Merkezinde Rıza Zarrab’ın olduğu, uçakla 1,5 tonluk altın kaçakçılığı yapılmasıyla ilgili yolsuzluğun üzerinin kapatılmaması için Varan 1, 2, 3 dosyalarını açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, dosyanın finalini Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’yı istifaya davet ederek yaptı. Oran, “Hayati Yazıcı, uçağın ikmal için indiğini söylüyor, Gana-İstanbul-Dubai arasındaki üçgende uçak niye fazladan 4 bin km uçsun? Wright Kardeşler mezarlarından Hayati Yazıcı’ya katıla katıla gülüyorlardır. Hayati Beyin mantığı Gana-İstanbul-Dubai üçgeninde, Bermuda Üçgeninde kayboldu! Bu kadar tesadüf ancak planlayarak olur! Maşallah Bakanlar Kurulu’nun dörtte biri Zarrab’ın altınlarının önünü açmak için seferber olmuş. Soruşturma komisyonu 4 eski bakan için 64 günde zor kuruldu ama eksik oldu. Türk halkı “beşi bir yerde”yi sever komisyonu beşlemek lazım. Temiz siyaset için ‘Hayati’ istifa” diye konuştu.

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP’li Umut Oran, 62. kuruluş yıldönümünden dolayı Türkiye Gazeteciler Sendikası’nı kutlayarak sözlerine başladı. Bugünün Dünya Hukuk Günü olduğunu da anımsatan Umut Oran, şöyle konuştu:

GİZEMLİ VE PAHALI UÇAK!

Gelin şimdi de onlarca hukuksuzluğu bünyesinde barındıran gizemli ve pahalı bir uçaktan bahsedelim. Hani geçen hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik verdiği uçak. Önce hukukun görevini yapmasını bekledim fakat yargının kapattığı dosyayı açma görevi de bize düştü. Geçen haftadan bu yana dikkat çekmeye çalıştığım konuyu biliyorsunuz. Gana’nın Başkenti Akra’dan havalanan ULS Havayollarına ait TC-ABK KZU755 sefer sayılı kargo uçağı 1 Ocak 2013’te İstanbul Atatürk Havalimanı’na indi ve bugüne dek süren bir zincirleme yolsuzluk silsilesi başladı. Herkesin tatil rehavetinde olduğu bir günde üstelik Sabiha Gökçen’e inmesi gerekirken yoğun sis nedeniyle Atatürk Havalimanına inmişti bu uçak.

DOĞAL TAŞ DEDİLER!

İran’da tutuklanan ve tüm malvarlığına el konulan Babek Zencani’nin kiraladığı bu uçağın yükünün “doğal taş” olarak bildirilmesinden şüphelenen gümrükçüler yaptıkları arama sonucunda 1,5 ton altın taşındığını görünce uçağı mühürlediler. Uçak personeli yükle ilgili ne bir fatura ne konşimento hiçbir belge sunamadılar.

MÜTHİŞ TELEFON TRAFİĞİ BAŞLIYOR

Bu mühürlemeden sonra Ankara’ya kadar uzanan müthiş bir telefon ve kurye trafiği başladı. 17 Aralık sonrasında ortalığa saçılan tapelerde de gördük ki insanın küçük dilini yutacağı o kadar çok telefon görüşmesi yapılmış ki. Reza Zarrab mesela hemen kankası olan Ekonomi Bakanı olan Zafer Çağlayan’ı arıyor, Zafer Beyin özel Kalem Müdürü Onur Kaya, Gümrük Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız’ı arıyor. O kadar rahatlar ki Zarrab adamına, “Bakan Beyi aradım daha ötesi var mı ki” diyebiliyor, pes! Yine bu diyaloglardan dürüstlük abidesi memur Teoman’ı da öğreniyoruz

UÇAK GİTTİKTEN BİR AY SONRA BAKAN TALİMAT VERİYOR

Zarrab’ın sözlerinden anlıyoruz ki ‘daha ötesi’ de varmış ve o da devreye girince sonuçta uçak 17 Ocak’ta Türkiye’den Dubai’ye gitti. Ama Sayın Bakan Hayati Yazıcı ancak bir ay sonra aklı başına geldi ve 15 Şubat’ta altın kaçakçılığıyla ilgili soruşturma talimatı verebildi. Olay basına yansımasa bu talimatı da mı vermeyecekti acaba! Neden bir ay bekledi?

MÜFETTİŞİ SINIRLAYAN İFADELER

Üstelik Hayati Bey, soruşturma talimat yazısında, “uçağın taşıdığı eşyanın transit eşyası olduğunu, Dubai’ye gittiğini, akaryakıt ikmali için Türkiye’ye iniş yaptığını” savunarak araştıracak müfettişe yol ve yordam göstermeyi de ihmal etmiyor. Sayın Bakan nereden biliyorsun 1,5 ton altının Dubai’ye gittiğini ve ikmal için İstanbul’a inildiğini? Uçağın rotasını sen mi çizdin? Üstelik o kadar kör gözüne parmak iş yapıyor ki müfettişe bir ayda soruşturmanı bitir diyor. Buradan mektup yazsan Gana’dan bir ayda anca yanıtı gelir!

MÜFETTİŞ: KAÇAKÇILIK VAR AMA…

Gümrük Başmüfettişi de 18.3.2013 tarihli raporunda, “Külçe altınların Gana’dan, Gana mevzuatına uygun olmayan bir şekilde kaçak olarak yurt dışına çıkarıldığını” belirtiyor ama her ne hikmetse sonuç bölümünde Kaçakçılık Yasasına muhalefetten işlem yapmaya gerek görmüyor ve konunun idari para cezalarıyla kapatılmasını sağlıyor. İnsanüstü bir çalışmayla uluslar arası boyutu da olan bir olayı bir ayda inceleyip çözerek raporunu yazan başmüfettişin acaba Gana ile hiç yazışma yapmadan internet sitelerine girip hiçbir resmi niteliği olmayan bazı sayfalardan kes, kopyala, yapıştır yaparak dosya hazırlaması ne kadar hukukidir? Kaçakçılık Mücadele Yasası’na göre kiralanmış olan bu uçağa bile devletin el koyması mümkünken konuyu geçiştiriyor.

WRİGHT KARDEŞLER HAYATİ YAZICI’YA GÜLÜYOR

Altıncı hissi güçlü olan Hayati Bey, uçağın akaryakıt ikmali için İstanbul’a indiğini aslında Dubai’ye gittiğini söylerken eminim Wright Kardeşler mezarlarından kendisine Hayati Yazıcı’ya katıla katıla gülüyorlardır. Çünkü Gana ile İstanbul arası havadan 7 bin 354 kilometre, İstanbul’la Dubai arası da 2 bin 992 kilometre. Yani Gana’dan İstanbul aktarmalı Dubai uçuşu toplam 10 bin 346 kilometre. Oysa Gana ile Dubai arası ise 6 bin 293 km. Madem bu uçak Dubai’ye gidecekti neden fazladan 4 bin 53 kilometre uçuyor! Burada mantık aramayın çünkü Hayati Beyin mantığı Gana-İstanbul-Dubai üçgeninde, Bermuda Üçgeninde kayboldu!

‘DERİNLİKLİ’ DIŞİŞLERİ DE DEVREDE

Zarrab ‘daha ötesini’ hep aramış dosya da onu da görüyoruz çünkü hiç ilgisi yokken bu olaya Dışişleri Bakanlığı da karışmış. Dışişleri, 8 Ocak 2013’te Gümrük Bakanlığına resmi olarak başvurarak “yapılacak bir görüşmede ele alınmak üzere konuyla ilgili tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesini” istiyor. ‘Derinlikli’ Dışişleri’miz Ortadoğu batağıyla ilgileneceğine Zarrab’ın uçağının akıbetinin peşine düşüyor.

292 KG ALTIN KAYBOLUYOR KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL!

Olaydaki soru işaretleri o kadar fazla ki hangi birisini anlatayım bir de uçaktaki 1,5 tonluk altının durduğu yerde çekmesi, ağırlığını yitirmesi var. Uçak mühürlendiğinde 1 Ocak’ta 1500 kg olan altın her ne hikmetse 16 Ocak’taki incelemede 1208 kilograma düşüvermiş. 292 kg altın durduğu yerde 15 günde buharlaşır mı arkadaşlar üstelik Ocak ayında? Kimsenin umurunda da değil ‘arkadaş nereye gitti bu 292 kg altın’ diye soran da yok, Tam 16,4 milyon dolarlık altın kayboluyor beyefendiler için rutin bir işlem umursamıyorlar bile, insaf!

TAPELERDEN SONRA YAZICI’DAN YENİ TALİMAT

Bir yıl sonra tapelerin ortalığa dökülmesiyle Gümrük Bakanlığında yeni bir telaş başlıyor ve Hayati Bey uçağın gitmesinden 371 gün sonra 24 Ocak’ta yeniden soruşturma talimatı vermek zorunda kalıyor. Üstelik bu talimatın içine dürüst memur Teoman da katılıyor ve 17 gümrükçü hakkında güya inceleme yapılıyor. O zaman biz de sayın bakana soralım 18 Mart 2013 tarihli ilk müfettiş raporu yanlış mıydı ki ikinci inceleme talimatını veriyorsun? İlkinde usulsüzlük varsa o raporu düzenleyen müfettiş hakkında neden inceleme yaptırmadın?

BAKANLARIN ¼’Ü ZARRAB’IN ALTINLARI İÇİN SEFERBER OLMUŞ

Arkadaşlar bu kadar tesadüf ancak planlayarak olur! Maşallah Bakanlar Kurulu’nun dörtte biri Zarrab’ın altınlarının önünü açmak için seferber olmuş. Tüm bu karanlık çarpık ilişkileri alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan sonuç şudur ki Gümrük bürokratlarının Hayati Beyin onayı olmadan tek bir adım atması dahi mümkün olamazdı. Altın dolu uçak take-off yapabildiyse bu Hayati Yazıcı ve uçağın pilotu sayesindedir.

YOLSUZLUKLA İLGİLİ 2 HADİSİ HATIRLATTI

Muhalefet ağzıyla kuş tutsa dahi itibar etmeyen AKP hükümetine Hadis-i Şerifle sesleneyim belki etkilenirler bu mübarek ramazan ayında. Peygamber efendimizin 'Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa mutlaka cezalandırırdım', 'Rüşveti alan da veren de cehennemdedir' hadislerini unutmuşa benziyorlar.

SORUŞTURMA KOMİSYONU 5’LEMEK LAZIM

Soruşturma Komisyonu AKP’nin engellemesi yüzünden 64 gün sonra kuruldu. Ama eksik oldu, çünkü sadece 4 bakan için kuruldu. Biliyorsunuz Türk halkı “beşi bir yerde”yi sever bunu beşe tamamlamak lazım ve bunun için gerekeni yapacağız. Ama öncesinde geçmişte hakimlik de yapmış olan Hayati Yazıcı’yı, “peygamber postu” da denilen bu yüce mesleğin onurundan dolayı istifaya davet ediyorum. TEMİZ SİYASET İÇİN HAYATİ İSTİFA DİYORUM.