Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek'te maden ocağında 18 işçinin mahsur kalmasına ilişkin; "Oradaki 18 işçi kardeşimizin yeri bize göre sabit değil. Su baskını oluştuğu zamandaki yeri belli ama hangi su hareketiyle karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek de çok güç. O yüzden bize göre yerleri sabit değil ki mesafelerini ve ne kadar zamanda onlara ulaşabileceğimizi söyleyebilelim. Bir kısım tahminlerimiz var ama o tahminlerimizi ancak aşarak desteklememiz gerekiyor" dedi.

Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaların 10. gününde Bakan Yıldız, maden ocağı yakınlarındaki toplantı alanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Çalışmalarda ocak içindeki suyun tahliyesi ve tahkimat çalışmalarının eş güdümlü olarak devam ettiğini ifade eden Yıldız, su çekildikçe tahkimat yapıldığını belirtti.

Yıldız, suyun önemli bölümünün tahliye edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Tahminimiz 1200-1300 ton civarında suyun kaldığı. Tabii burada çamur oranı, bunların hepsi değerlendirilecek. Önemli bir tahkimat merkezi, bir dörtyol kavşağında yaklaşık 15-16 saat kadar uğraştık. 15-16 saatte 2 metre ilerlediğiniz yer var, 2 saatte 15-16 metre ilerlediğimiz yer var. O yüzden 1,5-2 metre civarında kömürün de aynı şekilde aktığını gördük. Böyle, 15-16 metre civarında yerden 1,5 ile 2 metrelik bir kömürü alıp dışarı aktarıyoruz. Aktarma hızımız da hemen hemen 5,5-6 dakikada bir vagon çıkartmak şeklinde."

Ocak içinde su basıncı nedeniyle sökülen 6-7 metrelik rayın yeniden yapıldığını dile getiren Yıldız, ulaştıkları her noktada karşılarına farklı bir manzaranın çıktığını, 24 saat durmadan, gayretle çalıştıklarını aktardı.

Yıldız, arama kurtarma ekiplerinin değişiminin sağlandığını, emniyete ve iş güvenliğine dikkat etmek durumunda olduklarını kaydederek, maden içinde gaz seviyesinin kritik seviyede olmasa da oksijen maskelerini hazırda tuttuklarını söyledi.

Tek düze olmayan, farklı yolları ve bağlantıları olan bir ocak yapısıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:

"Desandre kısmında özellikle son 22-23 metreye girdiğimizi ama nefeslik kısmında da neredeyse önümüzde 350 metrenin üzerinde bir yürüme yolu mesafesinin olduğunu söyleyebiliriz. Desandre kısmında özellikle bu mesafenin karşılık geldiği kod 11 metreye denk geliyor. Yani 11 metrelik kodda neredeyse 350 metrenin üzerinde bir yürüme yolu daha ilerlememiz lazım. Tahkimatı bozulan, yerde pasası olan problemli bir yoldan bahsediyoruz. Burada ciddi bir basınçla büyük bir tahribatın olduğunu görüyoruz. İşimiz kolay değil, adım adım ilerlediğimizi söylemem lazım."

Bir gazetecinin, mahsur kalan 18 işçi ile arama kurtarma ekipleri arasında ne kadar mesafe kaldığıyla ilgili soru üzerine Bakan Yıldız, "Oradaki 18 işçi kardeşimizin yeri bize göre sabit değil. Su baskını oluştuğu zamandaki yeri belli ama hangi su hareketiyle karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek de çok güç. O yüzden bize göre yerleri sabit değil ki mesafelerini ve ne kadar zamanda onlara ulaşabileceğimizi söyleyebilelim. Bir kısım tahminlerimiz var ama o tahminlerimizi ancak aşarak desteklememiz gerekiyor" diye konuştu.

Çalışmalarda kazma kürek yerine makine ve cihaz kullanılıp kullanılamayacağıyla ilgili başka bir soru üzerine ise Yıldız, bunun üzerinde iyi bir araştırma yaptıklarını ancak kullandıkları yöntemden daha seri olabilecek bir yöntemin bulunmadığını bildirdi.

Yıldız, zeminin düz olmadığını, balçıklığın bulunduğunu, yer yer viskozitenin çok yüksek olduğunu gördüklerini dile getirerek, "Buraya ufak bir iş makinesini dahi kurabilmek mümkün değil" dedi.

Arama kurtarma çalışmalarında işlerinde 30 yıllık uzmanlığa sahip TTK'ya bağlı 12 kişilik ekibin çalıştığını, bunu 16'ya çıkarabildiklerini ifade eden Yıldız, güvenliği ön planda tutmaları nedeniyle zaman zaman vardiyaları 4 saate düşürdüklerini, malzeme tedarikiyle ilgili de bir sıkıntılarının olmadığını bildirdi.

- Soma soruşturması

Yıldız, bir gazetecinin Soma'daki maden kazasıyla ilgili savcılığın Enerji Bakanlığı'na sorumluların tespiti konusunda başvuruda bulunduğunu, bakanlığın mühendisler dışında ihmali olan bir sorumlu tespit edip etmediği yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Hem teftiş bazında yürüttüğümüz hem de soruşturma bazında yürüttüğümüz çalışmalarda biz, ön incelemeyle alakalı hangi seviyede, hangi kurumun başında olursa olsun ön incelemeyle alakalı iznimizi verdik. Onunla alakalı teftişimiz de devam ediyor. Hangi birimleri ilgilendiriyorsa, çok açık ve rahat davrandığımızı söyleyebilirim. Beraber görev yaptığımız arkadaşlarla toplantı yaptık, onların da farklı görüşünün olmadığını söyleyebilirim. Biz işin başında gerek Soma'da gerekse burada (Ermenek'te), bunun bir afet olmadığını, afet değilse burada bir kusurun olduğunu, kusurun ister özel sektör, ister kamudan, nereden olursa olsun mutlaka bir karşılığının bulunması lazım geldiğini her vesileyle söylüyoruz.

Bu konunun hem dünyevi ceza, adli ve idari soruşturma yanlarının olduğuna hem de uhrevi yanlarının olduğuna inandığımız için tüm açıklığıyla ve şeffaflığıyla davranıyoruz. Bu konuda herhangi birini koruyup kollamamız söz konusu olmaz. İster özel sektörden olsun ister kamudan olsun. Olası bir ihmalin neler doğurabildiğini hep beraber görüyoruz."

Ermenek'te bir yandan arama kurtarma çalışmalarıyla ilgilenirken diğer yandan madencilik sektörüyle alakalı gelecekte yapılması gerekenlerle ilgili çalışma yürüttüklerini de kaydeden Yıldız, maden sahiplerinin yakınlarını madende sigortalı gösterdiği iddialarına ilişkin bir soru üzerine, bu tür iddialarla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalışma yürüttüğünü anlattı.

Maden içinde en dip seviye olarak tabir edilebilen iki tane "başaşağı" noktasının bulunduğunu, bir tanesinin başına geldiklerini, oradan suyun çekildiğini gördüklerini belirten Yıldız, burada ilerlemek için tahkimatları güçlendirme çalışmasının devam ettiğini belirtti.

Bakan Yıldız, kazaya neden olan suyun duvarı yardığı noktaya henüz ulaşamadıklarını da sözlerine ekledi.A.A