İZMİR'DEKİ O BÖLGENİN KADERİ DEĞİŞİYOR

İzmir’in “Şaraphane” olarak hatırladığı, 105 yıllık tarihe sahip bira fabrikasının kaderi değişiyor. Uzun süredir bakımsız kalan fabrika binaları ve çevresi İzmirlilerin sosyal yaşamına hizmet edecek şekilde tekrar hayata döndürülüyor.

Halkapınar Diana Banyoları, 1900 yılların başı

İzmir’in En Eski Mesire Alanlarındandı

İzmirlilerin gözde mesire yerlerinden olan Halkapınar’ı, Evliya Çelebi de anmadan geçmemiş ve Seyahatname’sinde “şehrin ileri gelenleri tarafından tercih edilen dört tarafı çimenlik, gül ve lale bahçesi ile çevrili güzel sesli kuşların öttüğü, gölünde balıklar yüzen bir yer” olarak tarif etmişti. Antik dönemde Diana banyoları olarak adlandırılan Halkapınar’daki pınarların, İzmir’in içme suyu kaynağı olarak kullanılmaya başlanması 19. yüzyılın ikinci yarısında kurulan su fabrikası ile mümkün oldu. Darağacı bölgesinden başlayarak Halkapınar’a kadar uzanan mevkide arka arkaya kurulan fabrikalar Halkapınar’ın mesire yerinden sanayi bölgesine dönüşmesinde etkili oldu.

Halkapınar’da Bir Bira Fabrikası

1893 yılında İstanbul Feriköy’de büyük bir bira fabrikası kuran İsviçre asıllı Bomonti ailesi uzun yıllar imparatorluğun en önemli bira üreticisiydi. 1909 yılında yine İstanbul Büyükdere’de faaliyete geçen Nektar Bira Fabrikası ile yaşanan rekabet 1912 yılında iki şirketin birleşmesi ile sonuçlandı ve şirket “Bomonti – Nektar Birleşik Bira Fabrikaları” adını aldı. Bu ortaklığın ilk önemli icraatı da İzmir’de bir fabrika kurmak oldu.

İstanbul'daki fabrikalar üstte, İzmir'deki fabrika altta.

İzmir Tarihinde Bomonti’nin İzleri

Bomonti – Nektar Şirketi için işlek bir liman kenti olan İzmir önemli bir pazardı. Üstelik gerekli ham maddelere yakınlık ve demir yollarının varlığı kenti cazip kılıyordu. Bira üretimi için gereken kaliteli su kaynağına yakınlığı ile Halkapınar, bira fabrikası için şehrin en uygun bölgesiydi. İzmir’de ayrı bir fabrikanın kurulması biranın İstanbul’dan Batı Anadolu’ya nakledilmesinde yaşanan zorlukları da ortadan kaldıracaktı. Böylelikle “Aydın Bira Fabrikası” 1912 yılında faaliyete geçti.

İzmir Bomonti Fabrikasının Üretimleri

Bomonti markası altında sadece bira değil, gazoz, soda, şarap ve rakı da üretildi. Bu çeşitliliği sağlayan İzmir’deki fabrikaydı. Bugün İzmir’in “Şaraphane” olarak hatırladığı fabrikanın Tekel dönemi, 1938–1940 yılları arasındaki satış süreciyle başladı. Tekel tarafından yaptırılan ek binalar ile büyüyen fabrikada Bomonti Birası uzun yıllar “Tekel Birası” adıyla üretilmeye devam edildi.

Bomonti Nektar hisse senedi: Üstteki İstanbul'daki fabrika, alttaki ise İzmir fabrikası gravürü.
HALKAPINAR’IN TARİHİ KORUMA ALTINA ALINIYOR

Koruma Altına Alınan Tarih

Halkapınar’ın tarihinin ve yeşil dokusunun canlandırıldığı projeler peşi sıra hayata geçiriliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin restore ettirdiği tarihi un fabrikası, İzmir Meslek Fabrikası olarak hizmete girdi. Bomonti-Nektar Aydın Bira Fabrikası ve devamında Tekel dönemlerinin endüstriyel mirası da Türkerler Holding’in sürdürdüğü Mahall Bomonti İzmir projesiyle koruma altına alındı.

Halkapınar Tuzakoğlu Un Fabrikası, yapım yılı 1908.

Geçmiş ile Bugün Arasında Bir Köprü Olacak

45,000 m2’lik araziye yayılan proje, bölgenin çehresini değiştirerek kentin merkezinde geçmiş ile bugün arasında bir köprü olmayı hedefliyor. Adını Osmanlı’dan Cumhuriyet Dönemi’ne kadar var olmuş bir markadan alarak sanayi tarihimize bir saygı duruşunda bulunurken İzmir’in uzak geçmişinde var olan ancak hafızalardan silinmiş mesire yerinin ruhuna uygun huzurlu bir yaşam vadediyor.

Şaraphane’nin Kaderi Değişiyor

Bomonti adı ile Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar var olmuş bir markanın ismi yaşatılıyor. Uzun süredir bakımsız kalan fabrika binaları ve çevresi İzmirlilerin sosyal yaşamına hizmet edecek, renklendirecek şekilde tekrar hayata döndürülüyor. Aslına uygun şekilde restore edilen ve tekrar inşa edilen dokuz tarihi yapı; sanat galerisi, müze olmanın yanı sıra sinema ve tiyatro gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak şekilde projelendiriliyor. Bir yandan fabrika alanındaki asırlık ağaçlar korunurken diğer yandan yeşillendirme çalışmaları devam ettiriliyor.

Yeşil ve Mavi Ömrünüzden Eksik Olmayacak

Çevreci uygulamalarıyla, sadece çevreci projelere verilen LEED Platin Sertifikası’na aday olan proje, aynı zamanda size tertemiz bir gelecek sunuyor. Çevreye saygılı yapısıyla dikkat çeken Mahall Bomonti İzmir, yeşil ve mavi ile iç içe bir hayatın adresi olacak. Muazzam konumuyla da fark yaratan proje, İzmir’in tüm güzelliklerine, eğitim ve sağlık kurumlarına kolay ve hızlı erişim olanağı sunuyor.

Eşsiz Körfez Manzarası

Proje eşsiz manzarasıyla da dikkat çekiyor. Körfezin bütün güzelliklerini gözlerinizin önüne seren proje, manzarası ile mavinin huzurunu yaşam alanlarına taşıyor. Kentin tam kalbinde yer alan, bölgenin kaderini değiştirecek olan Mahall Bomonti İzmir projesi, hem tarihle iç içe, hem de son derece kaliteli bir yaşam vaat ediyor.