11 yıldır birikti, çoğaldı, patlayacaktı, patladı. Türkiye, “Tayyip Erdoğan Dönemi Bağırsakları Temizleme” operasyonları dün İstanbul Polisi’nce başlatıldı.
AKP dönemi işadamları.
AKP belediye başkanları.
AKP Bakan çocukları.
AKP’li bakanlara bağlı devlet bankası genel müdürleri; “Kara para aklama- kamu görevlilerine rüşvet verip şehir rantı büyütme- altın kaçakçılığı yapma” şüphesiyle göz altına alındılar.
Sorgulanıyorlar.
Dün adları “rüşvete aracılık yapma işine karışan” AKP’li bakanların oğulları, 11 yıl önce ağızları süt kokan ilkokul çocuklarıydı. Babalarının iktidarında büyüdüler ve babalarının kudretini kullanarak AKP’li Belediyelerin, AKP’li İşadamlarının AKP’nin kontrolündeki devlet bankasının rüşvetle iş bitirme tezgahında görev aldılar.
Bakanın oğluna bak!
Gör ülkenin halini!
Cerahat patladı.
Patladı mı?
Patlatıldı mı?

* * *

Olayı şöyle irdeleyelim:
Sığ ve çapsız politikanın içine Allah’ı, Hz. Muhammed’i, Kuran’ı, tarikatları ve ardından futbolcu Hakan’ı yerleştiren zihniyetin kulvarlarında dönen kirlenmeye bakıp, “bu vuruşma kanlı olacak” diye hüküm düşmenin yeni bir tarafı yok.
Kanlı olacağı açık.
Daha başındayız.
Cerahat yeni patladı.
Hoca Efendi: 6.
Tayyip Efendi: 0.
Hoca Efendi ile Tayyip Beyefendi vuruşmasının temelinde “Türkiye’nin geleceğine kim hakim olacak?” arzusu, iştahı, kibri, kabarması yatıyor. İmam Hatip’ten mezun “Tayyipçi Kadrolar” mı yoksa dershanelerden avlanıp “Hizmet Hareketine” sokulan üniversite eğitimli, ABD’de doktora yapmış parlak beyinli “Fethullahçı Kadrolar” mı Türkiye’yi yönetecek? Laik Türkiye Cumhuriyeti, Gerici İslam Cumhuriyeti’ne dönüşmek üzere. Kavga bu dönüşüm sonrasının “Tek Adam”ı olmak için yapılıyor.

* * *

Hoca Efendi, ermiş kişi.
Kendi şeytanını gördü.
Mübarek ağzını bile bozdu.
Tayyipçi İmam Hatip kadrolarının kaçamak seks hayatıyla ilgili kaset trafiğinden bahseder oldu. Ve ardından; 2004 yılından beri bilindiği halde şifreli kasalarda bekletilen ve “Tayyip Beyefendi’nin diklenen fakat esasen dik duramayan köpük bir lider olduğunu” ortaya koyan yayınları, pusucu Taraf Gazetesi’nin 2’nci Bavul saldırısıyla başlattı.
Hoca Efendi: 1-0 yaptı.
Ve Meclis’e el attı.
Birlikte yürümüşlerdi bu yolları... Hoca Efendi, kaçın kurası! Meclis’e iktidar partisinden kendi milletvekillerini ve muhtemeldir ki, hükümete kendi bakanlarını sokmuştu.
Önce İdris Bal’ı çekti.
Ardından Hakan Şükür geldi.
İktidar partisinde kurulduğundan beri ilk defa “yarı tanrı lider Tayyip Erdoğan’a seni tanımıyorum diyen” 2 milletvekili istifa etti.
Hoca Efendi: 3-0 yaptı.
Dün de yarı tanrı lider Tayyip Erdoğan’ın bakanlarından üçünün oğlunun yolsuzluk ve rüşvete karışmış işlerde kullanıldıkları şüphesiyle sorgu altına alındıkları haberi patladı.
Bakan Bey, töreni iptal etti.
Cerahat patladı.

Biz öğretmenler!

Binlerce e-posta “sesimizi duyun” diye başlıyor ve “Bizler atama bekleyen binlerce öğretmeniz. Şubat ayında 10 bin yeni öğretmen ataması yapılması yetersizdir. Şubat ayında en az 40 bin yeni öğretmen ataması yapılmalıdır.
Şu anda ülkemizde 350 bin öğretmenin atama beklemesine rağmen lise ve ön lisans mezunlarının bile öğretmen diye okullarda çalıştırıldıklarını görün. Biz öğretmenleri işsiz, mağdur, çaresiz bırakmayın” diye devam ediyor.