Kemal Kılıçdaroğlu ATV-Sabah'ın satışına ilişkin iddiaları gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu'nun elindeki dosyada ise, "ATV-Sabah satışı fezlekesi" yazısı dikkat çekti. CHP Lideri, "rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur, MilyonAli dememiz lazım. MilyonAli devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin değil, milyonlar istiyor. Bakın fezleke bu" diye konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasının sonlarına doğru bir iddia daha dile getirdi. Kendisine gelen bir notu açıklayan CHP Lideri, devletin kanalı TRT'nin yolsuzluklardan bahsettiği sırada yayını kestiğini açıkladı.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Sağır kulaklar ne kadar duyacak bilmiyoruz. Halkın kürsüsünde halk konuştu. Ama bir gerçek var. Avgan'dan gelenlerin getirdiği bu kutuda emek var, alın teri var. CHP'den bir sözümüz var. Kapatılan bütün belediyeler CHP iktidarında yeniden açılacak. Biz demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz. Belediyeyi kapattınız elinize ne geçti. Hiç. Biz demokrasi istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Barış istiyoruz. Herkesin huzur ve varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde yaşamasını istiyoruz.

Kutuda dolar yok. Alınterinin olduğu yerde dolar olmaz. Tütün var, alın teri, emek ürünü var. Türkiye'deki tütün üreticileri. 10 yıl önceki halinize bakın, şimdiki halinize bakın ve sandığa öyle gidin.

BU MİLLET BUNU YUTMAYACAK

Türkiye tarihinde ilk kez bir iktidar, yolsuzluğun üstünü örtmek için bu kadar çalışıyor. Ama bu millet bunu yutmayacak. Ayakkabı kutusundan çıkan 4,5 milyon dolar milletin hafızasında. Her konuda konuşuyor Erdoğan, niye ayakkabı kutusu hakkında konuşmuyor. Çünkü milletin hakkını yiyen, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen o konuda konuşamaz.

Ben devlet hayatımda böyle bir yolsuzluk hiç görmedim. Az çok kitap okudum. Yolsuzluklar konusunda ne kadar duyarlı olduğumu biliyrosunuz. emin olun böylesini görmedim. Herkes bunu bilsin. Bunun filmi yapılmadı. Romanı yazılmadı. Emin olun, önümüzdeki yıllarda göreceksiniz. Çünkü dünyada böylesi hiç olmadı.

TÜRKİYE'Yİ BERABER KURACAĞIZ

Yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edeceğiz, yasaklarla mücadele edeceğiz diyorlardı. AKP'ye oy verenlere sesleniyorum. Türkiye'yi beraber kuracağız, yolu demokrasilerde sandıktan geçer. 30 mart sandığa gideceğiz dersini vereceğiz. Haramilerden bu milleti kurtaracağız. Ali Baba ve kırk haramiler diye masalımız var biliyorsunuz. Recep Bey ve binlerce haramisi var. Rütbeleri de yüksek. Beraberce hesap soracağız. Bunların üstesinden geleceğiz.

Hükümet programı açıkladılar. Emin olun, bir yerine bir gizli madde eklemiş, devleti soyacağız demişlerdir. Geldiğimiz nokta ne biliyormusunuz? Devlet tepkisini gösteriyor. Savcısı, polisi, valisi, devleti soyan hükümete tepki gösteriyor.

OPERASYON YAPILIYOR BAŞBAKAN'IN İLK İŞİ BU OLDU

Yolsuzluk operasyonu yapılıyor. Başbakanın ilk yaptığı iş kendi özel uçağını gönderip bir valiyi İstanbul'a emniyet müdürü olarak ataması. O valiye soruyorum. Hırsızlık yapanların arkasında duran kimse... Sen de onların arkasındaysan, sen de onlardansın demektir. Yolsuzluğu kapatmak için Erdoğan'dan aldığın talimatları yerine getiriyorsan sen de o çetenin üyesisin. Vali, emniyet müdürü iktidarın değil devletin valisi, emniyet müdürüdür. Senin maaşını iktidar ödemiyor. Halk ödüyor. Sen onun hakkını koruyacaksın, hırsızların değil.

Bir arkadaşımız hırsız var diye söylüyor Recep bey etrafına bakmıyor kendine bakıyor. Parlamento'da hırsız var diye bağırıyorlar. AkP'li vekiller dava açacağız diyor. Ne davası. Keşke açsalar.

BEN MERKEL'İN YERİNDE OLSAM

Kimse ahlaksızlık konusunda bunların eline su dökemez. Deniz Feneri'ni hatırlıyor musunuz? Almanya'da yargılandılar. Yargı asıl failler Türkiye'de dedi. Yüzyılın hırsızlığı dediler. Bizde hırsızlar hakim karşısına çıkmadı, savcılar hakim karşısına çıktı. Ben Merkel'in yerinde olsam siz failleri bıraktınız savcıların peşine düştünüz diye sorsun isterim. Hırsızların değil savcıların soruşturulduğu düzene Harami düzeni denir.

Utanma duygusunun karşılığını iman oluşturur. Bir insanda inanç varsa, ahlak varsa utanma da vardır. Bizim insanımız bunun olmadığı insana ar damarı çatlamış der. Peygamberimiz diyor ki bir hadisinde, "utanmadıktan sonra istediğini yap. Utanma duygunu kaybettikten sonra geriye bir şeyin kalmamış demektir. İstediğini yapabilirsin" diyor. Şunun için söylüyorum. İki bakan yurt gezisine çıktı. Biri Mardin'e gitmiş verilmeyecek hesabım yok. O zaman git adalet bakanına fezlekeleri getir de yargılanayım de.

Bir grup da dik dur eğilme, Mardin seninle diye bağırmış. Mardinlileri tenzih ederim. İyi bilirim ben Mardin'i. 1976'dan beri bilirim. Mardinli hırsıza prim vermez. Mardinlinin önünde diklenen baş çalanın önünde iki büklüm oluyor.

ETRAFINDAKİ ŞAKŞAKÇILAR SENİ ETKİLEMESİN

Suat Hayri Ürgüplü, eski bakan. Adı yolsuzluğa karışınca istifa etti beni yargılayın dedi. Aklandı. Sen fezlekeleri bile engelliyorsun. En son anketler yayınlandı. Yurttaşlar yolsuzluk olduğuna inanıyor. 45 milyon insan senin hırsızlık yaptığına inanıyor. Sen önüne bakmak zorundasın, etrafındaki şakşakçılar seni aldatmasın hiç. Bir belge var mı diye soruyor bunlardan birisi... Yolsuzluk yok diyecek ya. Bir yürekli kadın çıkmış kutu kutu demiş. Daha ne belgesi istiyorsun. Bir bakan var, önüne istifa dilekçesi konduğunda bütün emri başçalan verdi. İstifa edilecekse o etsin dedi. Şimdi ciddi bir u dönüşü... Her halde belinde bir hasar olmamıştır.

SEN KARADENİZLİLERİN YÜZ KARASISIN!

Bana sorduklarında karadenizliler yiğit adamlardır. Sözlerinin arkasında durur demiştim. Bu karadenizlilerin yüz karasıdır. Benim en büyük efendim Erdoğan'dır diyor. Neden diyor? Başçalan çağırmıştır. "Gel kardeşim, düne kadar beraber götürüyorduk. Bak kafamı kızdırma seni hapse de attırırım, beraat de ettiririm" demiştir. Gelinen nokta bu. Kişiliği oturmayan insanların böyle yapıları vardır. 10 dakikada görüş değiştirir. Bununki 10 dakikadan uzun sürdü ama ne değişti, neler vaad edildi sana? Üstelik başçalan kendi milletvekillerini tuzluk diye tanımlıyor. İçimizde tuzluklar var istifa ettiler diyor. İyi de diğer partilerden aldığın milletvekilleri için hiç sesin çıkmıyordu.

Bir yürekli adam çıkar biz buraya sen listeye yazdın diye geldik "ama biz tuzluk değiliz" der diye bekledim. Biri çıktı ben tuzluk değilim dedi onu yürekten kutluyorum. Şimdi sıra AKP saflarında olan arkadaşlarımda. İstifa etmezseniz sizin isminiz artık tuzluk olarak kalacak. İtiraz etmiyorsunuz. Haram ortağı bunlar. harama ortaklar.

MİLLET HER ŞEYİ AFFEDER AMA BUNU AFFETMEZ

İzmir'den fezleke geldi, kendisi ile ilgili fezlekeyi Adalet Bakanlığı Meclis'e yollayın diyor, Meclis Adalet Bakanlığı'na yollayın diyor. Kime gidecek bu fezleke? Adalet Bakanlığı ile ilgili çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Her bir satırını biliyoruz. Oynarsanız ne olacağını görürsünüz. İstiyorlar ki bu fezlekeler çöpe atılsın. Biz o fezlekeler milletin vicdanındadır diyoruz. Millet bunu affetmez. Her şeyi affeder de kul hakkı yiyeni affetmez.

50 kez söyledim. Çık televizyonlara kul hakkı yemedik de diye. Diyemez. Yırtık ayakkabı ile geldi. Şimdi kaç tane villası var. Millet başını sokacak yer bulamıyor, beyefendi villa villa diyor. Bir de milli irade hırsızlığından söz ediyorlar. Kenan Evren'in çıkardığı siyasi partiler yasası değişsin istiyor CHP, darbe yasaları ile yönetilmeyelim istiyor. Milletin vekilini milletin kendisi seçsin istiyoruz. Vatandaş A Partisine oy veriyor. Bir bakıyor milletvekilini B partisi çıkarmış. Neden %10 barajı var. Benim oyumu çalıyor öbür siyasi parti. Bizim çıkarmamız gereken 33 milletvekili AKP'ye gitti. Milli irade hırsızlığı işte budur.

BU RAKAM GUINESS REKORLAR KİTABINA GİRER

Yargı, Türk milleti adına karar verir, sen ona müdahale ediyorsun. Demek ki milli irade hırsızlığını da orada yapıyorsun.

Arkadaşlarıma sordum kimin hırsızı birinci diye. 2003'de Saddam Merkez Bankası'ndan 1 milyar dolar götürmüş. Boston müzesini soymuşlar 300 milyon dolar. İngiltere'de kasalar soyulmuş 1987'de 11o milyon dolar. 2006 İngiltere'de 92,5 milyon dolar. Brezilya'da tünel kazmış merkez bankasına 78 milyon dolar çalmışlar. İrlanda'da banka soymuşlar 50 milyon dolar. Heatrow havaalanında 45 milyon dolar.... Bizde sadece 1. operasyonda tartışılan rakam 85 milyar avro. Guiness rekorlar kitabına girecek bir rakam.

Türk lirasına çevirdik 247 milyar lira, eski parayla 247 katrilyon lira. Ben de yanıt verdim. çalan sizsiniz, rakamı açıklayın da öğrenelim.

Sen bu parayı götürdün. Beraber götürdünüz. Büyük düşünün diyorlardı. Yani? Büyük götürün. Öyle 100 milyon dolarla filan olmaz. Vatandaş fakir, tütün üreticisi hakkını alamıyormuş. Varsın alamasın diyor. Bu mu sadece? Hayır. Başka şeyler de var.

KOD ADI: BEYFENDİ

21 temmuz 2013. Recep Tayyip Erdoğan mütahiti arıyor. Diyor ki "sen faruk'a da söyle o da gelsin" Cemal Kalyoncu gidiyor. Konu ne Sabah ATV. Sahibi kim Çalık. Ama Çalık yok. Başçalan var. Çalık zor durumda bir şey yapmamız lazım. Oturuyorlar parayı nasıl aktarırız diyorlar. Karar veriyorlar. Bir grup müteahide salma salacağız. Yeni bir şirket kuracağız, parayı gazeteye aktaracaız. Para havuzunu kim idare edecek? Binali Yıldırım. Bin ali dersek yanlış olur. Milyon Ali dememiz lazım. Mehmet Cengiz 100 milyon dolar, Nihat Özdemir, İbrahim Çeçen... Eğer üçüncü hava alanına dahil ederseniz 150 veririm diyor. 8 işadamından 630 milyon dolar topluyor. Salmayı salıyor. Kimin talimatıyla? Beyefendinin talimatıyla. Orada kod adı başçalan değil. Beyefendi.

MİLYON ALİ SEN İZMİR'DE HANGİ YÜZLE YÜRÜYECEKSİN

Milyon Ali için diyor ki beyefendi ile görüşülecek. Ne yapılacaksa ben söylerim. Kim? Celal Koloğlu. Düzgün iş yapan bütün müteaahit arkadaşlarıma sesleniyorum. O görevden ayrılması lazım Koloğlu'nun ben müteahhitlerin ne kadar zor koşullarda çalıştığını, hangi taleplerle karşılaştığını biliyorum. Ama onun sözcülüğünü yapan birisi İNTES'in başında olamaz. Milyon Ali topluyor bunları PTT tesisinde.

2 ay içinde 8 iş adamından 630 milyon dolar istiyor. 30 milyon dolar ödemiş biri. Telefonda diyor ki görmediniz mi simsiyah olmuş. Bu arada biri atlatmış. Çarşambaya vereceğim, cumaya vereceğim diye... İşi toparlıyorlar. Mehmet Cengiz diyor ki hakikaten iyi iş oldu. Bin ali kalırsa yaşadık diyor. Sen neymişsin be milyon ali... Şimdi kalkmış bu İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı. Sen İzmir sokaklarında hangi yüzle gezeceksin. Milyon ali kalacak. İhaleler dağıtılacak. Düzene bakın siz. Önümüzdeki grup toplantısında ses kayıtlarını dinleteceğim. Bu sefer yetişmedi. Para verdin ihale aldın diyenlere ben ihale de almadım diyor birisi. Meraklanma biz alıştık, bir hafta sonra normal karşılarsın sen diyor. Birisi de biz o kadar keriz değiliz. Vermek gerekiyor ki veriyoruz diyor. Bunlardan birisi bir inşaat firması sahibi. Ben eve geldim, hanımın filan yüzüne bakamadım. Soyundum yatağa girdim. Dün bana işkenceydi diyor ve yine bu kişi, ,Türkiye duyarsa yer yerinden oynar diyor. Türkiye duydu.

SABAH ESKİ SABAH MI, ATV ESKİ ATV Mİ?

Hala mağduru oynuyor başçalan. 630 milyon dolar. Senin başkanlığında, Bin Ali'nin koordinatörlüğünde para toplanıyor. Bunlar gazete mi? Sabah eksi sabah mı, ATV eski ATV mi? Başçalanın hizmetindeler. Sabah Akşam CHP'ye küfredelim. Ar damarınız çatlamadıysa gazetelerinizi kapatın.

Bunlar bu parayı verdi güzel. Devlet ne kadar ihale verdi peki? Onu da çıkardık. Bu firmalara 87 milyar 832 milyonluk ihale verilmiş. 100 milyon dolar ne olacak. O kadar nakdim yok diyor birisi, Ziraat Bankasında kredi ayarlanıyor. Ben muhasebede nasıl göstereceğim diyor biri, birisi parayı vermek için bir de vergisini verdim diyor. Türkiye'nin nasıl soyulduğunu artık halkın öğrenmesi lazım. Hırsızın kimliğini öğrenmesi lazım. Başbakan koltuğundaki kişinin ihale dağıttığını öğrenmesi lazım. İşte bunun için başçalan diyoruz.

İHALEYİ DAĞITAN BAŞBAKAN

İhaleyi dağıtan başbakan. Hani İhale Kurumu vardı. Birileri bunun hesabını vermek zorunda değil mi? İhale mevzuatını 136 kez değiştirdiler. O kadar ileri gitmişler ki, gazetelerden birinin genel yayın yönetmeni, halk bankası genel müdürüne, maaş ödeyeceğim bana 2 milyon gönder diyor. O banka senin babanın çiftliği mi. İş bu noktaya gelmiş. Devlet yok, çete tarafından yönetilen bir ülke var. Tapelerde göreceksiniz. Millete küfür ediyorlar. Biz bu parayı veriyoruz, milleti de bilmemne yapacağız diyorlar.

RÜŞVETLER TÜRGEV'E

Ben TÜRGEV ile ilgili bir soru sordum. İhaleyi veriyorsun, rüşveti TÜRGEV'e yatır diyorsun. 99 milyon dolar yattı mı Vakıflar Bankasından dedim. Tık yok. Bir şey söylesek yıldırım hızıyla cevap verir. Şimdi soruyorum bu bağış mı rüşvet mi? Bu paranın derhal vakıflar bankası tarafından MASAK'a bildirilmesi gerekiyordu. Niye bildirilmiyor. Sen bu vakfa vergi muhafiyeti verdin ne yaptı da bu muafiyeti tanıdın. Tüm bu Sabah-ATV olayları içinde Bilal Erdoğan'ın da özel bir rolü var. bilmeniz için hırsızları onu da dinleteceğim. Madem TÜRGEV kamu yararına çalışıyor, niye bilançosu açıklanmıyor. 99 milyon dolar... 200 milyon lira. Hangi şirketler TÜRGEV'e ne kadar bağış yaptı. Grup başkan vekilleri, milletvekilleri, bu soruları meclis kürsüsünden dile getirin. Fezlekeleri de dağıtacağız size. Buradaki tapeleri aktarın. AKP'li vekiller dinlesin. Vicdanları sızlayacak mı? Devleti soyan çetenin atdından gidecekler mi gitmeyecekler mi?

Allah büyük. Bir tepki ile karşılaşıldığında, hata yapan, itiraf ettiği zaman Allah büyük deriz. TOKİ'nin bir broşürü var. Umudun ve güvenin adı. Ön sözü Başbakan yazmış. "Sonuna kadar, son nefesimize kadar çalıyoruz" demiş. Evet çalıyoruz demiş. Ortada ciddi bir yolsuzluk var. Bütün köylerde, beldelerde, illerde, bu yolsuzluğu anlatacağız. Sizin cebinizde Recep Tayyip Erdoğan'ın eli var. Temel'e sormuşlar, arka cebinde parası var soymuşlar. Hiç farketmedin mi demişler, farkettim de benim elim mi başkası mı emin olamadım demiş.

Başçalan yalan söylemeden duramıyor. Biz içeride alıştık. Bir ülkenin başbakanını yabancı bir elçi yalanlarsa bu olmaz. İki örnek vereceğim 7 Haziran 2013 gezi eylemleri var. Yurttaşlarımız ölmüş. Bu arada Ali İsmail Korkmaz'ın davasını izliyoruz yakından. Çocuğunuzun sopalarla dövülüp öldürülmesini istemiyorsanız bu davayı unutmayın. Yoksul bir ailenin üniversitede okuyan çocuğu. Eylemlere katıldı diye sokak ortasında sopalarla katlediyorsunuz. Başçalana soruyorlar, Ali İsmail Korkmaz davası için ne diyeceksiniz. Yargıya intikal etti diyor. Senin yolsuzluk dosyaların da yargıya intikal etti ama, savcıyı görevden aldın, bakanın müsteşarın telefon etti. Çifte standardı görün. Kimsenin çocuğu sopalarla caddenin ortasında öldürülmesini istemeyiz.

SEN NASIL UTANMIYORSUN?

Erdoğan sadece bizim ülkemize özgü değil Wall Street'te de oldu diyor. 17 kişi öldü diyor. Tak. ABD büyükelçisi, eylem oldu ama hiç kimse ölmedi diyor. Sen başbakansın nasıl yalan söylersin.

Geçen salı grupta konuşuyor. İngiltere'de de David Cameron gazete kapattı diyor. İngiltere büyükelçisi hiç gazete kapatılmadı diye açıklama yaptı. Yalancısın diyeceğiz. Ben yalan makinesiyim dedi. Ne diyeceğiz daha. Sen nasıl sıkılmıyor, nasıl utanmıyorsun.

KARAMSAR OLMAYACAĞIZ

Bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Karamsar olmayacağız. Zaman zaman başbakanın aşağıladığı bir bakan var. Bursa'da konuşmıuş. Biz şu kadar emekliye maaş ödüyoruz. AKP giderse gelen parti maaş ödeyemez diyor. Yani biz giderken her şeyi soyup soğana çevireceğiz. Para kalmayacak diyor. Sen halkı tehdit mi ediyorsun. Maaş ödenecek. Emekliye, işçiye, tütün üreticisinin emeğinin karşılığı senin ödediğinden fazla ödenecek. Çünkü bir kul hakkı yemeyiz.

TRT YAYINI KESTİ

Not geldi,  yolsuzluklara değinince TRT kesmiş. TRT zaten bunları yayınlayamaz ki, ne fark eder. Bunları biliyoruz. Milletin parasıyla yayın yapıyor onu da biliyoruz. Orada da hortum mekanizmaları var. Onların ki küçük. AK Partili bir vekil “Erdoğan Allah’ın bütün vasıflarını üzerine toplamış” diyor. Eğer sen Başçalan’ın kimin vasıflarını üzerinde topladığını öğrenmek istiyorsan şeytana bakacaksın. Kahramanmaraş’ta 16 yaşında bir çocuk bakkaldan 27 lira çalıyor. Hapse atılacak, 27 ay hapis cezasıyla. Ben merak ediyorum. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 27 lira aldı diye, 16 yaşındaki bir çocuğa 27 ay hapis cezası veriyorsunuz. 85 milyar Euro’yu götüren neden ortada geziyor? Bu millet bunları unutmayacak. Asla karamsar olmayacağız, beraber olacağız. Birlik içinde olacağız.  Erdoğan istediği kadar gezsin. Gittiği her yerde fırça yiyor. İstersen binlerce korumayla git. Senin değerin artık sıfır. Millet rahat bir nefes alsın.