatır mısın?
Filmin konusu İstanbul’un tarihi semtlerinden Kadırga’da geçiyor. Kadırgaspor semtin gözbebeği. Ancak bir üst lige çıkabilmesi için maddi sıkıntılarını aşarak sağlam bir transfer yapması gerekiyor. Bu konuda mahalleli büyük çaba harcıyor. Sedat’a gelince, Kadırga’ya gönül vermiş bir adam. Futbolda para kazanmayı başaramamış ama kalbini temiz tutmayı başarmış. Kadırga’da bir dönem futbol oynamış, profesyonel hayata geçememiş ve sonra tribünden takımına destek olmaya başlamış. Takımda yeterli futbolcu olmayınca nöbetçi yedek olarak tribünden inip takıma dahil olmuş…
- Sedat hangi mevkide oynuyor?
Sedat forvet oynuyor ancak gol atmaktan çok arkadaşlarına pas vermeyi seviyor. Kahraman olmayı sevmiyor, şov yapmıyor, kalbiyle futbol oynuyor.
- Gerçek hayatta hiç top peşinde koştun mu?
Galatasaray’ın efsane futbolcusu ve yöneticisi Turgan Ece benim dedem. Filmi Kadırga’da çekerken dedemi tanıyanlar geldi yanıma, onu anlattılar. Filmin her yerinde dedem vardı, keşke filmi görebilseydi. Dedem Turgan Ece, futbolcu olmamı çok istemişti ama benim tek aşkım oyunculuktu. Bu filmde futbolcu rolünü üstlenerek bir anlamda dedemin vasiyetini yerine getirmiş oldum.
Aksiyonu çok seviyorum
- Oynamayı çok istediğin bir rol var mı?
‘Osmanlı Kıyam’da Özcan Deniz’in karısı rolüyle ata bindim, kılıç salladım, ‘Kızılelma’ dizisinde ajan oldum, ‘Şefkat Tepe’de elime silah aldım. Çeşitli karakterlere büründüğüm için kendimi şanslı görüyorum. Aksiyonu seviyorum. Yıllarca karate dersleri aldım, ata binmeyi asla ihmal etmedim. Dönem dizilerinde oynamak hoşuma gidiyor.
- Sinemaseverler neden ‘Ver Kaç’ı izlesinler?
Stresli ve sıkıntılı bir coğrafyada yaşadığımız için insanımızın yüzü çok az gülüyor. Hiç kimse eskisi gibi kahkaha atamıyor. Bu filme gülmek için gitsinler.
Soyadımla gurur duyuyorum
- Ece soyadını efsane güzellerimizden Keriman Halis de taşıyor. O da ailenizden biri değil mi?
1932’de Türkiye, ardından Belçika’daki yarışmada Kainat Güzeli seçilen Keriman Halis Ece benim büyük halam, dedem Turgan Ece’nin ablası. Cumhuriyet’in ilanından sonra Türk kadınını dünyaya tanıttığı için Atatürk, Soyadı Kanunu çıkınca ‘Kraliçe’ anlamına gelen Ece soyadını vermiş ona. Büyük halam Kerime Halis, 2012’de aramızdan ayrılana kadar ‘Türkiye’nin Ecesi’ olarak kaldı. Atatürk’ün verdiği bir soyadını taşıdığım için büyük gurur duyuyorum.
- Seninle paylaştığı anıları var mıydı?
Atatürk’ün kendisini tebrik edişini anlatırdı. Belçika’daki yarışmada birinci olunca “Türk Bayrağı olmazsa podyuma çıkmam” demiş. Bayrak bulunamayınca kendi elleriyle bayrağı dikmiş ve podyuma bayrağımızla çıkmış.
Tiyatro yöneticiliği deneyim işi
- Sen aynı zamanda tiyatro da yapıyorsun. Tiyatro ne durumda? Var mı yeni projeler?
Yeni bir oyun hazırlığındayız…
- Çamurdan Tiyatro diye bir oluşumun vardı ne oldu?
Tiyatro oyunculuğu ile yöneticiliği çok farklı şeyler. Başka deneyimler gerektiriyormuş. Kapatmak zorunda kaldık.
- Peki yakında bir dizi çalışması olacak mı?
Yeni yayın dönemi için pek çok dizi teklifi aldım. Aralarından biriyle ekrana gelebilirim ancak dizi sürelerinin kısaltılması gerekiyor. 150 dakikalık bölüm süreleri aşırı fazla.
