O, 100’ler Kulübü’nün bir üyesi. Süper Lig’de aktif futbol hayatına devam eden en golcü isim: Necati Ateş... Dile kolay; 131 gol attı. Bugün 33. yaşına girecek deneyimli futbolcunun, A Milli Takım ve Galatasaray ile ilgili tespitleri çok konuşulacak gibi görünüyor.

Golcü oyuncunun Milliyet Gazetesi'nde yer alan röportajı şöyle:

Hep güzel kentlere gidiyorsun? Tesadüf mü!
* Tesadüf tabii. İzmir’de doğdum, büyüdüm. Yıllarca Altay’da oynadım. Her şeyi öğrendiğim kulüp. Oradan Adana. Çok güzel anılarım var. Çok gol attım, sağolsun hâlâ ararlar, sorarlar. Oradan Galatasaray’a geldim. Ankaraspor ve İstanbul Büyükşehir Belediye’de kısa süre oynadım. Oradan Real Sociedad’a gittim. Belki de futbol hayatına hem beyinen hem de fiziken yeniden başladığım yerdi. Çok şeyi yanlış yaptığıma inandım. Geri dönüşümün en önemli adımı Antalyaspor’da oldu. Mehmet Özdilek bana çok inandı, güvendi. Onunla birlikte yenilenme dönemi geçirdim. Attığım gollerle Antalya tarihine geçtim. Gerçi çok futbol kenti değil ama inanılmaz bir sevgi ve saygı ortamı vardı. Az taraftar olmasına rağmen kulübünü çok seven bir topluluk var orada. Karım ve çocuklarım da çok mutluydu. Harika bir süreç yaşadım. Oradaki başarım tekrar Galatasaray’a dönmemi sağladı.

Galatasaray’a dönüşün nasıl gelişmişti?
* Hayatımın en harika dönemiydi diyebilirim. Gelir, gelmez çok katkı sağladım. Kadıköy’de şampiyonluk... Belki de efsane bir kadro oldu, o şampiyonluğu kazanan ekip. Korkusuzduk. Fatih hocanın önderliğinde tuttuğunu koparan bir Galatasaray, inanmış bir taraftar vardı.

Sezon sonu masaya geç oturuldu seninle. Bu durumu nasıl karşıladın?
* Üzüldüm... Para da önemli değildi. 15-20 maç oynarsa sözleşme uzar maddesi falan. Bunlar üzdü beni. Galatasaray benim kulübüm, kırılmak olmaz. Ancak yine de şampiyonluktan sonra ikinci gün imza attırılsaydı belki bu kadar çabuk kopmazdım. Yaşadığım bu kadar başarının anlamı var. Hâlâ Galatasaray taraftarı beni çok seviyor. Statta maça gittiğimizde bana gösterilen ilgiyi hiçbir zaman unutmayacağım. Çok duygulanmıştım. Aynı ilgiyi Eskişehir taraftarı da gösteriyor.

Çifte kutlama
Eskişehirspor formasıyla sezonun ilk yarısında rakip fileleri 9 kez havalandıran Necati Ateş, Süper Lig’deki gol sayısını 131’e çıkardı. Bugün 33 yaşına girecek olan Necati, iki kutlamayı birden yaptı

Süper Lig’de değişen ne peki?
* Anadolu takımları güçlendi. Bütçeleri eskisine oranla çok iyi noktada. İstediği oyuncuları alabiliyorlar. Kendi sahalarında yenilmez olabiliyorlar. Anadolu takımlarına haksızlık etmemek lazım. Anadolu’da 2-3 sene de bir şampiyon çıkabilir.

Kaç yaşına kadar oynamayı düşünüyorsun?
* İnanılmaz bir oynama isteği var içimde. 38 yaşına kadar oynamayı düşünüyorum. Ne kadar üst düzey oynayabilirsem oynayacağım. Eskişehir’de bir şampiyonluk yaşamak istiyorum. Buna deyecek bir kulüp, taraftar kitlesi ve başkanımız var.

131 gol içinde unutamadığın hangisi?
* Çok var. Ben bir kere gittiğim her kulüpte ilk hafta gol atıyorum. Benim için ilk haftalar önemli. Geçen yıl attığım goller çok anlamlıydı. Kariyerim kupalarla dolu. Benim için bu güzel. Şampiyonluklarım var. Bir Anadolu takımı ile şampiyonluk yaşamak hepsinden kıymetli olabilir. Büyük takımlarda şampiyonluk yaşamak zor değil. Anadolu takımlarında bu çok zor ve inanılmaz bir başarı.

Birlikte oynadığın en iyi golcü kimdi?
* Hakan Şükür. Her anlamda efsaneydi. Onunla oynadığım zaman kendimi inanılmaz rahat hissediyordum. Galatasaray’a geldiğim dönemdeki efsane oyuncuların arasında oynamak benim için inanılmazdı. Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Arif Erdem. Bunların arasında oynamak çok özeldi. Atladığım ağabeylerim varsa özür dilerim.

Sana göre tüm zamanların iyi oyuncusu kim?
* Maradona benim için. Messi de inanılmaz. Ancak Maradona’nın başarı öyküsü beni daha çok etkiliyor.

Galatasaray, Schalke ile eşleştiğinde insanların aklına sen geldin.
* Twitter’dan geliyor yorumlar. Hazırlık maçında röveşata golü atmıştım. Bu aralar herkes öyle gol atıyor! Dünyada salgın haline geliyor. Kariyerime baktığımda fantastik goller attığımı görüyorum. Ben iki bölüme sıkışmış bir oyuncu gibiyim. 9.5 diyelim. Gol atma, şut atma ve oyun kurma özelliklerim var.

Milli Takım için düşüncen ne? Sence kötü giden şeyler neler?
* Her şey... İyi giden ne var, bir şey var mı? Seçimler doğru değil, anlayış doğru değil. Birden gençleşelim diyoruz. O zaman Ümit Milli Takım ile çıkalım.

Gurbetçi oyuncuların sayısında ciddi artış görünüyor. Bu duruma nasıl bakıyorsun?
* Evinin önünde yatıyoruz birçoğunun. Burası Türk Milli Takımı. Türk Milli Takımı’ndan kimse, Avrupa’daki oyuncuya oynama garantisi veremez. Mesut Özil bir tane. 50 tane Mesut bulamazsın, çıkaramazsın. Abdullah hocayı çok seviyorum. Onunla çalıştım da. Ama doğru yolda olduğuna inanmıyorum. Benim seçilip seçilmemem mesele değil. Ancak Türkiye’deki oyunculara değer verilmeli. Beni seçer ya da seçmez. Ona kalmış bir şey. Onunla ilgili yorum yapmam. Hak edeni kadroya çağırmak lazım. Hiddink döneminde de durum farklı değildi. İyi bir kadro var aslında. Emre Belözoğlu, Arda, Burak, Selçuk İnan, Umut. Selçuk gibi bir oyuncuyu oynatmamak da doğru değil. Doğru seçimler yapılsa belki Brezilya’ya gidilecek. Ancak hala kazanılacak bir şeyler olduğuna inanıyorum. Umudun olduğu her yerde ışık vardır. Türkiye’de çok yetenekli futbolcular var. Bunlardan biri Erkan Zengin mesela. Antalya’da Emrah ya da Uğur İnceman. Diğer Anadolu takımlarında da var potansiyelli isimler. Son 10 yılda Anadolu’dan gelen oyuncular büyük takımlarda çok iş yaptı. Büyük takımların kendi alt yapısından yetiştirdiği fazla oyuncu yok. Galatasaray’da Semih ve Emre Çolak, Beşiktaş’ta Necip. Başka var mı? Bizde şu an Alper ve Veysel geliyor. Kayseri, Antalya‘da var. Tecrübe ve gençliği birleştirdiğiniz zaman çok daha iyi katkı alabilirsiniz.

Melo-Riera kavgasını nasıl karşılamıştınız? Orada tam ne oldu?
* Bazen alınan kararlar doğru olmayabilir. Ancak hedefe giden yolda o kararları almanız gerekebilir. Çünkü öncelikle takımı düşünmek zorundasınız. Felipe’nin yaptığı hareketi kimse kabul etmedi. Ancak takıma çok katkısı vardı. Oyuncular ve hoca bu kararı almalıydı.

Fatih Terim’den neler öğrendin?
* Fatih Terim her şey... Hocalık, getirdikleri, insanlık, başarı ne ararsanız... Bilgisi, tecrübesi, Türkiye’ye verdikleriyle herkesin idolüdür. Türkiye’de çok başarılı teknik direktörler var. Ersun hoca. Mehmet Özdilek, Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı, Bülent Korkmaz. Yabancı konusunda yanlış seçimler oluyor.

Türkiye’de en beğendiğin golcü kim?
* Burak Yılmaz. Kendini çok geliştirdi. Son 3 yıl çok formda. Şampiyonlar Ligi’nde zaten hangi seviyede golcü olduğunu ispatladı.

İstikrarla süren başarında ailenin rolü nedir?
* Karım ve çocuklarım. Asıl başarılı olan onlar. Ben sadece sahaya çıkıp işimi yapıyorum.

‘Selçuk hâlâ isyan ediyor!’
“Selçuk İnan, Galatasaray’dan ayrıldığım için bana hâlâ isyan ediyor! ‘Abi niye gittin. Beni yalnız bıraktın’ diyor. Benim kardeşim gibidir. Türkiye’nin belki de son yıllarda yetiştirdiği en büyük yetenek. Liderlik özelliği, sempatikliği ile kaptanlığı da iyi götürüyor. Ben saha içinde çok iyi anlaşıyordum. 9.5 numara gibi oynayınca orta saha oyuncularını da rahatlatıyorsunuz. Elmander’le de iyi anlaşıyordum. Geçen sene takım gibi takımdık. Takım ruhunu yakaladığınız zaman isimlerin çok önemi olmuyor. Geçen yıl o ruh yakalanmıştı. Elmander ile Selçuk’un attığı neredeyse eşitti. Melo’nun da. Bu sene en büyük eksiklik Ujfalusi.”

‘Sivas’a attığım gol en anlamlısı’
“Geçen sezon unutamadığım gol, Sivas’ta attığım goldür. Hem güzeldi hem de anlamı büyüktü. Hakan ağabeyin İsviçre’ye attığı gole benziyordu. Ama bu biraz daha zordu. Zemin balçıktı. Eksi 10 derece bir hava vardı. İnanılmaz bir yolculuk geçirmiştik. Uçak inmeyince Kayseri’ye gidip oradan karayoluyla Sivas’a geçmiştik. Attığım gol düğümü çözmüştü.”

‘Bana kimse inanmıyordu’
“İlk geldiğimde kimse bana inanmıyordu. Drogba’lar, Shaqiri’ler konuşulurken ben transfer olmuştum. Kendime çok inanıyordum. Yarım kalan bir işimin olduğunu düşünüyordum. Benim elimden alınmıştı bazı şeyler geçmişte. Allah’a şükür tekrardan bunu alabilecek kadar güçlü ve kuvvetliydim. Sağolsun Fatih hoca da beni tanıdığı ve bildiği için güvenmişti. Yanıltmadığım için de çok mutluyum. Çok anlamlı 4 ay, iki kupa. Belki hiçbir oyuncu bu kadar kısa süre içinde bu kadar fayda sağlamamıştır.”

‘Şampiyonlar Ligi olabilir’
“Sezon başında Eskişehirspor 3 senelik çok ciddi bir kontratla geldi. Kulübün büyüklüğü, Halil Ünal başkanın hedefleri beni çok etkiledi. Futbolu inanılmaz seven, başarıya aç, başarıyı zorlayan bir kentteyim. Biz ilk 4 içinde olmalıyız. Lig sonunda Şampiyonlar Ligi neden olmasın?”