CHP’den Ankara Büyükşehir Belediyesi adaylığı için MHP’li Mansur Yavaş’ın adaylığının yeniden gündeme gelmesi, parti içinde de tepkilere neden oldu.
Alevi örgütlerinin ardından CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın da Mansur Yavaş’ın adaylığına tepki gösterdi. Bu arada, Mansur Yavaş’ın 2011 yılında MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yazdığı bir mektupta CHP kulislerinde elden ele dolaşıyor. Mansur Yavaş, bu mektubunda MHP’yi, “CHP’lileşmekle” suçluyor.

Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı, CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın, Mansur Yavaş’ın Ankara adaylığı için isminin yeniden gündeme gelmesi üzerine yakın çevresi ile bir toplantı yaptı. ANKA’nın haberine göre Karayalçın, toplantıda, Ankara büyükşehir adaylığı konusunda genel merkezin kendisinden görüş almamasına üzüldüğünü ifade etti.
Karayalçın’ın, “Ben bu kentti yönettim. Üç kez de aday oldum. Ancak bu konuda partinin benim görüşlerime başvurmamasını, beni dinlememesini üzüntüyle karşılıyorum” dediği öğrenildi.

Mansur Yavaş’ın adaylığının yeniden gündeme gelmesini de “içine sindiremediğini” yakın çevresine değerlendiren Karayalçın, “Birçok Parti Meclis üyesi beni arayıp, Mansur Yavaş’a olan tepkisini dile getiriyor” değerlendirmesinde bulundu. 2009 yılında yapılan yerel seçimleri de anlatan Karayalçın’ın, şu değerlendirmede bulunduğu öğrenildi:

KARAYALÇIN : 2009 SEÇİMLERİNDE YAVAŞ KOMPLO YAPTI

“2009 yılında CHP olarak seçimi alacak noktadaydık. Ancak son anda Mansur Yavaş, Gazi Üniversitesi hocaları ve Yaşar Okuyan bir anket yayınladı. Bu anket bir komplo anketiydi. Birçok ankette ben birinci Melih Gökçek ikinci sıradaydı. Oy oranı olarak açık ara öne geçtiğim bir anda, bir anda, o anket yayınlandı. O ankette ben üçüncü, Mansur Yavaş ikinci, Melih Gökçek birinci gösterildi. Bu 2009 seçimlerinin sonucunu belirleyen bir anket oldu. Son hafta CHP’ye yönelen seçmenlerin büyük bölümü, Mansur Yavaş’a destek verdi. Ki bu seçmenlerin büyük bölümü de CHP’li idi. Onlarda manipülasyona geldi. Bu CHP’ye karşı yapılmış açık bir komploydu. Oylar Mansur Yavaş ile benim aramda bölününce seçimi Melih Gökçek’e kazandırdılar. Şimdi yine Yaşar Okuyan partiden ayrılmıyor, Mansur Yavaş sahneye çıkıyor. Parti olarak 2009’daki gibi benzer komplo ile karşı karşıyayız.”
CHP’nin böyle bir komplo ile ikinci kez karşı karşıya gelmeyeceğini ifade eden Karayalçın’ın, bu konuyu Parti Meclisi gündemine getireceği öğrenildi.
Bu arada, Karayalçın, ANKA’nın sorusu üzerine toplantıyı doğruladı, ancak Mansur Yavaş’ın adaylığı ile ilgili medya üzerinden bir değerlendirme yapmayacağını söyledi. Karayalçın, partinin yetkili organlarında görüşünü dile getireceğini söyledi.



YAVAŞ’IN BAHÇELİ’YE MEKTUBU: MHP, CHP’LİLEŞİYOR

Öte yandan Mansur Yavaş’ın adaylığının yeniden gündeme gelmesi CHP kulislerini hareketlendirdi. Mansur Yavaş’ın MHP liderliğine soyunduğu 2011 yılında 22 Mart tarihinde Bahçeli’ye yazdığı iki sayfalık mektupta, Bahçeli’nin MHP’yi CHP’lileştirmekle suçladığı ortaya çıktı. Bahçeli’ye hitaben “Sayın Genel Başkanım” diye başlayan mektupta, 2011 yılındaki genel seçimlere dikkat çekilerek, MHP’nin daha “milliyetçi-muhafazakar” bir parti olması gerektiği savunuldu. 12 Eylül Anayasa referandumunda “hayır” oyunu savunan Mansur Yavaş mektubunda, “Merkez Yönetim Kurulu'nda partimizin referandumda sergileyeceği tutum tartışılmış olsaydı, sanıyorum ülkemiz ve hareketimiz için bundan çok daha hayırlı bir sonuç doğabilirdi. Ama MYK'nın görüşünün ne olduğu merak bile edilmeden, ülkücü harekete yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla "CHP'yle özdeş parti" suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmiştir” dedi.

CHP VE YALÇIN KÜÇÜK’Ü DE ELEŞTİRDİ

Mansur Yavaş mektubunda, şu görüşlere yer verdi:
“Ülkücü çizgiye sadakat bekleyen kitleler, Yalçın Küçük'ün teşekkürüne mazhar olmayı, milliyetçi-muhafazakar insanımızın beklentilerine tercih eden anlayışı içlerine sindirememektedirler. Ülkemizde milliyetçilikle muhafazakarlığın içiçe olduğunu bilmeyen, bunların etle tırnak gibi olduğunu algılayamayan, içinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP'yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız.
Millet iradesinin önemli bir bölümüne elitist bir yaklaşımla adeta tepeden bakan, referandumda evet oyu kullanmış yüzde 58'lik bir kitleyi neredeyse yok sayan, bütün programını hayır oyu kullananlar üzerine yapan ve bunu açıkça ilan eden bir anlayışla sonuç almamız mümkün gözükmemektedir.
Türkiye'de seçmen kitlesinin ana gövdesini oluşturan milliyetçi-muhafazakar seçmenlerde partimize karşı oluşmuş olan güven probleminin aşılması için acil tedbirlere ve bu tedbirleri yürütecek yönetici kadrolara ihtiyaç vardır. Halk tarafından tasfiye edilmiş merkez sağın eskileri eliyle yürütülen ve merkez sola öykünen bir siyaset tarzı sözünü ettiğim güven problemini aşamaz, tam tersine derinleştirir. Milliyetçilik, milletin ve onun değerlerinden yana olmak, her türlü tehdit ve baskı altında bile onun hukukunu korumaktır.”



MHP’NİN CHP’LİLEŞMESİ ALGISI

Mansur Yavaş, mektubunu bitirirken, Bahçeli’ye “Tamamen dostane ve iyi niyetle kaleme alınan bu düşüncelerimi dikkate almanızı diliyorum” ifadesini kullandı ve MHP’yi CHP’lileştirmekle eleştirdi. Mektupta, “Her türlü görevlendirmenin sadakat esasına göre değil, liyakat esasına göre yapılmasını, istişare ve karar organlarının gerçek amacına uygun kullanılmasını, seçmende oluşan 'CHP'lileşme' algısını giderecek ülkücülüğe özgün siyaset anlayışına tekrar kavuşulmasını ümit ediyorum. Aksi halde ortaya çıkacak tablonun vebalini hiç kimsenin taşıyamayacağını hatırlatmak istiyorum” uyarısı da yer aldı.
Bu mektup sonrası Bahçeli ile Yavaş arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle, Mansur Yavaş, seçildiği MHP’nin MKYK görevinden ayrılmıştı. Mansur Yavaş’ın MHP’den yeniden Ankara’ya adaylığının gündeme gelmesiyle birlikte MHP Lideri Bahçeli, “ilgi alanımızdan çıkmış şahsiyet, ne yaparsa yapsın” ifadesini kullanmıştı. (ANKA)