Sevgili okuyucularım, Türkiye yağmalanıyor. Türkiye yandaşlara peşkeş çekiliyor. Hem de göz göre göre. Zannediyorlar ki bu düzen hep böyle gidecek, bu yağma hep devam edecek ve bunların hesabı hiçbir zaman sorulmayacak.

İşte size son örneklerden biri.
İstanbul’da AKP’li bir belediye var.
Zeytinburnu Belediyesi.
Bunlar geçtiğimiz kasım ayında bir karar aldılar ve belediyenin mülkü olan 3.859 metrekarelik bir taşınmazı bir başka yere devrettiler! Nereye:
Deniz Feneri Derneği’ne!
Deniz Feneri’ni size anlatmaya gerek yok. Almanya ve Türkiye’deki büyük yolsuzlukları, vurgunları belgelendi, açığa çıktı.
Ancak bu aşamada inanılmaz bir hukuk skandalı sergilendi. Bu derneğin yöneticileri henüz yargı önüne çıkarılmadı. Ancak olayı soruşturan üç savcı hakkında dava açıldı! Amaç, bu derneği bundan sonra soruşturacak yargı mensuplarına gözdağı vermekti.
Savcılar Yargıtay’da yargılandı ve beraat kararı verildi.
Deniz Feneri yetkilileri henüz yargının önüne adım bile atmadı.

* * *

Şimdi olayımıza bakalım. AKP’li Zeytinburnu Belediyesi’nin Hukuk Komisyonu ve Belediye Meclisi (CHP’li üyelerin karşı oyları ile) bir karar aldı.
İstanbul’un en değerli yerleşim yerlerinden birinde belediyenin bir arazisi...
Toplam alan yaklaşık dört bin metrekare. Belediye Meclisi bu taşınmazı 25 yıllığına Deniz Feneri Derneği’ne ücretsiz olarak tahsis etti. (Bu köşede gördüğünüz belgeler.)
Arazinin üzerinde ayrıca altı adet bina var. Bunlar da Deniz Feneri Derneği’ne bırakıldı.
Belediye ile Dernek arasında bir de 11 maddelik protokol imzalandı. Özetliyorum:
“Kamu yararına çalışan derneğin talebi üzerine taşınmaz ve üzerinde bulunan altı bina, 25 yıllığına bedelsiz olarak verilmiştir. Belediye böylece sosyal belediyecilik misyonunu devam ettirmiş olacak, kamu yaranına çalışan Dernek de tüm Türkiye’de yardım faaliyetlerini verimli bir biçimde sürdürmeye devam edecektir...
Dernek isterse, bu protokol (25 yıl sonra) bitince uzatılabilir...”
Deniz Feneri ve kamu yararına çalışmalar!..
Aman kimse duymasın!

* * *

Bu nasıl belediyeciliktir? Kendilerinden Kızılay istese vermezler, yolsuzluğa bulaşmamış başka kurumlar istese yine vermezler.
Ama iş Deniz Feneri gibi Almanya’da bile şaibelere bulaşmış, Almanya’daki yetkilileri yargılanıp hapis cezası almış, büyük vurgunlar vurmuş, fakir fukaraya yardım edeceğiz diye topladığı paraları cebe atmış bir derneğe gelince akan sular duruyor!
Kamunun mülkü sanki babalarının malıymış gibi, hem de 25 yıllığına ve bedelsiz olarak yandaş, şaibeli bir derneğe veriliyor.
İçişleri Bakanlığı şimdi bu tahsis işlemini en kısa zamanda onaylayacak. Belki de onay çıkmıştır bile!
Günü geldiğinde bunların hesabını elbette verecekler.