İŞTE özlenen ve istenen Trabzonspor bu...
Hani, O.Lyon’u, Aston Villa’yı, İnter ve Barcelona’yı dize getiren Trabzonspor’u ne kadar da özlemişiz...
Başarının sırrı ne biliyor musunuz?..
İnanç ve hırs...
Bakın Trabzonspor’un bu sezonki Avrupa macerasına anlarsınız ne dediğimi...
Takımda kazanma ruhu ön plana çıkınca ne zorluklar aşılıyormuş gördük işte...
Mustafa Reşit Akçay’ı kutluyorum...
Lazio karşısında korkak futbol oynatmadı...
Herkesin cesaret edemeyeceği genç Yusuf’a forma vererek 10 küsur milyon euroluk Bruma’dan kalır yanı olmadığını gösterdi. 21’lik Yusuf da hocasını utandırmadı, nefis bir golle perdeyi açtı...
Allah nazardan korusun, Türk futbolu çok büyük bir değer kazanıyor...
Adrian mı dersiniz, hiç olmadığı kadar çalışkan...
Atıyor, attırıyor, pres yapıyor, koşuyor...
Dün de Lazio’yu şaşkına çeviren futbola imza koydu bir gol bir asistle...
Ya Henrique?..
Mücadelesini ayakta alkışlamalı...
Önce Yusuf’a harika bir gol attırdı, sonra da döndü golünü attı...
Aksayan hiç kimse yoktu ki Trabzonspor’da...
Giren de çıkan da görevlerini çok iyi yaptı.
Bu dediklerim 80. dakikaya kadar geçerli...
Ancak ne oldu bilinmez, Trabzonspor, maçın 90 dakika olduğunu unuttu. 3-1’lik skor havaya sokmuş olmalı ki 84’e kadar tek hata yapan Onur hata yaptı, savunma uyudu, 61’de oyuna giren Floccari 2 dakikada 2 gol atarak erken havaya girmenin faturasını Trabzonspor’a ağır bir şekilde kesti.
Son söz şu; Trabzonspor, maçın 80. dakikasına kadar sahaya koyduğu futbolu devam ettirdiği müddetçe Süper Lig dahil Avrupa’da yenemeyeceği takım yok... Ancak maçın 90 dakika olduğunu unutmamak şartıyla...