Mersin Barosu Gezi Parkı eylemlerinde öldürülen Abdullah Cömert davasında, ailenin Balıkesir’de hazır bulunmasına rağmen sanık polisin ifadesinin SEGBİS sistemi ile Mersin’den alınmasına tepki geldi.

Hatay’da, Gezi Parkı eylemlerine destek için düzenlenen gösterilerde başına biber gazı kapsülünün isabet etmesiyle hayatını kaybettiği iddia edilen Abdullah Cömert ile ilgili davada sanık polis Ahmet Kuş'un 'güvenlik gerekçesiyle' yaptığı talep üzerine Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşınmıştı. Mahkeme duruşmaya çağırmadığı sanık polisi, Mersin'den ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile sorgulama kararı aldı. Karar Mersin Barosu Başkanlığınca yapılan basın açıklaması ile eleştirildi. Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen ve Genel Sekreter Kamil Veli Ak, duruşmayı Balıkesir’de takip ederken, Mersin Adalet Sarayı önünde bir araya gelen avukatlar adına basın açıklamasını Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Sami Dündar yaptı.

Gezi Parkı protestolarının bir parçası olarak Antakya‘da Uğur Mumcu Alanı’nda barışçı başlayan demokratik gösterilerde polisin kullandığı Akrep’ten atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi ile ağır yaralanan Abdullah Cömert’in kaldırıldığı Antakya Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Dündar, sanık polis memuru hakkında Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın güvenlik riski gerekçesi ile Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındığına dikkat çekti.

"Bugün Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık polisin ifadesinin SEGBİS sistemi üzerinden Mersin’de alınacak olmasını hukuken kabul etmek mümkün değildir." diyen Dündar, "Abdullah Cömert'in ailesi, avukatları ve insan hakları savunucuları adalet arayışı için 1200 kilometre uzakta mahkemede hazır bulunurken, cinayet sanığı polis memurunun tutuklanmadığı gibi, duruşmada hazır edilmiyor olması adalete olan güveni sarsmaktadır. Ceza davalarında genel yetki kuralı ve ilkesi, suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olmasıdır. Adil yargılama hakkı ve ilkesinin ön koşulu da yargılamanın suçun işlendiği yerde yapılmasını gerektirir. Abdullah Cömert davasının Balıkesir'e nakli ve sanık polis memurunun duruşmada hazır edilmemesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesiyle korunan adil yargılama hakkını ve 13. maddesi ile korunan etkili başvuru hakkını ihlal etmektedir." şeklinde konuştu.

Polislerin, askerlerin ve kamu görevlilerinin ve özünde devletin, vatandaşlara yönelik hak ihlallerinin yargılandığı bu türden dosyaların güvenlik nedeni ile başka bir kente naklinin nerede ise standart bir uygulama haline geldiğini vurgulayan Dündar şöyle devam etti: "Burada başlıca amaç, insan hakları savunucularının demokrasi mücadelesi veren kesimlerin müdahil avukatların davaları takibine engel çıkarmak, bir şekilde yargılamayı kamuoyundan kaçırmaktır. Abdullah Cömert davasını gözlerden kaçırmak için, Balıkesir'e nakledilmesi ve sanık polis memurunu duruşmada hazır edilmemesi karşısında biz hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu davayı sonuna kadar takip edip sanıkların ceza alması için mücadele edeceğiz."