CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Maden kazaları, çalışma yaşamı, iş sağlığı ve güvenliği” toplantısında, “Siyasal iktidarın buradan çıkacak önerileri değerlendirmesi lazım. Bu sıcak siyasetin kavga alanı değil, insan hayatı. Bütün siyasal partilerin sorumluluğu vardır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, partisince J.W. Marriott Otel’de düzenlenen “Maden kazaları, çalışma yaşamı, iş sağlığı ve güvenliği” toplantısına katıldı.

Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, iş yaşamını ilgilendiren temel konularda, özellikle yeraltında çalışan işçilerin sorunlarına yönelik çok önemli bir toplantı yaptıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu toplantıyı önemsemelerinin temel nedeninin Türk-İş, Hak-İş, Maden-İş, TMMOB olmak üzere farklı sendika ve meslek örgütlerinin temsilcileriyle görüş birliğinin sağlanması olduğunu vurguladı.

Siyaseten bile farklı düşünen kurumların görüş birliği oluşturmasını önemli olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, görüş birliğine varılan konuları 10 madde halinde açıkladı. Bunların da parlamentoda yapılacak değişikliklerle hayata geçirilmesini istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, 10 maddeyi şöyle sıraladı:

10 MADDEDE YAPILMASI GEREKENLERİ SIRALADI

“1. Maden iş yerlerinde taşeron sistemi kesinlikle kaldırılmalı. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek çok önemli bir adımı atmış olacağız.

2. Maden iş yerlerinde rödovans sistemi kaldırılmalı. Taşeronlaşmayla rödovans sistemi at başı gidiyor.

3. Maden işyerlerinde eğer sendika varsa kaza oranı yüzde 8, sendika yoksa kaza oranı yüzde 92. Bu rakamlar örgütlenmenin iş kazalarını nasıl engellediğini bize gösteriyor. O nedenle iş yerlerinde mutlaka sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı. ‘12 Eylül yasaları bunu yaptı, biz hiç hiçbir vesayet kabul etmiyoruz’ deniyor. Bir vesayeti ortadan kaldıracaksak, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldıralım. İşçiler örgütlensin, haklarını arasınlar.

Burada yine çok acı bir gerçek dile getirildi, işyerinde işçi hayatını kaybediyor, sendikasız. Dava açmak çok masraflı bir iş. Hangi parayla avukat tutup bu işçi aileleri hakkını arayacak. Sendika olsa, dava açacak hakkını arayacak.

4. Kesinlikle uluslararası standartlar Türkiye’ye gelmeli. 176 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün sözleşmesi parlamentoya gelmeli, oy birliği ile parlamentodan geçmeli. Emeğe, işçinin alın terine saygı duyuyorsak oy birliği ile geçmeli.

5. Kesinlikle havza madenciliği sistemine geçilmeli. Her bir yerde ocak değil, bir havza esas alınmalı. Riskler ona göre saptanmalı ona göre gereken yapılmalı.

6. Yeraltı maden işletmelerinde denetim bağımsız organlar tarafından yapılmalı. Şimdi denetimi işverene bağlı maden mühendisi yapıyor, aylığını da işverenden alıyor, bu olmaz, bu sağlıklı bir denetim değildir. Denetimin sağlıklı olması için denetim organının işçi ve işverenden bağımsız olması lazım. Aylığı için bir fondan para ödenmeli ve denetim organı bağımsız olarak görevini yapmalı.

Madeni denetleyecek olan devlet denetim organının da raporları mutlaka ilgili sendikalara gitmeli. İnsan hayatının olduğu yerde gizlilik olmaz.

7. Yerin altında çalışanlar için yaşam odaları gerekiyor. Biz AB’ye tam üye olmak isteyen bir ülkeyiz, 1963’ten beri batı uygarlığının bir parçası olmak istiyoruz. Orada nasılsa bizim ülkemizde de işçi hakları aynı çerçevede korunsun.

“KAZANIN OLDUĞU YERLER ŞOV MERKEZİ DEĞİLDİR”

8- Maden İşleri Genel Müdürlüğü, taşra örgütü olmayan bir genel müdürlük. Mutlaka taşra örgütü olmalı ki herhangi bir kazada Maden İşleri Genel Müdürlüğü derhal devreye girecek, bir kriz masası oluşturacak ve sorun orada çözülecek. Siyasilerin korumalarla akın akın gittiği ve kurtarma faaliyetlerinin engellediği bir düzen olmamalıdır. Kazanın olduğu yerler şov merkezi değildir. Bu konuda da bütün arkadaşların ortak görüşü böyle.

9- Eğitim, uygulama, maden ocakları mutlaka olmalı. İşçi bu maden ocaklarında eğitilmeli, bir sertifika verilmeli ve ondan sonra işçi yeraltına girmeli.

10- İşçi sağlığı ve iş güvenliği konseyi olmalı. Özerk, siyasi otoriteden bağımsız bir konsey olmalı, işçi sağlığı ve işçi güvenliğini sürekli ve sağlıklı izleyebilmeli.”

“MADENDE ÖLEN İŞÇİNİN SAĞI SOLU YOKTUR”

Kılıçdaroğlu, bu başlıkların tamamını kanun teklifi haline getireceklerini belirterek, “Ama bu teklifi TBMM Başkanlığı’na vermeden önce sizlere göndereceğiz. Son şeklini aldıktan sonra TBMM’ye sunacağız” dedi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Madende ölen işçinin sağı solu yoktur, hep beraber onun hayatını kazanması, ölmemesi için önlem almamız gerekiyor. Hep beraber bunu gerçekleştireceğimizi umuyorum. Hepimizin sorumluluğu var; siyasetçi olarak benim, sendikacı olarak sizlerin sorumluluğu var, TMMOB’un, TBB’nin sorumluluğu var. O zaman hepimiz sorumluluklarımızın bilincinde bu olayı çözelim. Türkiye yeni gözyaşları ve hüzünlerle karşı karşıya gelmesin.”

Kılıçdaroğlu, “Hükümetin de destek vermesi için bir girişiminiz olacak mı” sorusu üzerine de, şunları dedi:

“Elbette. Sadece bizim değil, sendikaların da, STK’ların da girişimi olmalı. Bu sorun Türkiye’nin ortak sorunudur. Ben ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak sorumluluk duyguları içinde böyle bir toplantı yapıyorum. Siyasal iktidarın da buradan çıkacak önerileri değerlendirmesi lazım. Onlar da değerlendirirse aklın yolu birdir. Uluslararası normlar vardır, getirirsiniz o normları, sorunları çözmüş oluruz. Bu sıcak siyasetin kavga alanı değil, insan hayatı. Bütün siyasal partilerin sorumluluğu vardır. İnsan hayatı kadar önemsediğimiz başka bir konu olmamalı.”

Toplantıya sendika ve meslek örgütlerinin yanı sıra bazı Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleri de katıldı.

ANKA