Şehir hayatı birçoğumuz için vazgeçilmez bir zorunluluk. Fakat hayatımızdaki doğa gerçeği her zaman varlığını sürdürüyor. Ünlü bir filozofun da dediği gibi; doğa acele etmez, yine de her şeyi başarır... Doğanın bu hali, içinde yaşayan insanlara da sirayet ediyor. Doğada yaşamanın, birbirinden güzel, muhteşem ayrıcalıkları bulunuyor.
Üstelik bu ayrıcalıkları şehirden uzak kalmadan da yaşamak mümkün...
Doğa ile haşır neşir olan insanların çok iyi bildiği bir şey var. Doğanın insanlara mutluluk ve huzur veren muazzam bir etkisi bulunuyor. Bu gerçek, yapılan birçok bilimsel araştırma ile de kanıtlanmış durumda. Doğa ile iç içe bir yaşam sürüyorsanız, her zaman daha mutlu ve huzurlu hissedersiniz.
Günümüzde birçok insanın mağduru olduğu depresyon rahatsızlığının tedavisi de doğada gizli. Hayat, insanları daima birçok zorlukla ve güçlükle sınıyor. Bazen bu durumun üstesinden gelmek fazlasıyla zor olabiliyor. Asla pes etmeyen insanlara baktığımızda, onların mutlaka doğa ile güçlü bir bağları olduğunu görürüz. Sıkılmış veya cesaretiniz kırılmış gibi mi hissediyorsunuz? Öyleyse bir doğa yürüyüşüne çıkın. Her şeyin bir anda nasıl değiştiğini göreceksiniz.
Doğanın bir diğer mucizevi etkisi ise, bağışıklık sistemini güçlendirmesi. Bilime göre bitkilerden yayılan kimyasallar, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. İnsanlar bu kimyasalları soluduğunda, bağışıklık sistemleri güçlenerek hastalıklara karşı çok daha dirayetli bir hale geliyor. Yani düzenli doğa yürüyüşü yapmak veya doğada bisiklet sürmek gibi aktiviteler, bir anlamda hayatınızı kurtarabilir.
İnsan, genetik olarak doğa ile iç içe yaşamaya alışkın olan bir canlı. Doğadan uzak kalınca, bu durum hem fiziksel hem de ruhsal olarak dengemizi bozuyor. Doğanın en güzel etkilerinden biri de insanları acılardan ve kederlerden uzaklaştırması. Ayrıca yapılan araştırmalar, ameliyat olan veya çeşitli sebeplerden ötürü tedavi gören hastaların, doğada daha çabuk iyileştiğini ortaya koyuyor.
Edebiyat, resim, müzik gibi sanat dallarında tarihe damga vurmuş insanların geçmişlerine şöyle bir bakın. Hepsinin ortak noktası, hayatının tamamında ya da bir döneminde doğa ile iç içe bir hayat sürmüş olmaları. Sadece sanat dallarında değil, tüm becerilerde ilham veren doğa, çocuklarınızın yaşamında da çok önemli bir eşik olacaktır.
İstanbul'un yeni gözdesi olan Kemerlife XXIII, hem şehir hem de doğa yaşamını bir arada sunan yapısıyla, muhteşem bir yaşam olanağı sunuyor. İstanbul'un en prestijli ve en çok prim yapan semtlerinden biri olan Kemerburgaz'da yer alan proje, ormana olan yakınlığı sebebiyle doğa ile iç içe bir hayatın tüm ayrıcalıklarına sahip.
Metal Yapı Konut’un simgesi doğal malzemelerin kullanıldığı projede, taş ve ahşabın birlikteliği, Kerem Piker’in özgün tasarımı ile buluşuyor. Mimarisi ferahlık ve bol güneş ışığı üzerine kurgulanan proje, asma bahçeleri ve ahşap bloklardaki bahçe teraslarıyla yemyeşil ve huzurlu bir yaşam vadediyor.
Biri taş ikisi ahşap toplam üç blokta akıllı ev sistemi ile donatılmış 160 daire ve 8 mağazadan oluşan Kemerlife XXIII, farklı daire konseptleri ile dikkat çekiyor. Projede 1+0’dan 5+1’e kadar farklı büyüklüğe sahip daireler, her stil, her zevk ve tarz için ideal bir yaşam sunuyor.
Kemerlife XXIII'ün dikkat çeken özelliklerinden biri de İstanbul'un yeni merkezi hüviyetine sahip olan konumu. Proje, 1. Köprü'ye 35 km, 2 Köprü'ye 28 km, 3. Köprü'ye 25 km, Atatürk Havalimanı'na 30 dakika, 3. Havalimanı'na 20 dakika, Taksim'e 25 km, 3. Köprü Bağlantı Yolu'na ise 0.5 km mesafede yer alıyor.
Kemer bölgesinde yepyeni standartların oluşmasına yarar sağlayacak olan Kemerlife XXIII, çevreci yaklaşımıyla da fark yaratıyor. Projede güneş panelleri ile yeşil enerji kullanılacak. Böylece hem doğa korunacak, hem de çevreye katkı sağlanacak.
Kemerlife XXIII, İstanbul Caddesi’ne bakan 8 mağazası ile bölgenin sosyal yaşamına da yeni bir renk getirecek. Peyzaj alanları, açık havuz, kafeterya ve spor merkezi, evinizin bir uzantısı kadar kullanışlı ve günlük hayatınızın içinde olacak.
