- Global Wellness Day’in başarı öyküsünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Halen Global Wellness Day’in zaten dünyada kutlanan bir gün olup, benim de Türkiye temsilcisi olduğuma dair yanlış bir algı var. Nedense bir şeyin Türkiye’de bir Türk tarafından yaratılıp dünyaya yayılabileceğine inanmakta güçlük çekiyoruz. Kendi adıma bir Türk kadını olarak bir dünya markası yaratmış olmaktan gurur duyuyorum.
Global Wellness Day ile aşağıdaki 7 basit adımı benimsetmeyi hedefliyorum.
1) 1 saat yürü
2) Daha çok su iç
3) Plastik şişe kullanma
4) Toprağın sunduğu gıdalarla beslen
5) Bir iyilik yap
6) Sevdiklerinle yemek ye
7) 22.00’de uyu
Türk olduğumu duyunca şaşırıyorlar
- İş dünyasında kadın olmanın avantajları ya da dezavantajları neler? Azınlık olarak hissetmek istemiyorum artık. Yıl 2018 ! Ne kadını, ne erkeği? Aşalım artık bu mevzuları! - Ülkemiz kadınlarının yurtdışındaki algısı nasıl? Türk kadınını nasıl görüyorlar? Eskiye nazaran daha az olsa da Türk olduğumu duyunca halen birçok ortamda şaşırıyorlar. Önceden haritada yerini gösteremezlerdi şimdi çoğunlukla ikinci cümleleri, ‘Türkiye’yi çok seviyorum, çok eşsiz bir ülke ancak bir süredir güvenli olmadığını düşündüğüm için gitmiyorum’ diyorlar. - Hayalleri olan kadınlara ne söylemek istersiniz? Kadınlar önce kendilerine sonra başkasına aşık olmalılar. Hayallerini kendileri olarak başarmak istediklerini hedef alarak kurmalılar. O zaman hayallerinizi kimse sizden çalamaz! Zira en büyük hırsızlık hayal hırsızlığıdır, buna izin vermeyin.
‘Hodri meydan’ dedim
- Kadınlar zayıf olmak için her yolu deniyorlar. Nedir bu zayıflık takıntısı? Medya baskısı, filtreler, moda sektörü kadınların güzellik anlayışını değiştirdi. Ne kadar zayıf o kadar makbul düşüncesi… - Güzelliğinizin gizli bir formülü var mı? Doğal beslenme, bol su, spor, sigara içmemek, uyku düzeni, cildi temiz tutmak ve makyaj malzemeleri dahil doğal cilt ürünleri kullanmak.
- Spora olan aşkınız nasıl başladı?
2004 yılında tiroid kanseri ile tanışınca, tüm yaşam şeklimi değiştirdim. Tiroidim komple alınınca, “Bundan sonra biraz tombul olursun, bununla savaşma ki depresyona girme” dedi doktorum. Yıllarca hep çok iştahlı olup, canımın istediğini yiyip kilo almazken, kilo problemi yaşamaya başladım. Tiroid probleminin arkasına saklanmayı red ettim ve bu başıma geleni bir hediye olarak kabul etmeyi seçtim. Sporu hayatımın merkezine aldım, bir nevi “Hadi bakalım hodri meydan” dedim. Kendimde yaşadığım bu değişikliği mümkün olduğunca daha fazla insana yayma arzusu duydum.
