Cumhurbaşkanı Erdoğan, Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış toplantısında konuştu.

Konuşmadan satırbaşları;

Latin Amerika ülkelerine 2015'de daha fazla ağırlık vereceğiz Bu hafta Ekvator'a gidiyoruz, oraları dolaşacağız. Büyük sorumluluk içerisindeyiz ve farkındayız. Ama farkında olmak yetmiyor icraat gerekiyor. Ama İslam ülkelerinde bu zor oluyor. Konuyla ilgili olarak gönül diliyle konuşmak gerçekten çok iyi oluyor. Biz artık mecburen bu şekilde anlatmaya gayret edeceğiz.

"İSLAM EN BÜYÜK HEDİYE"

Kardeşlerim İslam insanın kendi tercihiyle Allah'ın kişiye bahşettiği en büyük hediyedir. Osmanlı Devleti Latin Amerika ülkelerine de ulaşmıştır.
Az önce Diyanet İşleri Başkanımız ifade etti. Ben de konuşma metnimi hazırlarken Abdurrahman Efendi’yi de ekledim. Onu hayırla yad etmek bizim için de bir görev.
1866’da iki Osmanlı gemisi Basra’ya ulaşmak üzere İstanbul’dan ayrılmış ama yollarını kaybederek Brezilya sahiline varmışlardı. Gemide bulunan Abdurrahman Efendi yıllarca Brezilya’da kaldı ve yıllarca dolaşarak İslam’ı anlattı.
Göçmenler Osmanlı pasaportu oldukları için  El Turko olarak tanındılar ve hala öyle tanınıyorlar.

"ORAYA BİR CAMİ YAKIŞIR"

Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır.
Amerika’yı Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti. 1178'te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaşmıştı. Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder. Ben şimdi Küba’lı kardeşimle konuşurum. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. Yani Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam dini kıtada inkişaf etmiş, yayılmıştı.

"TEK SORUMLU ONLAR DEĞİL"

Ortadoğu'da Müslüman kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödüyorlar. Karşımızda duran acı manzaranın çok sebebi var. Özeleştiri yapmak zorundayız. Mevcut manzarada gayrimüslümlerin payı olduğu muhakkaktır ama tek sebep gayrimüslimler değildir.

Müslümanların ezilmişliğini, yoksulluğunu İslam’ın kendisine bağlayanlar çok büyük saygısızlık içerisindedirler. Acaba şu anda İslam dünyasında Müslüman zenginler zekatlarını tam hakkıyla veriyorlar mı? Petrolün hakkı tam hakkıyla veriliyor mu?
Bunu masaya yatırdığımızda kimse buna “Evet veriliyor” diyemez. Sadece bu veriliyor olsa Müslümanlığın yoksulluğunu konuşuyor gibi bir durum olmazdı.

Silahlara gidiyor mu denildiğinde silahlara gidiyor. Oralara ciddi paralar gidiyor. Kardeşinin kanını kendisine helal görüyor. Müslüman’a Müslüman kardeşinin canı, kanı, malı ve ırzı haramdır hükmünü nereye koyacağız?