Bir dönem Türkiye’nin en başarılı futbolcularından olan gol kralı Hakan Şükür, gündeme ilişkin açıklamalarına devam ediyor. Şükür, interaktif dijital yaşam dergisi MARS Tab’ın Kasım sayısında ülkemizin üzerinde büyük bir plan olduğunu ve siyasetin futbola da girdiğini söyledi. Şükür, "Siyasetten ayrılmak istediğim çok an oldu" diye konuştu.

İŞTE O RÖPORTAJ:

Sporda son birkaç senedir yaşanan kirli olaylara değinen İstanbul bağımsız milletvekili Hakan Şükür, bu durumun tüm futbol camiasına yayıldığı kanaatinde:

"Ben ülkemizin üzerine büyük bir plan olduğunu düşünüyorum. Futbol popülizm anlamında etkileşimi fazla olan bir alan. Siyasetin kendi çıkarları doğrultusunda kullanabileceği alanlar olduğunu düşünüyorum. Bunu da kısmen yaptılar. Yani insanları takımlar ve mezhepler üzerinden birbirine vurdurmak, ayrıştırmak bir plan dahilinde oluyor. Futbol da bundan nasibini aldı. Açıkçası insanlar tuttukları takımdan ziyade rakipleri noktasında tamamen tahammülsüz olmaya başladılar. Bu iyi bir şey değil. Önceliğimiz tuttuğumuz takım olmamalı. Yani insani değerlerin ön plana çıkması için başka şeyleri becermemiz lazım. Bu durum yöneticisinden futbolcusuna kadar herkese sirayet etmeye başladı."


Siyasete girmesinin isminin popülizm için kullanılmak istenmesinden kaynaklandığını söyleyen eski milli futbolcu, çok yakında düşüncelerini bir kitapta toplayacağını açıkladı:

"Benim siyasete giriş şeklimin aslında popülizmden kaynaklanan mecburi bir durum olduğu her zaman söylenir. Değerli bir isimseniz katkı sağlayabileceğiniz düşünülebilir. Ama siyasete neden girdiniz sorusuna verilecek cevap bu söylediklerimde gizli. Çünkü girebilmeniz gereken alanlar yine siyasetin elinde şekillendirilmeye çalışılan alanlar. Yakın bir zamanda bununla ilgili fikirlerimi kitaplaştırıp televizyonda dillendirme şansı bulacağım. İnşallah bunları söyleyeceğim."

“BİR AKADEMİ PROJEM VAR”

17 Aralık operasyonlarından bir gün önce AKP’ten istifa eden İstanbul bağımsız milletvekili Şükür, ısrarlı tekliflerle karşılaştığını anlatıyor:

"Bir akademi projem vardı. Futbolun en tepe noktası federasyon başkanlığı ile ilgili düşüncelerim vardı. Maalesef oralar özerk olmasına rağmen siyasi alanın, en üst iradenin elinde olan alanlar. Sormadan, icazet alamadan oralarda olamıyorsunuz. Bunlar kötü şeyler. Bir şeyi yapmak isteyenlerin başka hesapları olanların arasında boğulduğu alanlar. Dediğim gibi siyasete giriş biçimimiz bu boşluktan ve popüler kimliğimin siyasette kullanılmak istenmesinden kaynaklanan bir şey. Çok ciddi ve ısrarlı teklifler aldım Dolmabahçe görüşmesinde.

Şükür, hakkında ortaya atılan "Talimatla geldi, talimatla gitti" iddialarına da cevap verdi:

"Daha sonra ‘Talimatla geldi, talimatla gitti’ gibi çok saçma, büyük riya kokan şeyler söylendi. Söylenenleri biz kendi aramızda biliyor olsak bile, sadece bunu anlatıyor olmaktan dahi utanıyorum ve üzülüyorum. Böyle olmamalı. Oralar en yakın akrabanızın keyfini tatmin edeceği yerler değil. Bunu kendi başıma gelen olay diye söylemiyorum. Çok değerli spor adamları da var ülkemizde ama maalesef sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyorlar."

"Siyasete girdiğinize pişman mısınız?" sorusuna yetenekli futbolcu yine açık sözlülükle yanıt verdi:

"Keşke şunu yapmasaydım dediğim bir şey olmadı. Hayat her gün bir şey öğretiyor size. Girdiğimde ayrılmak istediğim çok an oldu. Birçok farklı şey gördüm. ‘Ayrılırsan çok farklı mana ararlar’ dediler. Ama içine girip çıktıktan sonraki yaşanan gelişmelerden sonra inanılmaz tecrübe oldu ve farklı kesimlere adım atmamı sağladı. Bugün insanların üzerinde algı manipülasyonları oluşturuluyor. Ben içindeyken de vatandaşlarımızın duygusundaydım. Farklı değildim. Bu yüzden o insanları anlıyorum. Kısmen, kıyısından köşesinden bilmemize rağmen bu oyuna kurban olduğumuz anlar oldu. Bugün biraz daha farklı düşünebiliyorum. Öğreniyorsunuz, tecrübe ediyorsunuz. Onun için hiç keşke girmeseydim demedim."