Galatasaray'da kritik günler yaşanıyor. Peki koskoca takım nasıl bu günlere geldi. Hemen anlatayım. Galatasaraylı olmanın kriterleri vardır. Bu camia saygısızlığı asla kabul etmez. Mektepli olması veya olmaması önemli değil.

Ali Dürüst Mektepliydi ama mektepli olmayan Abdurrahim Albayrak ile yeni yönetime alınmadı. Çünkü Abdurrahim Albayrak'ın sovmenleri aratmayacak hareketleri, Galatasaray'ı rahatsız ediyordu. Koskaca yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Albayrak, futbolcu Melo gibi dilini beş karış dışarı çıkarıp sahada pitbull yürüyüşü yapıyordu. Bu camia bu kadarını kaldırmaz. Kaldırmadı da...

Ali Dürüst ile Abdurrahim Albayrak'ın yeni yönetimde yer almaması Fatih Terim'i rahatsız etti. Egosu yüksek olan Fatih Terim de, Başkan Ünal Aysal'a sorun yaratmaya başladı. Sonunda bugünlere gelindi. Yönetim Kurulu toplandı, Terim'in ipini çekti. İyi mi yaptılar onu zaman gösterecek. Galatasaray'a yönetim olarak çağ atlatan Ünal Aysal, sarı kırmızılıları geleceği parlak günlere taşıyor. Parayı bastırdın mı değil Fatih Terim, Fatih Terim'den yüz kat daha başarılı teknik direktörü transfer edebilirsin. Ama Ünal Aysal'ı asla bulamazsın.

Bu arada,  Hasan Şaş ve Ümit Davala da istifa kararı aldı. Kulübe yakın kaynaklardan kulağıma geldiği kadarıyla hafta sonu oynanacak olan Rizespor maçına takımı Drogba çıkaracakmış. Gezi olayları sırasında boşuna duvarlara 'Çare Drogba' yazılmamış. Demek ki gerçekten çare Drogba imiş...