Ethem Sarısülük (26), Ankara'da Gezi protestolarında polis kurşunuyla yaşamını yitirdi. Ailesi perişan oldu. Ethem'in ardından binlerce kişi Sarısülük Ailesi'ne destek için evlerine gitti. “Bizi yalnız bırakmayan herkesten Allah razı olsun. Bizim desteğimiz halk oldu. Amacımız ise tek. Adalet istiyoruz” diyen aile, evlerinin kapısını SÖZCÜ'ye açtı. Anne Sayfı Sarısülük, Ethem'in ölümüne sebep olan polisin cezalandırılmasını istiyor.
Başbakan'a kızgınlar
Evlat acısıyla yüreği yanan anne, Başbakan'a olan kızgınlığını ise “Her şeyin üstünü örtüyor. Onun da yüreği yansın” sözleriyle anlatıyor. Ağabey Mustafa Sarısülük ise “Hapislerde çürüsem de peşini bırakmayacağım. Yurt dışına gideceğim buradaki adaletsizliği anlatacağım” diyor. İşte Ethem'i yitiren Sarısülük Ailesi'nin feryadı:
“Oğlumun katilini versinler”
Anne Sayfı Sarısülük: Benim oğlumun katilini versinler. Ondan sonra benim içim rahatlar. Benim oğlum yandı, başkalarının çocuğu yanmasın. Her şeyin üstünü kapatıyor, yaptığı yanına kâr kalıyor. Bizim çocuklarımız ana kuzusu değil mi?
Kendisi korumalarla geziyor. Bizimkilere her şey serbest. Bizim çocuklarımız taşın altından mı çıktılar? Çiçekler susuz kaldığında kıyamıyorsun. Çocuklarımız da aynı. Kiminki daha kıymetli diye bir şey yok.
“Nasıl hesap verecek?”
Çocuğum karıncayı bile incitmezdi. Yoksullukla büyüttüm onları. Yağlı değil kuru ekmek yedik. Onun da ciğeri yansın… O zaman ne olduğunu görür. Bir sürü sakat kalan, ölen oldu. Hangisinin hesabını nasıl verecek? Müslümanlık taslıyor. Böyle Müslüman olur mu? Ekmek almaya giden 14 yaşındaki çocuğun ne suçu vardı?
“Büyük adaletsizlik var”
Ağabey Mustafa Sarısülük: Karşı karşıya olduğumuz adaletsizliğin bilincindeyiz. Devlet insanlarına böyle yaklaşıyorsa, pervasızca öldürülmesinin meşruluğunun tartışıldığı bir sistemde bunun teşhiri için sonuna kadar gideceğim. Bireysel olarak yurt dışına gideceğim ve bu ülkedeki adaletsizliği, hukuksuzluğu teşhir etmek için elimden gelen çabayı sarf edeceğim.
“Belki madalya takarlar”
Fotoğraflar kullanılarak olayı saptırmaya çalışıyorlar. Evet, doğru biz marjinaliz. Ama bunlar marjinalin ne demek olduğunu da bilmiyorlar. Biz toplumun vicdanıyız. Bizim geçmişten beri kaybedecek bir şeyimiz zaten yoktu. Sol yanımızı kaybettik ama sağ yanımız hâlâ diri. Hapislerde çürüsem de sonuna kadar götüreceğim bu davayı. Demokratik tepkilerimizi vereceğiz. Vicdansızlardan vicdan beklemek aslında anlamsız… Biz, bu süreçte kendimizi de kandırmıyoruz. Üst mahkemede belki o polis tutuklanacak. Tutuklama olsa bile üç ay sonra serbest bırakılacak ve belki de madalya ile ödüllendirilecek.
“Niyetlerini gösterdiler”
Polis, gücünü mevcut siyasal iktidardan alıyor. Kendi kanunları ile çelişiyorlar. Polise ağır silah alma kararlarıyla da niyetlerini gösteriyorlar zaten. Sanayide özel bir şirkette çalışıyorum. Yıllardır asgari ücretle çalışan insanlarız. Bundan sonra su da satarız. Taş da taşırız. Yapmadığımız bir şey değil. İşsiz kalmak gibi bir kaygım yok. Kuru ekmeği de paylaşırız.
“Kraldan çok kralcı”
Sarısülük Ailesi, Ethem'in provokatörlerin başına attığı taş sonucu öldüğü iddiasını ortaya atan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e de tepki gösterdi.
Mustafa Sarısülük, “Kraldan çok kralcı olan Melih Gökçek ile istediği platformda yüz yüze gelmek istiyorum. Kral halkın karşısına çıkamıyor tatile gidiyor, Gökçek konuşuyor. Onun üzerine vazife değil. Karışmasın” dedi.
Savcı itiraz etmedi!
Soruşturmayı yürüten Savcı Veli Dalgalı, Ethem Sarısülük'ü vuran ve sevk edildiği mahkemece serbest bırakılan polis memuru A. Ş'nin serbest bırakılmasına, 7 günlük sürenin dolmasına karşın itiraz etmedi. Soruşturma kapsamında savcılık, 4 polis memurunun tanık sıfatıyla ifadelerine başvurdu.
Tanıkları dinleyecek
Savcılığın, soruşturma kapsamında bir ya da 2 tanığın daha ifadesini aldıktan sonra iddianame yazımına başlayacağı öğrenildi. Sarısülük Ailesi'nin, şüpheli polis memurunun serbest bırakılma kararına karşı yaptığı itirazı ise Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi değerlendirecek. (SÖZCÜ)