Yalçın Bel-SÖZCÜ

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Cumhuriyet Savcısı Fuzuli Aydoğdu'ya 22 sayfalık ifade verdi. Fettullah Gülen'i tanıyıp tanımadığı sorusu üzerine Ekrem Dumanlı, "Fettullah Hoca efendiyi vaazları ve konuşmalarıyla uzaktan tanırım. Süleymaniye ve Fatih Camii'ndeki vaazlarını dinledim. Şahsi kanaatime göre Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli din ve fikir adamı" dedi.

İşte Ekrem Dumanlı'nın ifadesindeki detaylar;

Fethullah Gülen’i fikirlerinden tanıdığını belirten Ekrem Dumanlı, Gülen’in 2009 yılı içinde Tahşiye’den bahsettiği sohbetini hatırlamadığını ifade etti. Dumanlı, Zaman Gazetesi’ndeki görevi süresince Gülen’den herhangi bir talimat almadığını söyledi.



"TAŞHİYE'Yİ DEĞİL HAŞİYE'Yİ BİLİYORUM"

Dumanlı’ya Tahşiye ve Rahle’nin kelime anlamı sorulması üzerine 'Tahşiye'yi bilmiyorum. Haşiye kelimesinin anlamını açıklama olarak biliyorum. Taşhiyeyi ilk defa duydum' dedi. Rahlenin Kuran okunurken üzerine konulan eşya olarak bildiğini belirten Dumanlı, Tahşiye ve Rahle yayınevlerinin olduğunu da bilmediğini söyledi.

Gülen’in Tahşiyecilerle ilgili konuşmasını hatırlamadığını belirten Dumanlı, “Gülen’in sohbetinde geçtiği söylenen ‘karanlık karar kurullarından ne kastettiğini bilemem” dedi.

Televizyon seyretmediğini belirten Dumanlı, haberleri internet üzerinden takip ettiğini ifade etti. Gülen’in Zaman Gazetesi ile ilgili yönetici olarak bir vasfı olmadığına dikkat çeken Dumanlı, ‘Sadece Gülen’in hafta da bir gün Cuma günleri olmak üzere yazılarının yayınlandığı kürsü başlıklı köşesi vardır. Samanyolu Tv. ile ilgili de bağlantısının olup olmadığını bilmiyorum” diye konuştu.

Fethullah Gülen’in Zaman Gazetesi’nin yayın politikasına müdahalesinin söz konusu olmadığını söyleyen Dumanlı, “Onun talimatları ile şekillenmez. “dedi. Gazeteye günlük 5 bin ile 8 bin arasında haber geldiğini, bu haberlerden eleme yapıldığını belirten Ekrem Dumanlı, “Bu kadar çok haberin, fotoğrafın, Gülen’e gönderilerek onun onayından geçmesi mümkün değildir. Bura ile Amerika arasındaki zaman dilimi de farklıdır. Fiziken de mümkündür.”dedi.

Dumanlı’ya ‘Tahşiyeciler ile ilgili yapılan haberlerle bu gruba kensup kişilerin terör örgütü ile irtibatlı gibi gösterilip soruşturmalara zemin hazırlayarak algı yöntemi yapıldığı iddiası soruldu. Dumanlı, “Hoca Efendinin konuşmasını o haberi yapan arkadaş önemli bulmuş olacak ki haber olarak gazeteye almış, Haber 3. Sayfada çıkmış. Haberi çok önemsemiş olsaydım 1. Sayfaya alabilirdim.”diye konuştu. Dumanlı, Gülen’in aynı konuşmasının Hürriyet  ve Vatan gazetesinde de haber konusu olduğunu söyledi.

Tahşiyeciler konusunda Zaman gazetesi yazarları Hüseyin Gülerce ve Ahmet Şahin’in  yazı yazdığını ancak kendilerine yazmaları konusunda talimat verilmediğini ifade etti. Bütün yazıları onay vermesinin söz konusu olmadığına dikkat çeken Dumanlı, bu iki yazının da kendisi tarafından okunmadığına dikkat çekti.

Fettullah Gülen'in Taşhiye konusu üzerine yaptığı 'İrtica Paronayıs adlı konuşmasıyla ilgili olarak kendisiyle görüşmediğini belirten Ekrem Dumanlı, gözeticilik faaliyetleri çerçevesinde görüşmelerinin olduğunu belirtti.

Ekrem Dumanlı, Samanyolu TV’de yayınlanan dizilerdeki Tahşiyeciler konusunun işlenmesine ilişkin sorulara da, TV seyretmediğini, dizi de işlenen konuları bilmediğini söyledi. Ancak Dumanlı, ‘Dizi ve filmlerdeki hikayelerden sonra,  bir kısım olayların gerçekleşmesi ile irtibatlandırılmasını doğru bulmuyorum” şeklinde ifade verdi.

Dumanlı, "ABD'de Obama'dan 10 yıl önce çekilen filmde, Amerika Devlet başkanı  siyahlardan hiç olmamasına rağmen film gereği siyah bir ABD başkanı seçildi.  ABD başkanı Obama bu film gereği mi seçildi diye düşünmek gerekir. Bu nerdenle dizi ve filmlerdeki kurguları bu şekilde yorumlamamak gerekir. Malatya'daki bir olayda şüpheli Necip Fazıl'ın kitabını okudum esinlendim demesi üzerine Necip Fazıl tutuklanmıştı. Necip Fazıl bunun üzerine, 'İnsanlar bu şekilde tutuklanırsa, Shekspir mezardan çıkarılıp kaç defa idam edilmelidir" demişti. Dizileri bu şekilde yorumlamak gerekir. İki hikaye bir sinema kitabı olan bir kişi olarak böyle değerlendiriyorum".

 

OLAY CANLI YAYIN DA İDDİANAMEDE!

Dumanlı’ya CNNTÜRK’te Cüneyt Özdemir ile katıldığı programa ilişkin de sorular soruldu.  Programdaki ‘İnsanlar Hoca Efendi’ye kanaatlerini, düşüncelerini aktarıyor’ sözleri hatırlatılan Dumanlı’ya, ‘Sizin de Gülen’in onayına sunduğunuz konular hangileridir?’ diye soruldu.

Dumanlı bu soruya, ‘İnsanlar Hoca Efendi’yi arayıp, izlenimlerini paylaşıyor. Hoca da bunları dinliyor. Hoca Efendi’nin hiçbir talimatını  görmedim. Sadece ‘siz bililirsiniz, iyi olur’ gibi sözler söylüyor“ diye yanıt verdi. Fetullah Gülen ile Hidayet Karaca arasında internete düşen ses kaydındaki konuşmaların sorulması üzerine Dumanlı, konuşmanın kayıtların hukuka aykırı elde edildiğini ve delil olamayacağını söyledi.

Fethullah Gülen ve Hidayet Karaca arasında dershanelerle ilgili olarak yapılan telefon konuşması da Ekrem Dumanlı’ya soruldu. Konuşmada, Fethullah Gülen, “Evet, hiçbir mahsuru yok olsun. Bence o da olsun. Ekrem Bey de, gazetede bu meseleyi seslendirelim mi diye sormuştu bana bugün. Olsun, yumuşakça sadece. O da sizin sert bulduğunuz yanlar varsa, onu şey yaparsınız” dediği hatırlatılan Dumanlı’ya “Dershaneler konusunda haber yapmanız için Fethullah Gülen’in size talimatı oldu mu?” diye soruldu. Dumanlı ise Fethullah Gülen’in kendisine talimat vermediğini söyledi.

Dershaneler konusunun Zaman Gazetesi’nde Ekim-Kasım 2013 tarihlerinde sistematik bir şekilde işlenmesinin nedeni sorulan Dumanlı, “Ben üniversiteyi bitirdikten sonra birkaç yıl dershanecilik yaptım. Öğrencilerin dershaneye giderek üniversiteyi kazanacaklarına ve dershanelerin Milli Eğitim’de bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Bu nedenle gazetede dershane konusunu samimiyetli işledik. Bu konuyu o dönemin Başbakanına ve Milli Eğitim Bakanlarına da yüz yüze anlattım. Bu konuyu işlerken kimseden talimat almadım” dedi.

DERSANE SORUSU!

Dumanlı’ya 25 Kasım 2013’te “Başbakana Açık Mektup” konulu bir haber yapıldığı ve kendisinin de dershane konusu ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazması soruldu. Dumanlı, dershanelerin kapatılmaması için Başbakan’a Açık Mektup şeklinde köşesinde yazı yazdığını söyledi.

Fethullah Gülen’in Tahşiye ile ilgili konuşmasından sonra yazarlar Hüseyin Gülerce, Ahmet Şahin, Nuh Gönültaş’ın köşelerinde bu konuyu işleyerek kamuoyunda algı yönetimi çalışması yaptıkları, Genel yayın yönetmeni olarak da bilgisi ve izni olmadan bu haberlerin gazetede yayınlanmayacağı düşünülerek kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algı yönetiminin içerisinde etkin bir rol oynadığı Ekrem Dumanlı'ya anlatılarak 'Böyle bir çalışmanın içerisinde bulundunuz mu?” diye soruldu. Dumanlı, yazarların Fetfullah Gülen’in yazısını görüp bunu kendi iradeleri ile yazılarında değerlendirmiş olabileceklerini ve söyleyerek kendisinin algı oluşturma çabası içinde olmadığını belirtti.

Dumanlı, “Tahşiye konusunun dizide işlendiği hatta bir polis soruşturmasına konu olduğunu ilk defa burada duyuyorum. Hatta Tahşiye kelimesini bile ilk defa avukatımdan burada duydum” diye konuştu.

Dumanlı’ya “22 Temmuz operasyonunda tutuklanan Ömer Köse, Yurt Atayün ve diğer kişilerin haberlerinin Zaman gazetesinde günlerce yayımlanmasının sebebi nedir? Gözaltına alınan ve tutuklanan bu kişilerle herhangi bir akrabalık bağınız var mı? Diğer basın kuruluşlarına göre daha uzun süre ve adil yargılamayı etkileyecek şekilde çarpıtarak yayınlanmasının sebebi nedir?” diye soruldu. Dumanlı, bunların haber değeri olduğu için yayınlandığını söyledi. Dumanlı ayrıca ifadesinde “Herhangi bir algı oluşturularak tahşiye isimli bir terör örgütü grubunun aleyhine soruşturma açılmasına sebep olma iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir oluşumdan haberim ve bağlantım yoktur” dedi.

"HİÇBİR ÖRGÜTE BAĞLI DEĞİLİM"

Dumanlı ifadesini şöyle tamamladı: “Hakkımda ne gibi ithamlar olacağını merak ediyordum. Ancak bana sorulan sorulardan ve gösterilen belgelerden gözaltına alınmamam gerektiği kanaatine vardım. Bu ülkem adına üzüntü verici olaydır. 20 yıllık gazeteciyim. Hayatını toplumun önünde geçiren bir insanım. 2 yazı ve bir haber için bu kadar zahmet verilmesini üzüntü verici buldum. Hiçbir suç işlemedim. Hiçbir örgüte bağlı değilim.”