Sozcu.com.tr/ Deniz Ayhan

29 Ekim kutlamalarında Ulus’ta polisin sert müdahalesine maruz kalan bir isim de CHP Genel Başkan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Adnan Keskin’di. Hafızalara kazınan o fotoğrafta Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Mahmut Azmaz, Keskin'in boğazına sarılmıştı. O arbede sırasında Keskin'in boğazına sarılan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Azmaz kendisinin de saldırıya maruz kaldığını söylemişti. Ayrıca polis müdürü, yıllardır Adnan Keskin'in şoförlüğünü yapmış olan ve şu sıralar Cumhuriyet Halk Partisi'nde görev yapan Yurdal Gültekin’in elindeki su dolu pet şişeyle burnunu kırdığını iddia etmişti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin, 29 Ekim yürüyüşünde halka ve milletvekillerine karşı "zor kullananların" acil bir biçimde tespit edilip, soruşturma açılmasını istemiş ve yetkilileri göreve davet ederek "AKP, genel merkezimizi gözetliyor" iddiasında bulunmuştu.

GÜLTEKİN’İN EVİNE GECEYARISI BASKINI

Bütün bu gelişmelerin ardından 8 gün sonra CHP çalışanı Yurdal Gültekin'in evine polis geceyarısı baskını düzenledi. Gültekin'in 29 Ekim'deki olaylı Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında elindeki pet şişeyle Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Mahmut Azmaz'ın burnunu kırdığı iddiasıyla evi basıldı.

Gültekin evinde olmadığı için polis kapıda nöbet tutmaya devam etti. CHP Milletvekili Muharrem İnce ise Gültekin'in evine doğru hareket etti.

ADNAN KESKİN: HUKUK DIŞI BİR EYLEM


Adnan Keskin konuyla ilgili Sozcu.com.tr'ye konuştu. Keskin, bugün sağlığıyla ilgili bir operasyon geçirdiğini ve gün boyu Yurdal Gültekin'in yanında olduğunu söyledi.

İşte Keskin'in açıklamaları:

"Çok üzücü bir olayla karşılaştım. Yurdal sabahtan akşama kadar yanımdaydı. Savcılıktan herhangi bir davet veya çağrı yoktu. Ama geceyarısı evinin bahçesine sivil şahısların girdiği bilgisini aldık. Kim oldukları belli olmayan şahıslar. Akrabaları merak edip sorunca birtakım yapay gerekçeler üretip, bindikleri bir arabayla ortadan kaybolmuşlar. Daha sonra o arabanın Emniyet’e ait olduğunu tespit ettik.

29 Ekim'den bu yana 8 gün geçmiş, 8 günde herhangi bir şey yok. Savcılıktan bu konuda bir davet yok, buna rağmen geceyarısı operasyon düzenliyorlar. Hukuk dışı bir eylem, hukuku ayak altına alan bir yaklaşım. 8 gündür ifadeye çağrılmayan bir şahsın, bu gece çağrılmasının bir anlamı yoktur. Emniyet keyfi hareket etmektedir. Bu kadar zamandır herhangi bir çağrı yokken gecenin bu saati evinin basılmasında art niyet vardır."

Muharrem İnce, CHP milletvekilleri Levent Gök, Süleyman Çelebi, Muhammet Rıza Yalçınkaya ve Uğur Bayraktutan ile Yurtal Gültekin'in evinin bulunduğu siteye geldi.

İNCE'DEN AÇIKLAMA

CHP'li İnce, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ''29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, kargaşanın içerisinde, Adnan Keskin'e, bir polis amirinin sarıldığını, kravatını sıktığını, darp ve tacizde bulunduğunu, bu sırada Gültekin'in de doğal olarak patronunu korumak istediğini'' anlatarak, şunları söyledi:

''Bu çok doğal bir süreçtir, bir insani süreçtir. O günden bu yana bu şoför arkadaşımızın evinin etrafında sürekli polisler geziyor, sürekli taciz ediyorlar.

HERKES HADDİNİ BİLMELİ

İki gün önce evine geliyorlar. Burada bir fuhuş iddiasında bulunuyorlar. 'Bir ihbar aldık. Burada fuhuş var' deyip lakayt bir şekilde eşini, ailesini taciz ediyorlar. O günden bu yana evin etrafında sürekli gezerek ailesini, çocuklarını bir taciz içerisinde ve bunu devletin polisleri yapıyor. Türkiye bir polis devleti değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Herkes haddini bilmelidir.''

İhbarı aldıkları için geldiğini kaydeden İnce gazetecilere seslenerek ''İşte şahit oldunuz. Polisler arabanın içinde uyuyordu. Bu, Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye, Tayyip Erdoğan'ın polis devleti değildir. Eğer milletvekiline, genel başkan yardımcımıza saldırı yapılmışsa onun şoförü de milletvekilini korumak istemişse polisle aralarında hoş olmayan bir şey geçmişse olabilir bunlar doğal bir süreçtir. Ben de o şoförün yerinde olsaydım milletvekilimi korumak isterdim, patronumu korumak isterdim'' diye konuştu.

BUNLAR TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR
''Şimdi o şoförün peşine düşmüş bu devlet. Peki milletvekilinin boğazını sıkan polis amirinin peşine kim düşecek? Bu terbiyesizlik yakışıyor mu? Aileyi taciz etmekle, eşini taciz etmek, evine gitmek, burada fuhuş iddiasında bulunmak, evinin etrafını sürekli kontrol etmek, devriyeler gezdirmek... Bunlar Türkiye'ye yakışmıyor. Biz bunlara pabuç bırakacak bir parti değiliz. O şoför arkadaşımızın da yanında duracağız, genel başkan yardımcımızın da yanında duracağız. Bunun hesabını da soracağız. Bundan hiç kimsenin de kuşkusu olmasın.''

Yurtal Gültekin'in oğlu ile kardeşi de konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.