Türkiye'nin tasarruf oranı yüzde 12'ler gibi inanılmaz düşük seviyede… Ülkede neredeyse sermaye yok… Birikim yapmak gerekiyor.
Tamam biriktirelim biriktirmesine de, dengeyi de kuralım. Harcamalar durdurulmamalı ki, ülke ekonomisi büyüsün. Fabrikalar çalışsın, üretici kazansın, işsizlik coşmasın.
Zaten faizleri düşürmenin esas hedefi de yatırım yapıp, harcama ile birlikte büyümenin hızlandırılması değil mi?
Yatırım denince olayı sadece büyük şirket yatırımları, holdinglerin satın almaları diye algılamayın. Teknoloji sayesinde artık şartlar eşitlendi. KOBİ'ler, küçük yatırımcılar da işlerini bir anda farklı boyutlara taşıyabilirler.
Burada kritik nokta dünyada kullanılan yeni satış teknikleri… Alışveriş trendleri değişti, buna uyum sağlamak gerekiyor. Malı üretip, alıcı beklerseniz kaçan trene bakakalırsınız.
Artık internetten satış işin olmazsa olmazı… Teknolojiyi kullanırsanız KOBİ'lerin büyük holdinglerle değil, büyük holdinglerin KOBİ'ler ile rekabet etmek zorunda olduğunu göreceksiniz.
Düşünsenize arkanıza televizyon desteği de aldınız. İnternet ile bütünleşince sanki pazarlama ordusu kurmuş kadar iş yapabilirsiniz. Nasıl olur demeyin, oturun, araştırın, yollarını bulun. Dünyada örneği o kadar çok ki…
Sen üret Sabancı pazarlasın
Türkiye için en yakın örnek, Demet Sabancı Çetindoğan‘ın başında bulunduğu MediaSA'nın, Koreli ortak ile birlikte yeni kurduğu şirket.
Konuşmalarını dinledim, basın brifinginde yer aldım, oldukça ilgimi çekti. Diyorlar ki, KOBİ'ler bize gelsin, biz pazarlamalarını yapalım, birlikte kazanalım. Kim Sabancı ile ortak olmak istemez.
Siz ürününüzü alıp bir anlamda yeni kurulan şirketin sanal mağazasına koyacaksınız. Televizyon yayını sayesinde, müşteriler beğendikleri ürünleri, müşteri hizmetlerini arayarak sipariş verebilecek, internet sitesinden ulaşacaklar, mobil uygulamalar ile telefondan satın alacaklar.
Şirketin hedefi 5 yıl içerisinde çevre ülkelerde de yapılanmak. Ev, araba, hatta sigorta poliçesi bile satmayı planlıyorlar.
Bunları neden anlatıyorum? Gidin, bu tarz şirketlerle görüşün. Mallarınızı sadece dükkanlarda satışa sunmayın. Dünya bu işi artık böyle yapmıyor. Alıcı neredeyse araştırıp onu buluyor, malını orada pazarlıyor.
Başbakan Erdoğan boşuna; “Yatırım için dünyanın tüm girişimcileriyle görüşürüm. Bakanlarıma da her yerde görüşmelerini tavsiye ederim. Çünkü ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim arkadaş” demiyor.