Duruşmada müşteki avukatları ve sanık avukatları arasında tartışma yaşandı.

Bugün görülen duruşmada İstanbul’da bulunan sanıklar Sedat Arıtürk ve Doğan Temel’in ifadeleri SEGBİS sistemi üzerinden alındı. Temel’in savunmasının ardından müşteki avukatlarından Temel’e, "Davanın iki numaralı sanığı Çevik Bir, tank yürütmenin 'demokrasiye balans ayarı' olduğunu söylüyor. Tank yürütmenin darbe olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusun yöneltildi. Temel soruya, “Sorunuzu Çevik Bir'e sorun. Fikir yürütmem mümkün değil." şeklinde cevap verdi.

 

"BALANS AYARI TARTIŞMASI"

Bu konuşma üzerine Çevik Bir söz aldı ve “balans ayarı” ifadesini kullanmadığını ileri sürdü. Çevik Bir şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni ziyaretten döndükten sonra bütün gazeteciler etrafımızı sardı. Kendilerine, BM Genel Sekreteri ile konuşmamı anlattım. Kofi Annan, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiyi koruyacak şekilde işlemlerde bulunuyor.’ ifadesini kullandı. Sonra bir gazete bunu ben söylemişim gibi yazdı. Bazı gazeteciler benim bu ifadeyi kullanmadığımı yazdı. Ama hala 'balans ayarı ifadesi kullanıldı' deniyor. Bunu düzeltmek istiyorum."

 

Sanık savunmalarının ardından duruşmaya müşteki beyanları ile devam edildi. İlk beyanda Bayburt Valisi Hasan Odabaş bulundu. Davaya katılma ve kovuşturmanın genişletilmesi talebi olduğunu belirten Odabaş, "İstanbul Vali yardımcılığı görevini yürütürken yasadışı fişlemeye tabı tutuldum. 23.7. 1997’de Kırşehir vali yardımcılığı görevine atandım. Bu usulsüz atamamla ile Danıştay’a dava açtım. Dava öncesi ve dava sonrası yaşadıklarım bir yapılanmanın olduğunu ve ortak bir çalışma içinde oldukları kanaatine vardım." ifadelerini kullandı.

 

"BÇG’NIN BAKANLIKLARDA DA UZANTILARI VARDI"

O dönemde Batı Çalışma Grubu’nun bakanlıklarda yapılanma içerisinde bulunduğunu iddia eden Odabaş, "Batı Çalışma Grubu’nun plan ve projelerini uygulamıştır. 375 meslektaşımız fişlenmiş ve meslek dışı bırakılmıştır. Bu yapının İçişleri Bakanlığı’ndaki uzantıları ve diğer bakanlılarda uzantıları vardı." ifadelerini kullandı. Odabaş, Çetin Doğan’ın avukatının sorusu üzerine Danıştay’a yaptığı başvurunun reddedildiği bilgisini verdi. Odabaş, bir sanık avukatının "İçişleri Bakanlığı’nda BÇG yapılanmasını olduğunu ileri sürdünüz. Bakanlıktaki BÇG temsilcileri kimlerdir?” sorusuna, “Ben savcı değilim. Savcı isterse araştırma yapıp bulabilir." cevabını verdi.

 

"KAHROLSUN ZALİMLER"

Müşteki Ayten Doğuş’un ifadeleri sırasında ise avukatlar arasında tartışma yaşandı. Doğuş, başından geçenleri anlattığı sırada gözyaşlarına hakim olamadı. Bunun üzerine Reşat Petek ayağa kalkarak 3 kere "kahrolsun zalimler" diye başladı. Sanık avukatları Petek’in bu sözlerine tepki gösterdi. Bu sırada müşteki avukatlarından Figen Şaştım da ayağa kalkarak yine “kahrolsun zalimler” diye bağırdı. Sanık avukatları, müşteki avukatı Yunus Akyol’un kendilerine "Allahsızların, kitapsızların avukatlığını yapıyorsunuz." sözlerini kullandığını iddia etti.

Yaşanan tartışma sonrası mahkeme başkanı avukatlara duygularına hakim olmaları konusunda uyarıda bulundu. Mahkeme başkanı ayrıca yine aynı durumun yaşanması halinde gereğinin yapılacağını bildirdi. Ara kararında ses kayıt çözümleri geldiğinde eğer bir suç unsuru varsa suç duyurusunda bulunulacağını belirten mahkeme duruşmayı yarına erteledi. Mahkemeye yarın müşteki beyanlarının alınması ile devem edilecek.

Mahkeme salonu çıkışında ise müşteki Ayten Doğuş, Çevik Bir’e "Bizi dinlediniz mi?" diye sordu. Çevik Bir’de Doğuş’a "Siz benim kardeşimsiniz." ifadesini kullandı.