Bu lig daha çok su götürür. Puanlar kazanılır, puanlar kaybedilir. Fenerbahçe’nin ikinci yarı oynayacağı bütün derbi maçları deplasmanda. Puan kaybederler mi? Kaybederler. Ama bütün bu dezavantaja rağmen iddia ediyorum, Galatasaray aradaki 9 puanlık farkı kapatamaz. Çünkü Galatasaray’da kimse futbol düşünmüyor. Eski yöneticiler, “Moralimiz bozulmasın diye maça gitmeye korkuyoruz” diyor. Yönetici Emir Sarıgül, Kasımpaşa Stadı’nda maçın bitmesine 15 dakika kala şeref tribününden kalkıp stadı terk ediyor. Belli ki, galibiyetten o da umutsuz. Gelelim futbolculara... Mesela Melo ile Sabri birbirine giriyor, kimse sesini çıkarmıyor. Sakatlıktan kurtulan Sneijder, ortalıkta yok. Her ne kadar “Çare Drogba” sloganları yükselse de, ünlü futbolcu ne yazık ki tek başına çare olamıyor. Mancini’nin ise maşallahı var. Onun kadar güzel basın toplantısı düzenleyen (!) bir başka teknik adam daha yok. Her maçın sonunda çıkıyor basının önüne, “Çok çalışmak lazım çok” diyor, çıkıyor işin içinden.

Kimse çıkıp da “Kardeşim sen bu takımın başındasın bugüne kadar hiç mi çalıştırmadın” diye sormuyor. Velhasıl, Galatasaray’da işler iyi gitmiyor. İşler iyi gitmeyince, bu negatif hava futbolculara da yansıyor. Leblebi gibi gol atan Burak Yılmaz, aylardır sahada yokları oynuyor. Kasımpaşa maçında görüldüğü üzere bir gol atarsa sevinçten çılgına dönüyor. Gelelim sadede... Galatasaray 9 puanlık farkı kapatamaz iddiam da bu sebeplerdendir. Varsa “Bu farkı kapatıp Galatasaray şampiyon olur” diyen iddiaya girerim. Yoksa biz böyle 9 puanların kapandığını çok gördük. Yeter ki huzur olsun... Yeter ki moral olsun... Yeter ki destek olsun...

Ne şiş yansın ne kebap!

Cüneyt Çakır, Avrupa’da iyi maç yönetebilir. Cüneyt Çakır, UEFA’nın gözbebeği hakemlerinden de olabilir. Ama geçtiğimiz hafta oynanan derbi maçındaki Cüneyt Çakır, kişiliği bir yana hakemliğini asla tasvip etmiyorum. Çünkü gösterdiği kartlarla, es geçtiği pozisyonlarla, verdiği kararlarla adeta her iki takım taraftarlarına da saç baş yoldurdu. Verilmeyen penaltı, yanlış çıkan kararlar sonucu ipin ucunu kaçıran Çakır, maçı berabere bitirebilmek için çırpındı durdu. Sonunda başardı da... Ne şiş yansın ne kebap misali 3-3’lük maçın kahramanı olup çıktı. Artık bir futbolsever olarak hakem hatalarını konuşmaktan bıktım. Her hafta hakem tartışıyoruz. Kimse futbol konuşmuyor çünkü... Hakemler böyle olursa futbol konuşulmaz ki!..

Sergen beni yanıltıyor! 

Sergen Gaziantep’te göreve başladığı gün onunla ilgili bir yazı yazmıştım.
Yazımın başlığı da şuydu; “Beni yanılt Sergen...” Onun faal futbolculuğu döneminde en büyük hayranlarından biri olduğumu da belirtmiştim. Gaziantepspor’un başına geldikten sonra adeta takıma sihirli bir değnek değdi.

Futbolcular, aynı futbolcular... Ama son iki haftadır Gaziantep adeta uçuyor.
Demek ki, teknik direktör bir takım için çok önemliymiş. Sergen’in bu başarısı bunun kanıtıydı. Umarım bundan böyle de başarılı sonuçlar almaya devam eder.
İstiyorum ki, Sergen ile ilgili kaygılarım inşallah doğru çıkmaz.