FATİH Terim’in göreve gelmesi kısa sürede etkisini göstermiş. Abdullah Avcı döneminde deneme tahtasına dönen A Milli Takım, Terim’le birlikte ayrı bir ruh kazanmış.

ROMANYA, son dönemde çok parlak günler yaşamadı. Ancak son yılların en iyi kadrolarını oluşturdular. Form düzeyleri üst seviyedeydi. Macaristan karşısında oynadıkları futbol bunun göstergesiydi.

BU maç öncesi Rumenler’e beraberlik yetiyordu ama bize 3 puandan başkası yaramıyordu. Akıllı bir futbol sergiledi milliler. Sonuca yönelik oynadılar. Rakibe fazla boş alan bırakmadılar. “Yıllardır kapanarak kaybettik. Kaybedeceksek atak oynayarak kaybedelim” diyerek cesaretini gösteren Terim, bunu takıma da aşılamış.

MİLLİ futbolcular çok koştular, mücadele ettiler. Rakibin tehlikeli oyuncularına fırsat vermemek için terlerinin son damlasına kadar savaştılar. Burak, 10. dakikada karşı karşıya pozisyonda atamadığı golün daha zorunu 22. dakikada kafayla ağlara gönderdi. Mevlüt uzatma anlarında skoru belirlerken bu goller, Türkiye’nin 2014 Dünya Kupası yolundaki en kritik golleri olabilir.

BREZİLYA’YA gidebilmek için kendi göbeğimizi kesmemiz gerekiyordu. İlk 2 maçımızı kazanarak en önemli adımları attık. Bundan sonra ipler artık tamamen Türkiye’nin eline geçti. Ekim ayında Estonya ve Hollanda ile oynayacağımız maçlar her şeyi tayin edecek. Estonya kolay gibi görünüyor. Hollanda maçını ise bu inançla ve taraftar desteğiyle kazanmamamız için bir neden yok. Sonrası play-off... Brezilya 2014 mü? Neden olmasın...